"Küçük civcivim"
"Güzel oğlum"
"Dünyam benim"
"Bunun adı aşksa eğer"
"Bu aşk yalnızca sana değer"
(Aslında o oğlum olan yer kızım olacak (şarkı sözü çünkü) ama bu fic baba-oğul ilişkili olduğu için oğlum diye yazdım.)
Hyunjin'den Aklımda Felix vardı.Acaba napıyordu?Eğleniyor muydu?Mutlu mu?Yoksa üzgün mü?Off Hyunjin,yabancı biri ile değil ya.Neden bu kadar endişeliyim ki? Benim aklımda bu düşünceler dönüp dolaşırken,Jeongin'in bana seslendiğini bile duymadım "Hyunjin Hyung,Hyunjin Hyung,HYUNJİN HYUNG!" "Ya noluyo sakin ol az" "İki saattir sana sesleniyorum HABERİN VAR MI?" "Off dalmışım amma da uzattın" "Neyse iş saati bitti ben Felix'e ve Han Hyung'u çağırmaya gidiyorum" "İyi tamam" Jeongin hiç bir şey demeden gitti...Ya kıskanırsa?Hayır,hayır.Jeongin kıskanmaz,yani öyle düşünüyorum
(Felix ve Han'ın olduğu yerde) Felix'den Şimdi anlatma sırası Han Hyung'taydı "Ben..." Han Hyung'un sözünü kesen,Jeongin Hyung oldu "Keyfinizi bozmak istemem ama iş saati bitti" Han Hyung kulağıma fısıldayarak; "Belki daha sonra anlatırım" Hiç bir şey demedim. "Ee gelmeyi düşünmüyor musunuz?" "Sakin ol Jeong ne bu gerginlik" "Tamam ya" Oraya gittik.Yani babamın olduğu yere
(Oraya geldiklerinde) "Oh,şükür be!İki saattir sizi bekledik" Changbin Hyung bunu söyleyince ben,Han Hyung ve Jeongin Hyung güldük.Ben gülmeyi kesip gözlerimle Hyunjin babamı aradım.Bulduğumda Jeongin Hyung'dan ayrılıp babama doğru koştum.Beni kucağına aldığında saçlarımı öpüp kokluyordu.Küçük bi kahkaha attım "Eğlendin mi bakalım küçük civcivim" "Eğlendim baba!" "Çok güzel o zamann" "O değilde yemek sipaşi ne zaman gelcek acıktım ben" "Sen ne zaman aç değilsin ki Changbin" Bang Chan Hyung'un söylediği ile hepimiz güldük.Tabii Changbin Hyung hariç "Hyung..." "Ya o değil de James ne yapıyo acaba ya" "Arasana?" Babamın verdiği cevap ile hepsi "evet arasana"der gibi başlarını salladı "Ama hoparlöre al!" Minho Hyung'un sorduğu soru ile,herkes kaşlarını çattı.Hyunjin babam hemen söze atladı "Niyeymiş o?" "Sanki sen konuşacaksın" dedi Minho Hyung gözlerini devirerek "Tamam yeter.Arıyorum ben susun "İyi be" Jeongin Hyung hemen James Hyung'u aradı "Oh,James!Sonunda açtın" "Noldu Jeong bir şey mi oldu?" "Yoo olmadı.İlla seni aramam için bir şey mi olması lazım?" "Hayır ya öyle telaşlı telaşlı açtın da" "He yok olmadı bişey.Napıyorsun diye soracaktım" "Ha dükkanı kapattım eve gidiyorum.Sen?" "Yürüyerek mi?" "Yok uçarak" "Hahaha çok komik" "Nasıl gitmemi bekliyon uçarak gitmemi falan mı?" "Ya dolmuşa binmişsindir taksiye binmişsindir" "Yok zaten yakın ev" "Tamam peki" Babam ordan "telefonu bana versene"işareti yaptı "Ah James!Kapattmadan Hyunjin Hyung seninle konuşmak istiyor" "Eee tamam ver" "Al Hyung" "Alo James?" "Alo Hyunjin Hyung?" "Hayret bu sefer efendim demedin" "Artık anladım sevmediğinizi o yüzden demiyorum" "Düzelteyim *sevmediğini*olacak" "(Kısık sesle) Pekala,sen nasıl istersen" "Anlamadım?" "Yani şey tamam öyle derim demiştim" "Hmm tamam.Bugün diyorum,Jeongin ve sen,bize mi gelseniz?Eğer isterseniz tabii" "Benim kararım Jeongin'e bağlı" Hyunjin babam "Gelmek ister misin?"der gibi Jeongin Hyung'a baktı.Jeongin Hyung kafasını evet anlamında salladığında Hyunjin babam James Hyung'a; "Gelmek istiyormuş"dedi "Tamam o halde" "Görüşürüz James" "Görüşürüz Hyunjin Hyung"
