III

187 29 18
                                    

Evren: Initium

Evre: I./IV.

''Yolculuk nereye ihtiyar?'' dedi alaycı bir ses.

Yoongi bıkkın bir ifade ile dönüp ''Ne istiyorsun Cypher?'' diye sordu.

Ellerini teslim olmuş gibi havaya kaldırıp masum bir ifade ile ''Hiçbir şey.'' dedi genç adam. ''Sadece seni yolcu etmeye geldim.''

Jungkook koruyucu kıyafetlerinin güvenlik kilitlerinden emin olmaya çalışırken Yoongi ise eşyalarını toplamakla meşguldü.

Cypher, Yoongi'nin elinde tuttuğu cep telefonuna benzeyen cihazı hızla kapıp bir bakış attıktan sonra alaycı bir ifade ile gözlerini kısarak ''Ah ihtiyar.'' dedi. ''Gideceğin yerde bunlar çoktan antika oldu. Erkek arkadaşının dikkatini çekmek istiyorsan kendine yeni bir tane bulmalısın.''

Yoongi bunun üzerine cihazı onun elinden geri alırken dümdüz bir ifade ile ''Nereden öğrendin?'' diye sordu. Hiç şaşırmadığı yüzünden belli oluyordu.

Cypher biraz tuhaf olan gülüşüyle heyecanlı bir şekilde parmaklarını açıp ellerini havada sallayarak ''Biliyor musun, bazı geceler beni uyku tutmuyor ben de kendime biraz eğlence arıyorum.'' dedi. ''Ah gerçi bizim muhteşem Teiresias'ımızın bilmediği ne olabilir ki, değil mi? '' Sesindeki alaycı tını gayet anlaşılırdı.

Bir süre bekledikten sonra suratında gerçekten anlam veremez bir ifade ile ''Ama teknoloji konusunda hala bu kadar berbat olmana inanamıyorum doğrusu.'' dedi hayretle.

''Bunun suç olduğunu biliyorsun değil mi ? '' diye sordu Yoongi sakince.

Bunun üzerine Cypher ''Ne yapacaksın Min? Beni şikayet mi edeceksin?'' diyerek tuhaf bir kahkaha patlattı.

Yoongi hiçbir şey demeden işine devam ederken Cypher ''Oh! Minik 79 da buradaymış.'' diyerek oldukça kalıplı ve uzun boylu olan Jungkook'a doğru yöneldi. '' Hiç şaşırmadım. Fakat dikkat et evlat. Gelecek vaat eden bir ajansın harcanmanı istemeyiz. ''

Cypher bir yandan Jungkook'un kıyafetlerinin güvenlik kilitlerini kontrol ederken bir yandan da konuşmaya devam ediyordu. ''Malum, Teiresias'ın yanındayken insanın başına ne geleceği belli olmuyor. ''

Yoongi sessizliğini korumaya devam ederken Jungkook, "Ediyorum Bay Jung. Teşekkür ederim.'' diyerek Cypher'ın ellerini kendi üstünden çekti.

Cypher onlara küçümseyen bir gülüş fırlattı ve ''Öyleyse size iyi şanslar. Orada görüşürüz.'' diyerek iki parmağı ile saçma bir baş selamı verdi. Daha sonra uzun deri kabanının eteğini hışımla kendine çekerek arkasını dönüp oradan uzaklaştı.

İkili silindir bir koridorda, demir yığını, kocaman yuvarlak bir kapağın önünde duruyorlardı. Zemin bej rengi perfore alüminyum levhalar ile döşenmiş bir kedi yolundan oluşurken aynı malzeme ile oluşturulmuş asma tavan ise insanın üşümesine neden olacak kadar soğuk hissettiriyordu.

İkisi de az önce yaşanan şeyden dolayı oldukça gerilmişken Jungkook, bir süre bekledikten sonra ''İyi misin hyung?'' diye sordu.

Yoongi olumlu anlamda kafasını salladı ve geçiştirmeye çalışarak ''Hazır mısın?'' diye sordu.

''Hazırım.''

''Gidelim öyleyse.''

Jungkook kafasını salladığında Yoongi demir kapağın yanında bulunan tarayıcıya göz retinasını tarattı.

Bunun üzerine duvara, daha önce orada bulunduğu belli olmayan bir bilgisayardan bir ekran görüntüsü yansıdı ve bilgisayar genç bir kadın sesi ile onlarla konuşmaya başladı. Ses oldukça berrak ve akıcı bir şekilde konuşuyordu.

C O L L I D E | yoonmin |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin