C O L L I D E | yoonmin |

XI

Herkese merhaba 🙋🏼‍♀️

❗️Bu bölüm detaylı cinsellik tasviri içerdiğinden bölüm başında bu konuda hassasiyet gösterebilecek kişiler için bir uyarıda bulunmak istedim.❗️

Bu bölümde bol bol yorum ve oy görmek beni çok mutlu ederdi. Yazarken çok emek veriyorum ve emeğimin tek karşılığının sizlerden aldığım bu geri dönüşler olduğunu lütfen unutmayın.

İyi okumalar 🐥

Evren: Dünya

Evre: 2024

Park Jimin evinin salonunda yalnız başına oturuyordu.

Bu gün için yalnız olmak onun tercihiydi.

Yorgundu.

Fiziksel anlamda değil belki ama kendi içinde verdiği savaşlardan dolayı ruhu artık o kadar yorulmuştu ki sadece durup biraz dinlenmeye ve ne hissediyorsa onu yaşamaya ihtiyacı vardı.

Salonun yere kadar uzanan pencerelerinden kendini sunan Seoul'un şehir ışıklarının manzarası bulutsuz lacivert bir gökyüzünde yanıp sönen yıldızlar gibi parlıyordu ve genç adam hiçbir şey düşünmediğini sansa da aslında bu parıltıların içinde kaybolduğunda zihninde anlam verilmeyi bekleyen onlarca soru ile boğuşmaktaydı.

Aniden duyulan zil sesi ile irkilip kendine geldiğinde Jimin, gelenin Taehyung olduğunu düşünerek acele ile kapıya yöneldi. Kapıyı açtığında ise onu elinde kırmızı bir hediye kutusu ve bir şişe kırmızı şarap ile bekleyen Irine ile karşılaşmayı hiç beklemiyordu. Birkaç saniye Jimin'in şaşkın bakışlarına maruz kaldıktan sonra kız " Doğum günün kutlu olsun Jiminiee!" diyerek cıvıl cıvıl bir neşeyle içeriye daldı.

Jimin çok da ona ayak uydurabilecek bir ruh halinde olmasa da kendini zorlayarak ''Teşekkür ederim Irine!'' diyerek karşılık verdi. ''Ne kadar güzel bir sürpriz bu! Hoşgeldin.''

Irine loş ortamdaki sakinliğe göz gezdirerek biraz şaşkın bir ifade ile ''Yalnız mısın?'' diye sordu. ''Taehyungie yok mu?''

Üçü Seoul'un en büyük Sanat Akademisi'nde birlikte okudukları için yakın arkadaşlardı. Irine ve Jimin dans ve gösteri sanatları bölümünden Taehyung ise görsel sanatlar bölümünden mezundu.

'' Hayır, şey... Onun önemli bir işi çıktı da.'' diyerek yalan söyledi Jimin. Normal şartlarda doğum gününde onun burada olmaması çok tuhaftı ve Jimin, Irine'nin aralarının bozuk olduğunu anlamasını istemediği için buna mecbur kalmıştı.

''Ah anladım! Umarım bir sorun yoktur?''

Yalnız olduklarını duymak aslında Irine'nin biraz işine gelmişti. Son zamanlarda birbirlerinden biraz uzaklaştıklarını düşündüğü için endişeleniyor ve onu özlüyordu. Belki bugün biraz konuşabilir ve aralarındaki bu belirsizliğe artık bir son verebilirlerdi.

''Yok yok, merak etme.''

''Peki o zaman.'' diyerek tezgahların üstünü Taehyung'un birbirinden güzel eserlerinin süslediği mutfağa doğru yöneldi Irine. ''Harika bir fikrim var!''

Elindeki şişeyi ve kırmızı hediye kutusunu tezgahın üzerine bırakırken ''Burada bir şişe kırmızı şarabımız var.'' dedi. ''En sevdiğinden.''

Daha sonra önündeki kırmızı kutuyu işaret ederek ''Bu da doğum günü hediyen. '' diye devam etti. ''Senin için pasta yaptım!''

Jimin yüzünde heyecanlı bir gülümseme ile onu izlerken ona bir kez daha hayran olmaktan kendini alamamıştı. Öylesine güzel, öylesine zarifti ki...