Kapıyı tıklatıp açılmasını beklerken yorgunluktan düşüp bayılacak gibi hissediyordum. Kapıyı açan kadın tatlı bir şekilde gülümsedi. "Turna sensin değil mi kızım? Geç Soykan'ın odasına, Ela daha yeni uyudu, sen de güzel güzel dinlenirsin."
"Teşekkür ederim."
"Aç mısın? İstediğin bir şey varsa hazırlayabilirim."
"Yok, çok sağ olun. Ben dinleneyim yeter."
"Tamam kızım, mutfaktayım ben." Kafa sallayıp yanından ayrıldım. Üst kata, alışık olduğum Soykan'ın odasına hızlıca çıktım. Tanıdık kokusu tüm odayı sarmıştı. Üzerimdeki okul kıyafetlerini çıkarıp Soykan'da bıraktığım şortlu pijamalarımı üzerime geçirdim. Makyajımı dahi çıkarmadan yatağa attım kendimi.
"Ama abi,"
"Abiciğim bak Turna ablan çok yorgun, biraz daha sessiz olalım uyandığında seninle oynar zaten o." Fısıldaşmalara uyandığımda gözlerimi açmadan biraz daha bekledim. Baş ağrım gitmiş gibiydi, zaten Soykan'ın kokusuyla çok rahat bir şekilde uyuyakalmıştım.
"Tamam o zaman. Bir şey sorabilir miyim?"
"Sor güzelliğim,"
"Siz niye ayrıldınız Turna ablamla? Artık hiçbir akşam bize gelmiyor, ben çok özlüyorum onu."
Sessiz kaldığında gözlerimi açmaya hazırlanıyordum ki konuştu. "Bazen ilişkilerde iniş çıkışlar olabilir bebeğim. Bizim ayrılığımıza bakma sen, onun her anında yanındayım ben. O da aynı şekilde benim."
"E o zaman ayrılmadınız mı?"
"Diyebiliriz."
"Yani Turna abla başka biriyle sevgili olamaz değil mi?"
"Olamaz." Ela'nın kıkırtısı kulaklarıma ulaştığında gözlerimi yavaşça araladım. "Hih, uyandırdık mı Turna abla seni?"
"Yok ablacığım, çok uyudum zaten. Gel bakalım sen şöyle." Kollarımı iki yana açtığımda abisinin kucağından inip hızlıca yatağa geldi ve kollarımın arasına girdi. Onu sıkıca sarıp yanağına öpücüklerimi kondurdum. "Ohh, nasıl özlemişim seni!" O öpüşümden huylandığı için çığlık atarcasına gülüyordu.
Bakışlarım Soykan'a kaydığında tebessüm ederek bizi izlediğini gördüm. "Abi! Ayy! Kurtar beni!" Kahkahalarının arasında konuşma çabası Soykan'ın ayağa kalkmasına sebep olduğunda ne yapacağını izledim. Yanımıza oturup o da Ela'nın yanağından öptü. "Kurtuluşun yok bebeğim."
soykan: gittin mi eve? (23.45)
turna: aynen (00.10)
soykan: geç kalmışsın?
turna: babam yakaladı
turna: okuldan kaçtığımı görmüş bir arkadaşı.
soykan: bir şey yaptı mı?
turna: yok ondan değil
turna: seni öğrenmiş
soykan: ?
soykan: geleyim mi yanına?
turna: daha kötü olur
turna: anladın işte ne düşündüğünü.
soykan: ne yaptı sana?
turna: hiçbir şey soykan, yapamaz zaten
turna: of
turna: ben dedim o sözleri ama hepsini çiğniyorum şimdi tek tek
turna: ya Duman'ı dışarıya attı.
turna: ben bakıyorum şimdi balkondan, babam uyunca gidip alacağım ama üşür o zamana kadar.
soykan: iki dakika
turna: teşekkür ederim.
soykan: ağlama sakın.
√√
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kalpsiz | yarıtexting
Storie brevi"İnsanı deli edersiniz," Adını hatırlayamadığım kızın konuşmasını bayık gözlerle dinlerken bir an önce buradan çıkıp gitmek istiyordum. "İkiniz de aynısınız. Kimseye atmayan kalbiniz bir tek birbirinize çalışıyor. Başka da kimseyi umursamıyorsunuz...