(Şimdii James'e bakalımmm) James'de Güzel görünmem lazımdı.Neden bilmiyorum ama öyle bir hissiyat var içimde...Umarım düşündüğüm hissiyat değildir... Her neyse,eve geldiğimde yemek yedim,dişlerimi fırçalayıp banyo yaptım,ve hazırlandım "Sweatshirt için havalı kombin yapmam lazım.Bu nasıl olur acaba.Bence güzel,bunu giyeyim"
James'in giydiği kombin:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Evet James!Güzel oldun adamım!" Aynaya bakıp kendi kendime konuşuyordum.Sonrasında hep kullandığım Lip gloss'umu sürdüm. Eskiden,Lip gloss sürdüğüm için çok zorbalanırdım.Bana hep; "Sen kız mısın erkek mi" "Trans lan bu" "Iyy erkek olan birinin de Lip gloss sürdüğünü ilk defa gördüm" "Kime süsleniyorsun sen ezik hahahahaha" "Seni trans ezik!" "Kime kendini beğendirmeye çalışıyorsun sen" Ve daha sayamayacağım kadar çok şey...Ama hiçbirini takmadım.Desem yalan olur.Taktım.O Lip gloss sürdüğüm dudaklarımı soydum.Bütün Lip glosslarımı çöpe attım.Ama inanın bana büyüyünce asla umurunuzda olmayacak.Tabii bu size bağlı.Benden bir tavsiye,ezdirmeyin kendinizi.Onlar zorbalığı eğlencesine yapıyorlar.İnsanların psikolojilerini eğlencesine bozmak istiyorlar.O salakların eğlencesi mi daha önemli yoksa siz mi?Tabikide siz daha önemlisiniz.Hep susmuştum,ama birgün,onlara hadlerini bildirdim.Bir daha bana zorbalık yapmaya cüret bile edemediler.Sizde benim gibi kendinizi savunun.Eğer kazanmak istiyorsanız,kendinizi savunun. Her neyse,konumuza dönelim.Biraz telefonla uğraştıktan sonra Jeongin'in geldiğini anladım.Gidip sarıldım ona "Senin bugün neyin var?" "Neyim varmış?" "Sevgin tavan" "Sen olduğunda her zaman sevgim tavandı" "Sen alttan alttan bana mı yürüyon lan" "Eee şey belki bira-" "Tabii bu yürümeleri kuzen kalbi ile yapıyon DİMİ" "E yani tutupta kuzenime aşk anlamında yürüyemem" "He aferin" "Neyse kombinim nasıll" Ondan ayrılıp kombinimi gösterdim.Ağzı açık kalmıştı "Kimin kuzeni bee.Yakıyosun be James'imm" "Sana çekmişim kuzen" "Oyy kurban olsun kuzenin sanaa" "Tamam tamam uzatma.Ne zaman çıkacağız?" "Biraz dinleneyim çıkarız James" "Tamam kuzenlerin enn iyisiii" Jeongin ona söylediğim bu şeylere güldü ve saçıma küçük bir öpücük bıraktı.Koltuğa geçtiğinde onun koynuna girip yanağına öpücük bıraktım.Elleri benim saçlarımda dolaşınca yüzümde gülümseme oldu.Kuzenim diye söylemiyorum ama Jeongin hem yakışıklı,yakışıklı olduğu kadar tatlı,tatlı olduğu kadar havalı biri...
Devam edecek...
Hellooo Ben geldimm Nasılsınızz Keyifler nasıll Ben iyiyim çünkü BUGÜN FİCİM 1K OKUNMAYA ULAŞTI AĞAĞAĞAĞAĞ Karakter resimleri+tanıma diye bir bölüm attım.Oradan karakterlerin resimlerine bakabilirsinizz Kendinize çok ama çok dikkat edinn Hoşçakalınnn görüşürüzzzz 💗⭐️