Please, Love Me •-• NaruSasu

Tokat

Danzo öleli 2 hafta olmuştu. Uchiha'lar ise düşmanlarının ölümüne ve İtachi'nin kurtuluşuna özel sosyete balosu düzenlemişlerdi. Naruto ve aileside bu baloya davetliydi fakat Sasuke'nin içinde büyük bir huzursuzluk vardı. Sonuçta uzun zamandır ailesinden kaçıyordu ve şimdi ailesi ile bu baloda tekrar görüşecekti.

Naruto, Sasuke ve Menma kendi aralarında bu yabancı ortama ayak uydurmaya çalışıyorlardı ki tanıdık bir yüz dikkatlerini çekmişti. "Uzun zaman oldu kardeşim." Sasuke onlara yaklaşan abisine koşarak sarılmıştı. "Abiciğim~" İtachi kendisine sarılan küçük kardeşinin saçlarını okşayarak sevgisini ve özlemini belirtmişti. "Abi, çok şükür iyisin." "Aynı şekilde seni ve aileni iyi gördüğüme çok sevindim. Sonunda o pislikten kurtulduk."

"Naruto sayesinde." Sasuke bunu söylerken alfasıyla bir bakıma övünüyordu ve İtachi bunun farkına varmıştı. Sadece Sasuke'nin duyacağı şekilde şunları fısıldadı. "Görünüşe göre Alfanı çok seviyorsun kardeşim." Sasuke aynı ses tonunda karşılık verdi. "Hem de hayal edemeyeceğin kadar çok abiciğim." İtachi kardeşinin bu tutumunu ilk defa gördüğü için hem şaşırmıştı hem de kıkırdamıştı. Sasuke sarıldığı abisinden ayrıldığında çoktan Naruto ve Menma onların yanına gelmişti.

"Dayı~" İtachi kendine yaklaşan yeğenine sarılmak için dizlerinin üstüne eğilince, Menma biricik dayısına sımsıkı sarılmıştı. "Seni çok özledim." Bu söz İtachi'nin hoşuna gitmişti. "Bende seni çok özledim Menma'cığım." İtachi bu sözle beraber Menma'nın yanaklarına öpücükler kondurmuştu. "Hadi dayı oyun oynayalım!" "Neden olmasın? Hadi gidelim!" İtachi, Menma'yı yanına alınca Sasuke ve Naruto yalnız kalmışlardı.

Sasuke hâlâ anne ve babasıyla nasıl yüzleşeceğini düşünüyordu. "Sakin ol Sasuke, herşey yolunda gidecek." "Evet...umarım." Sasuke böyle desede hâlâ panik halinde ayağını yere vuruyordu. Sasuke panik haliyle fark etmesede etraftaki baloya gelen alfalar gözlerini ondan ayıramıyorlardır. Naruto bu durumu fark etmiş olacak ki oldukça rahatsız olmuştu. Öyle ki Naruto kendi kendine homurdanma ya başlamıştı.

"Lanet olası alfalar! Daha ne kadar bakmaya devam edecek bu şerefsizler?" Naruto etrafına düşmanca feromonlar salgılamaya başlayınca diğer alfalar az da olsa çekinselerde bir süre sonra bakmaya devam ettiler. Bu durum gittikçe Naruto'nun sahiplenici doğasını ortaya çıkarmaya başlıyordu. Naruto en nihayetinde dayanamamış ve omegasını kendine ait olduğunu göstermek için ona sarılıp, öpücükler kondurmayan başlamıştı.

Sasuke ise Naruto'nun neden böyle davrandığına anlam verememiş ve utanmıştı. "Dur Naruto! Burası çok kalabalık, yetmezmiş gibi buradaki insanlar soylular. Diğer insanlara benzemezler hem ailemde birazdan gelir-Naruto!" Naruto tek kelime dinlemeden Sasuke'nin yanağına ve saçına öpücükler kondurmaya devam ediyordu. "Onlar sadece götleri kalkık alfalar ve omegalardan ibaretler. Umursamı-" Naruto yanağında hissettiği acı ile neye uğradığını şaşırmıştı.

"Sana dur dedim, ailem gelir dedim. Beni dinlemedin. Lütfen beni bir daha öpme!" Sasuke haklıydı fakat bu söz Naruto'nun oldukça zoruna gitmişti. "Haklısın, özür dilerim. Seni zorlamamalıydım." "Sorun değil." Sasuke sözünü bitirince geri önüne dönmüştü, Naruto ise sessizce yanında durmaya ve onlara bakmaya devam eden insanlara düşmancıl bakışlar atmaya devam etmişti.

Bir süre sonra Fugaku ve Mikoto salona teşrif etmişlerdi. Sasuke ailesinin salona girdiğini görünce heyecanlanmıştı ve istemsizce ter dökmeye başlamıştı. Mikoto, Sasuke'yi fark edince Fugaku ile beraber onlara yaklaşmaya başladılar. "Sasuke, oğlum~ Nasılsın? Görüşmeyeli uzun zaman oldu." Sasuke kendine sarılan annesine karşılık vermişti. "Anne, bende sizi özledim."

Mikoto sarıldığı oğlundan ayrılınca Naruto'ya dönmüştü. "Sen Sasuke'nin kocası olmalısın. Tanıştığıma memnun oldum Naruto-kun." Naruto hafif gergin bir gülümseme ile hafifçe başını etmişti. "Bende sizinle tanıştığıma memnun oldum, Mikoto-san. Lütfen benimle rahat konuşun." Mikoto, Naruto'nun bu nazik davranışları karşısında gülümsemiş ve Sasuke'ye imalı bakışlar atmaya başlamıştı. Ardından bakışlarını Fugaku'ya çevirmiş ve uyarıcı bir ifade ile konuşmuştu.