Hastanenin kapısına doğru koştum. Baktım etrafa göz gezdirdim, ama yoktu. Gitmişti, kendisinden kalan tek iz kırmızı güllerdi...
Gün boyunca aklım Arhanda işe devam ettim. Huzursuzdum neden olduğunu bilmeden, acaba neden gülleri öylece yere bırakıp gitmişti? Aklımdaki sorular tek aklımı değil, kalbimi de huzursuz ediyordu
İşlerimi bitirmek üzereydim, ama ondan hâla bir haber yoktu. Telefonu elime alıp aradım ama açmadı, tekrar aramaya lüzum yoktu, çünkü açmayacağını biliyordum
Hastaneden çıktım, bu gece koca arabasıyla değil, taksiyle gidecektim artık...
Konağa vardığımda herkes sofraya geçip oturmuş beni bekliyordu. Sofrada birtek Arhan yoktu
Nazlı'ya yaklaştım ve kısık sesle sordum
"Arhan gelmedi mi hâla?"
"Yok gelmedi, birşey mi oldu?"
"Hayır yok bir şey"
Odaya gidip üzerimi değiştirdim. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Su bile ferahlatmamışdı beni...
Odadan çıktım, avluda yoktu, hâla gelmemişti.
Yemeği bitirdikten sonra fazla oturmadım ve odama gittim. Tur atıyordum dört duvarın arasında...
Saat geç olmuştu, ama ortalıkta Arhan yoktu. Ve delirmek üzere olan ben vardım. Arıyordum açmıyordu, mesaj atıyordum cevap yazmıyordu
Yatağa gidip uzandım, gözlerimi kapadım. Ama uyumak mümkün değildi. Odanın tüm işıklarını kapattım. Belki zifiri karanlıkta uyuya bilirdim diye düşündüm. Sonunda pes edip gidip tekli koltukta oturdum. Gözlerim artık karanlığa alıştığı için işığı açmadım
Aradan kaç dakika geçmişti sayamadım. Ve sonunda odanın kapısı açıldı. Kapının açılmasıyla odaya hafif işık sezmişti, ama ben olan tarafa işık gelmemişti
Kapıyı kapatıp odaya geçti. Sessizce küfür ederek konuşuyordu
"Bu oda neden böyle karanlık" kendi kendine konuşuyordu
Oturduğum koltuğun yanındaki lambanın işığını açtım
Aniden odada yanan işığın altında yüzümü görünce şaşırdı
"Uyumadın mı hâla?"
Ayağa kalktım ve yanına gittim
"Neredesin sen?"
"İşim vardı"
"Aramalarımı, mesajlarımı neden cevaplamadın?"
"Sorguda mıyız?"
Yanımdan geçip gitti, yatağa uzanacağını düşünürken yastığını alıp koltuğa gitti. Trip atıyordu sanki...
"Nereye?"
"Uyumaya" dedi düz sesiyle
Kaşlarımı çattım. Neden böyle yapıyordu?
"Neden böyle yapıyorsun?"
"Ne yapıyorum?"
"İşte böyle"
"Nasıl?"
Üzerine doğru gidip tam karşısında durdum
"Soruya soruyla karşılık vermeyi bırak" dedim öfkeli sesimle
"Uykum var Kader, yorgunum sonra konuşalım"
"Şimdi konuşacağız"
Bıkkınca nefes verdi. Gidip koltukta oturdu
"Konuş" dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yangın Külü/ Berdel✔️
RomanceÜzerime doğru yürümeye devam etti. Gelip tam karşımda durdu. Gözünü kırpmadan yüzümü inceliyordu. Gözlerini gözlerime dikti. Soru dolu bakışlarla yüzüne bakıyordum. Ona inat bende gözlerimi kaçırmadım. Geri durmadım. "Benim" dedi. "Anlamadım?" d...