#TersKöşe
2 gün sonra...
Yüreğindeki kadına ihanet etmek istemese de kardeşi yaşasın diye evlenmek zorunda olan Baran bey öfkeliydi her şeye. Ama en çok da kendine öfkeliydi. Kardeşine bir şey olmasın diye kalbindeki kadına ihanet eden kendine kızgındı en çok. Çok seviyordu kardeşini ama o kadını da çok seviyordu. Geçen 2 gün boyunca sövüp durdu durmadan kendi kendine. Şimdi ise akşamüstü olacak isteme için hazırlık yapıyordu hiç istemese de. Yanına gelen annesi Aysun ile arkasına dönerken eliyle gözünden akan yaşı sildi usulca." Anacığım, yapma böyle ne olur. Kardeşim iyi olacaksa kendim ateşe atarım. Yeter ki o iyi olsun. " Üzüntüden kahrolan annesini sakinleştirmek için söylediği sözlerini susturan şey bir anda elini elleri arasına alıp öpmeye kalkışan anasının kendisini şaşırtan hamlesi olurken son anda durdurarak çekti elini elleri arasından.
" Oğlum, seni ben doğurmadım ama sen bu yaptığınla kızıma hayat oldun. Allah ne muradın varsa versin. " Kendisine hayır duaları eden anasını kolları arasına alırken de buram buram kına, toprak, ev kokan başını öptü kederli kadının.
" Üzülme ana. Kaderimizde varsa eğer gülmek. Güleriz eninde sonunda. Hask sen diğer hazırlıklarla ilgilen. Benim hazırlanmamla da çıkarız bir kaç saatte. Hadi anam, hadi. " Başını göğsünden kaldırdığı anasını teselli ederek diğer hazırlıklara bakması için gönderirken de yataktan aldığı takımla banyoya geçerek hazırlanmaya başladı.
Akşamüstü...
Hazırlıklar yapıldı. Kızı istemek için yola koyuldu. Kapı da kendilerini karşılayan Yılmazer ailesine öfkeyle baktı adam tek tek. Bu insanlar hem kardeşinin hem de kendisinin hayatını mahvetmişti. Nasıl dururdu şimdi yerinde? Nasıl kabul ederdi bu evliliği? Anlayamadı bir türlü Baran bey. Bildiği tek bir şey vardı sadece. O da kardeşinin iyi olması gerektiği idi. Bu insanlarla da gerektiği şekilde bir muamelede bulunacaktı nasılsa. Avlu ortasındaki sedirlere oturup da sohbet ilerlediğinde yanına gelip su ikram eden Avjin'e baktı öfkeyle." Lavabo nerde? Göster bana yerini. " Bağırarak konuşmasıyla korkmaya başlayan kıza nefretle bakmaya devam etti.
" Bu. Buyrun, bu. Burdan. " Ayağa kalkıp kekeleyerek konuştuktan sonra arkasını dönüp konağa doğru yürüyen kızın ardından yürüdü genç adam. Yürürken de bu kızla nasıl bir ömür beraber olacağını düşünmeyi ihmal etmedi tabi.
" Sen git artık. Gerisini ben hallederim. " Lavaboya geldiklerinde kıza resmen emreden Baran kendisine itiraz etmek için hamle de bulunan kızı elini kaldırarak durdurdu.
" Lafımın ikiletilmesinden hoşlanmam. Hadi in şimdi. " İkinci kez emretmesi üzerine yutkunup yanından giden kızın ardından derin bir nefes alıp verdi.
" Ne yapayım Ezgi? Sen söyle ha, ne yapayım? Kardeşimin göz göre göre o sapık adamla evlendirilmesine göz mü yumayım? Bunu mu istiyorsun? " Bıkkınca nefes veren genç kız kendisinden Aziz denen adamdan ayrılmasını isteyen arkadaşına dert yandı. Anlamasını istiyordu artık. Anlaması ve bu ısrarından vazgeçmesini istiyordu ama anlamıyordu bir türlü arkadaşı Ezgi. Bu sırada sesi duyup dinleyen Baran ise sesin sahibini açık olan kapı aralığından görmesi ile şoka girerken sevdiği kızın isteyerek nişanlanmamış olması da ayrı bir mutluluk nedeni oldu kendisine.
" Ayrılırsam Zehra anam Azra'yı gelin edecek ona. Yapamam anladın mı? Böyle bir şey olmasına izin veremem. Psikopatın teki o. Yapamam. Azra'nın onunla evlenmesine izin veremem. " Devamında duyduklarıyla mutluluğu öfkeye dönüşen Baran bir an gözlerini kapatıp sakinleştirdi kendini ve sonra da kapıyı tıklayıp girdi içeri. Bir süre kapıdan içeriye giren adamla şaşkına dönen Dilan kendini hemen toplarken konuşmak için ona doğru yaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BARAN BEY
FanfictionKaybedecek hiç bir şeyi olmayan biri aşık olursa ne olur? Mardin'in sahibidir Baran Bey. Asi, hırçın ve istediğini elde edebilecek kadar güçlüdür. Herşeye sahiptir. Fakat mahrumdur sevgiden. Ta ki onu görene kadar...