Evden Kaçış

582 25 25
                                    

Ülkede herkesin bilip, imrendiği bir aile vardı. Atalarından aldıkları aile mirasları ve dahiyane yetenekleri onları toplumda ileri gelenlerden yapıyordu. Bu aile Uchiha ailesiydi ve bugün aile içinde büyük bir kargaşa vardı. Aile reisi Uchiha Madara oldukça gür bir sesle bağırdı. "EMRİME NASIL KARŞI GELİRSİN?! BEN SANA EVLENECEKSİN DEDİYSEM, EVLENECEKSİN!" Bu gür sese narin ama bir o kadar eşsiz bir ses karşılık verdi.

"NEDEN İSTEMEDİĞİM BİRİYLE EVLENMEK ZORUNDAYIM? Ben senin torunun değil miyim? Niye bana böyle davranıyorsun?" En son cümleleri söylerken sesi titremiş ve oldukça acıklı çıkıyordu fakat Madara torununa dahil hiç acımadı. "DEFOL KARŞIMDAN! BENİM, SENİN GİBİ BİR TORUNUM YOK!" Bu sözler üzere Madara'nın karşısında direnişte olan torunu hızla salondan ayrıldı ve odasına doğru yöneldi. Hizmetçiler ise bu kaos ortamının dedikodusunu yapıyorlar, durumu anlamaya çalışıyorlardı.

Madara'nın küçük torunu odasına hızla girdiğinde, arkasından biri daha girmişti. Bu kişi endişe ile konuşuyordu. "Sasuke, oğlum~ sakin ol!" "NASIL SAKİN OLABİLİRİM ANNE!" Sasuke bunu derken göz yaşlarına boğulmuş ve yatağının kenarında oturmuş soluklanıyordu. Büyükbabası tarafından zorlandığı bu evliliğe karşıydı. "Ben hep büyükbabam tarafından hor görüldüm... Sırf omegayım diye beni ezikledi, her türlü kötü davranışta bulundu. Şimdi ise beni aristokrat bir ailenin şımarık varisine bir cariye olarak gönderiyor.

Öyle bir ailenin çocuğu beni aldatır üstüne bir de dayak da atar." "Öyle olacağını nereden biliyorsun?" "Hepsi aynı anne. Babam ve abimle gittiğim aile buluşmalarında nelere şahit oldum bilemezsin." Mikato, Madara'nın yanında güçsüzdü. Oğluna yardım edemezdi ve bu durum onu oldukça üzüyordu. "Babam desen...o asla büyükbabama karşı gelmez." "Nasıl gelsin? Büyükbaban, ailemizin reisi ve babanın, babası." "...abim benim için savaştığında ise büyükbabam değerli torunu üzülmesin diye ağırdan alıyor ve ardından yine eski haline dönüyor. Sebebi ise abim Alfa, ben Omegayım."

Bu sözler hem Mikato için hem de Sasuke için oldukça ağırdı. Doğru, böyle yüksek bir mevkiye sahip olan bir ailede Alfa olarak doğmalıydı. Aksi takdirde bir cariyeden farksızdı. Sasuke ise bu durumdan kaçmak istedi. O an annesine demedi fakat akşam gizliden kaçmayı planlıyordu. Sadece doğru ânı bekliyordu. *** Akşam vakti hem abisi hem de babası yoktu ve bu onun için büyük bir şanstı. Sasuke kaçmak için bir çanta hazırlamış ve herkesin yattığı vakti kolluyordu. Büyükbabası ofisindeydi, onun dışında malikane ışıklarını söndürmüş son işleri görüyorlardı.

Bu sırada Sasuke sessizce kapıya yöneldi fakat kapıdaki korumalar onun için büyük sıkıntıydı. Dış kapıya vardığında bir ses Sasuke'nin irkilmesine sebep olmuştu. "Sasuke-sama?" Sasuke hızla kafasını sesin geldiği yöne doğru çevirdi ve gördüğü kişi Taro isminde bir korumaydı. "Taro...evdeki durumları biliyorsun. Biraz sakinleşmek için yürüyüş yapacağım." "Ah! Anlıyorum, sağ salim dönün Sasuke-sama." "Teşekkürler." Böylece Sasuke sandığından kolay sıyrılmıştı. Sasuke kapıdan çıktığında koruma kendi kendine mırıldandı. "Bu çocuk beni aptal mı sanıyor? Efendiye haber vereyim de gör sen."

Uchiha malikanesinde ki herkes Madara için çalışıyordu, bu sebeple Sasuke asla istediği gibi yaşayamadı. Hep bir yerlerden kısıtlandı ve şimdi de durum aynıydı. Sasuke ise bu durumu fark etmiş fakat belki büyükbabasına haber gidene kadar kaçabilirdi. Bu düşünceyle Sasuke tüm gücüyle koştu. Öyle hızlı koşuyordu ki kendine geldiğinde arkadaşının evinin tam önündeydi. Böylece Sasuke bir süre de olsa ailesinden kaçabilecekti. Sasuke evin kapısını çalmış ve bir süre sonra kapı açılmıştı. Kapıyı açan pembe saçlı sevimli bir kızdı.

Sasuke'yi görünce endişelenmiş ve bu endişe ile sorgusuz sualsiz onu evine almıştı. "Bu saatte senin burada ne işin var, Sasuke? Bir şey mi oldu?" "Büyükbabam ile kavga ettik." "Yine mi? ...ama onlar seni burada kolaylıkla bulabilir." "Biliyorum...ama Büyükbabam beni evlendirmeye çalışıyor Sakura. Beni bir süre de olsa saklamalısın." Sakura arkadaşının bu durumlarına hep üzülüyordu ve yine aynı hisleri yaşamıştı. "Şu aptal bunak! Saklayabildiğim kadar saklarım seni. Ya daha sonra?" "Şimdilik bu geceyi bir atlatalım, daha sonra bakarız çaresine." "Pekala, gel şöyle."

Please, Love Me •-• NaruSasuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin