GÖKTEN ÜÇ ADAM DÜŞTÜ

MİNİCİK KALBİM- 2

SELAM SAAT 03:06 VE YENİ HİKAYEMİZİN HATIRINA SÜRPRİZ BÖLÜM İÇİN BU SAATE KADAR UYKUSUZ KALDIM. AŞIRI İLGİ BEKLENİR ONA GÖRE. HALA UYUMAMIŞ OLANLARA İYİ OKUMALAR UYUYANLARA DA HUZURLU UYKULAR DİLİYORUM. SEVGİLER...

Deniz hain bir sırıtış yerleştirdi yüzüne Bunu görürsün artık, yaşamadan bilemezsin öyle değil mi? " dediğinde Pusat, bir erkek düşmanının elinde öleceğini düşündü. Bu maceradan sağ çıkması çok zor olacaktı. 

Deniz'in elindeki iğneye bakan Pusat gerçekten tedirgindi. "Şu konuda anlaşalım mı? Ben acıya dayanıklıyımdır, sen beni zehirlemeden yara mı diksen mi? " 

Deniz'in gözleri parladı ve hain bir sırıtışın yüzüne yansıması bir oldu. "Defalarca derini delmemden korkmuyorsun ama elimdeki iğneden korkuyorsun öyle mi? " 

Pusat duruşunu dikleştirdi. "Niye korkacakmışım ki size acıya nasıl dayanıklı olduğumu gösterebilirim. " Toprak böbürlendi " Eyt be kimin kankası. Aslan Pusat..." 

Bu arada Ediz Toprak'a sinirlendi. "Çocuğu gaza getirmeye çalışma, bacağı dikilecek kolay değil. " 

Pusat ikisine de bağırdı. " Kesin sesinizi zaten canım burnumda. " dedikten sonra Deniz'e baktı. " Beni düşündüğünüz için teşekkür ederim ama buna gerçekten gerek yok. Siz sargı bezini verin bana ben yaramı sararım. " 

Deniz vazgeçecek gibi değildi. İlacı iyice enjektörün ucuna ittirdikten sonra "Bir sağlıkçı hastalarını asla yarı yolda bırakmaz. " 

Pusat dayanamadı. "Ben sizin hastanız değilim. Hayatımızı kurtardığınız için teşekkür ederiz ama bu kadarı kafi. "

Onları  üzüntüyle izleyen Damla dayanamadı. Hemen koşup Pusat'ın yanına oturdu. " Prensler çok güçlü olur ama ben yine de elini tutabilirim. İyileşmek için tedavi olmalısın çünkü. " Pusat kızın sevimliliğine gülümseyerek baktı. " Öyle mi diyorsun prensesim. " 

Damla sevimli bir şekilde göz kırparken Deniz kardeşinin bu adamla yakınlık kurmasına sinir olmuştu. "Damla çabuk kalk adamın yanından tanımadığın adamlarla samimi olma demedim mi ben sana? "

Pusat bu kez karşı çıktı. " Bir kere ablası, şu konuda anlaşalım. Biz  Damla ile yabancı değiliz, çünkü o benim kahramanım. O olmasaydı ölebilirdik. "

Damlaya göz kırptı. "Öyle değil mi prenses bence sen elimi tutarsan tedavi olabilirim. "dediğinde Damla hem Pusat'ın kahramanı olduğu için hem de Pusat ondan güç alacağı için çok mutluydu. Bilgiç bir tavırla. "Gözlerini kapat prens abiciğim çabucak bitecek göreceksin. " derken asıl kendisi Pusat'ın elini tutup gözlerini kapattı. Bu sahneyi görmeye küçük kalbi dayanamazdı. 

Damla adamın bacağına iğneyi yaptıktan sonra büyük bir ciddiyetle yarayı dikerken Pusat da bir gözü kapalı diğeri açık Damla'nın şirin suratını seyrediyordu. O kadar tatlıydı ki, sanki Pusat'ın değil de onun canı yanıyormuş gibiydi. Minik dudaklarını gergince birbirine bastırmıştı. Sevimli küçük burnunu havaya dikmişti. Kumral uzun saçları ışıldıyordu. Pusat o anda bir gün bir çocuğu olursa böyle sevimli bir kız çocuğu olmasını diledi. İnsan böyle bir varlıkla mutsuz olamazdı herhalde. Her anı tatlı anılarla dolu, her anı cıvıl cıvıl geçerdi. Pusat evlenmeye karşıyken bir anda kız çocuk hayalini zihninde hevesle canlandırabildiğine inanamadı. Ah babaanne diye geçirdi içinden. Bilinçaltımı evlilikle nasıl doldurduysa saçma sapan hayaller kuruyorum diye düşündüklerinden utandı ve silkinerek bu hayalden uyandı. Damla'da o arada son dikişi atmış ve bitirmişti. "Geçmiş olsun." diyerek içeriye ellerini yıkamaya gitmişti. Damla ablasının yokluğundan istifade Pusat'ın yanağına bir öpücük kondurdu. "Artık daha hızlı iyileşebilirsin prensim. " dediğinde Pusat kıza sımsıcak gülümsedi. Bu arada Toprak huysuzlandı. "Tüm ilgiyi yine kendine topladın bu haksızlık ama. "