XIV

151 18 112
                                    

Evren: Dünya

Evre: 2024



''Benimle dalga geçmiyorsun, değil mi?''

Kim Seokjin, ona suratında eğlenen bir ifade ile omuz silken adama bir adım daha atarak ''Hayır, geçmiyorsun '' dedi. Şaşkınlığı her geçen saniye daha da artmaktaydı. Olan bitene anlam veremediğinden yanında oturan adama dönerek ''Neler oluyor ?'' diye sordu.

Yang Minjun dehşete düşmüş bir şekilde bilgisayarın ekranına bakmaya devam ederken duyduğu soru üzerine hızla bilgisayarı biraz daha kurcaladıktan sonra kafasını sallayarak ''Eminim. Sıra dışı hiçbir şey yok! '' dedi. ''Uzaktan müdahale yok, zararlı yazılım yok. İnanılmaz ama sistem kesinlikle normal çalışıyor.''

Hoseok onların bu hali ile eğlenir bir ses tonu ile ''Hadi ama! '' diyerek kıkırdamaya başladı. ''Hiç film falan izlemediniz mi siz?''

Ekranda hiçbir müdahale olmadan görseller değişmeye devam edince Seokjin ''Bu bir film değil amına koyayım!'' diyen bir nida patlattı ve ardından ekranda |Çok haklısın, gerçeğin ta kendisi!| yazan bir yazının belirdiğini gördüğünde hışımla atılarak Hoseok'u yakalarından kavrayıp onu ayağa kaldırdı ve yüzünü yüzüne yaklaştırıp ''Kimsin lan sen!? '' diye bağırmaya başladı. ''Nesin sen!?''

Yüzüne yalandan sitemkar bir tavır takınıp ''Buraya geldiğimden beri duyduğum tek şey bu oldu. Kimse halimi hatırımı sormuyor'' diye söylendi Hoseok. Kimsenin onu umursamadığını görünce ''Cık cık cık... Asıl soru bu değil patron.'' diye devam etti. ''Benim değil senin kim olduğun daha önemli. Unutma, asıl adam sensin.''

Ardından sert bir hareketle kendini Seokjin'in ellerinden kurtararak sandalyesine geri bıraktığında sakin bir ses tonu ile ''Ama sana şu kadarını söyleyebilirim ki çok şanslı bir adam olduğun kesin. '' dedi. ''Benim gibi bir adamı yanında değil de karşında bulsaydın neler olurdu? Bir düşünsene. ''

Seokjin dikkatle onun söylediklerini dinlemeye devam ediyordu.

''Benim ne olduğuma gelecek olursak, sen ne istersen o olacağım patron. Yalnız şiddet sorunumuzu çözmemiz gerekiyor.''

''Bunu neden yapasın?''

''Merak. Sadece neler olacağını görmek istiyorum.''

''Neden? Seni ne ilgilendiriyor?''

''Kişisel bir mesele diyelim. Senin yerinde olsam bu fırsatı asla kaçırmazdım.''

Ardından deri kabanının cebinden mor renkli bir lolipop paketi çıkardı ve bu ciddi ve gergin ortamda çıkardığı hışırtı seslerini umursamadan ağır hareketler ile paketi açıp şekeri ağzına tıkıştırarak sırtını deri sandalyeye yasladı ve ayaklarını masanın üzerine uzattı. Bir süre bakışları tavanda şekeri ağzında döndürdükten sonra çıkartıp ''Bana ihtiyacın var. '' diye devam etti. Ardından bakışlarını tekrar Seokjin ile buluşturdu ve elindeki şekeri ona doğrultarak suratına yerleştirdiği çarpık gülümsemesiyle omuz silkerek ''Bunu biliyorsun.'' diye devam etti. ''Neden bu kadar direniyorsun ki?''

Seokjin sakince sandalyesine oturmuş onu izlemekteyken düşündüğü tek bir şey vardı:

Haklıydı.

Bu adam kendisinin ona ihtiyacı olduğunu söylüyordu ve bu konuda sonuna kadar haklıydı. Seokjin'in yıllardır çalışmalarında yaşadığı tek bir sorun vardı: teknoloji. Mevcut olan hiçbir teknoloji onun çalışmalarını doğru ve hatasız şekilde hayata geçirebilmesi için yeterli değildi ve sırf bu yüzden defalarca kez yer şeye sıfırdan başlamak zorunda kalmış ve çok büyük kayıplar vermişti. Yıllardır gerçekleştirmek zorunda olduğu bu projenin prangası altında yaşıyor ve hedefine ulaşabilmek ve hayatına kaldığı yerden devam edebilmek için büyük uğraşlar veriyordu. Bu büyük uğraşların yıllardır çözemediği teknoloji ve cihaz sorunlarını belli ki bu adam çözebilirdi. Buna şüphe yoktu. Tek bir şüphe vardı: güven.

C O L L I D E | yoonmin |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin