James'den
Hyunjin Felix'i odasına götürdükten sonra yanımıza geldi
"Ee böyle boş boş oturacak mıyız?"
"Ne yapabiliriz ki?"
"James,neden durgunsun?"
"Demiştim ya,aklımda bir şey var diye"
"Anlat"
Ne diyim?Sana karşı bişeyler hissediyorum falan mı diyim?
"Boşver Hyung,daha sonra anlatırım"
"Pekala nasıl istersen"
Yüzüme sıcak bir gülümseme ekleyip teşekkür ettim.Oda yüzüne sıcak bir gülümseme ekleyip rica etti
"E biz kalkalım hadi"
"E otursaydınız"
"Yok Hyung biz rahatsız etmeyelim daha fazla"
"Ne rahatsız etmesi kafayı mı yedin James?"
"Hyunjin Hyung biz zaten yorgunuz sende yorgunsun.Daha fazla yormayalım seni"
"İyi madem öyle olsun"
"Herşey için çok çok teşekkür ederiz Hyung"
"Ne demek,her zaman"
"İyi geceler Hyunjin Hyung"
"İyi geceler"
Sizcee bilin bakalım aklımda ne varr.Biliyonuz buraya gelirken Jeong benim kapımı açtııı bende onunkini açıcam çünkü WHY WO NOT
"Geç bakalım"
Evett başlayalım bakalım
"Napıyon lan"
"Napıyo gibi görünüyorum?"
"Nesin sen benim çalışanım falan mı?Yada sevgilim mi?"
"Uzatma bin"
Ve ikimizde güldük
"Buyrun Jeongin Bey"
"Teşekkürler teşekkürler"
Yine güldük.Bu sefer ben sürdüm arabayı.
Geldiğimizde üstümüzü dahi değiştirmeden koltuğa oturduk.Sizce bilin naptım.TABİ SARILDIM ÇÜNKÜ ONA SARILMAYI ÇOK SEVİYORUM.
"Jeong bişey sorcam"
"Sor bakalım"
Bir yandan benle konuşup,ellerini saçlarımda gezdiriyordu.
"Ben senden büyüğüm.Ben sana abilik yapacakken,sen bana yapıyorsun"
"Aramızda iki gün var James.Ayrıca illa büyükler abilik yapmaz.Küçüklerde yapar"
"Cidden mi?"
"Cidden yakışıklım"dedi saçlarımı öperek
"Hadi Jeong,uyuyalım"
"Tamam James'im"
"İyi geceler kuzenlerin en iyisi"
Güldü ve kanepeye yattı
"Napıyon?"
"Uyuyorum sende uyu"
"Oda denilen bir şey var biliyon dimi"
"Orası artık senin odan"
"Saçmalamayı kes"
"Saçmalamıyorum James.Hadi git yat"
"Ama Jeon-"
"Aması yok James git uyu"
"İyi madem iyi geceler"
"İyi geceler canım"
(Hyunjin'in orda)
Hyunjin'den
Felix'e baktım.Saçlarını okşayıp,öpüp bende uyumaya gittim.
(Sabah olduğunda)
James'den
Uyandığımda Jeongin'in kahvaltıyı hazırladığını gördüm
"Günaydın"
"Günaydın yakışıklım"
"Yardım edilecek bir şey var mı?"
"Ya sebzeleri yıkayıp soyar mısın?"
"Sen istersen neden yapmayayım?"
"Teşekkür ederim"
"Her zaman"
Kahvaltıyı hazırladık.Biraz sohbet ettik
"Dün Hyunjin Hyung'a aklımda bir şey var demiştin.Ne var aklında?"
Jeongin'e de söyleyemezdim Hyunjin'e karşı bir şeyler hissettiğimi
"Ya şey ya hani şey yapmıştım ya önünde..."
"Anladım anladım hatırlatma onu"
"Ulan soran sensin"
"Olsun olsun"
Gülüp yemeğimi yedim
(Hyunjin'im orda)
Hyunjin'den
Uyandım ve kahvaltıyı hazırladım.Felix'inde uyandığını görünce kahvaltı yapmaya başladık.
"Yarın okul günü.Heyecanlı mısın?"
"Korkuyorum"
"Neden?"
"Bilmiyorum.Ya zorbalanırsam?Offf çok kötü"
"Merak etme öyle bir şey olmayacak.Olduğunda direk bana söyle"
"Tamam babaa"
"Bugünde mi işe gitsem acaba?"
"Git babaa"
"Jeongin'e sorayım bi o gelir mi"
"Tamamm"
Telefonu aldım ve Jeongin'i aradım
"Alo,Jeong?"
"Noldu Hyunjin Hyung?"
"Bugün işe gelecek misin?"
"Bilmem ki.James'de gelebilir mi?"
"Ya bana niye soruyorsun James'e sor"
Sorduğunu duyunca biraz streslendim.James'in gelirim sesini duyunca derin bir oh çektim
"Gelirmiş"
"Tamam o zaman"
"Görüşürüz Hyınjin Hyung"
"Görüşürüz Jeong"
Telefonu kapattım ve kahvaltıya devam ettim
"Geliyor mu?"
"Geliyor.James de gelcek"
"Tamamm"
Devam edecek...
Selamlarr
Ben geldimm
Nasılsınızz
Keyifler nasıll
Ben iyiyimm
Bu bölümün böyle olmasını istedimm
Umarım beğenmişsinizdirr
Görüşürüzzz
Kendinize çok çok iyi bakınn
Hoşçakalınnn
💗⭐️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Polis {Hyunlix}
Short Story"Küçük civcivim" "Güzel oğlum" "Dünyam benim" "Bunun adı aşksa eğer" "Bu aşk yalnızca sana değer" (Aslında o oğlum olan yer kızım olacak (şarkı sözü çünkü) ama bu fic baba-oğul ilişkili olduğu için oğlum diye yazdım.)
