15. BÖLÜM

119 14 0
                                    

Jungkook, Lorenzo'nun raporunu dinlerken gözlerini kapattı.

Normalde kusursuz görünen yol, şimdiye kadar deneyimlediği en inişli çıkışlı yol gibi geliyordu. Arabanın her sarsıntısı işkence gibiydi ve işkence hakkında bir iki şey biliyordu. Koltuğa yaslanmasının ve smokin ceketinin yaralarını ağırlaştırmasının bir faydası olmadı. Ama bu onun normal duruşuydu ve bunun dışındaki her şey Lorenzo için olağandışı olarak fark edilirdi.

On gün hazırlıksız kaldıktan sonra bu kadar rahatlamanın bu kadar bunaltıcı olması şok ediciydi. Fazla rahatlamıştı.

Tehlikeli derecede rahat.

- Gustavo'nun yanlız çalıştığına emin misin?- dedi Jungkook.

- neredeyse kesinlikle.-diye yanıtladı Lorenzo - emriniz üzere bütün aile üyelerinin izini sürdüm. Gustavo dışında kimse şüpheli davranmadı. Taehyung'la ilgili bir şey var ama konuyla alakası yok.

Jungkook gözlerini açtı.

- Taehyung mu? Ondan ne haber?

Lorenzo homurdandı.

- Başka bir erkek oyuncağı varmış gibi görünüyor. Telefon görüşmelerinden bazı kesitler duydum ve bunlar oldukça uygunsuzdu. Erkek arkadaşının ortadan kaybolmasından bu kadar korkmamasına. şaşmamalı.

- Değil miydi?- Jungkook pencereden dışarı, geçip giden manzaraya baktı.- Bu tuhaf. Bunun bir aşk ilişkisi olduğunu söylediğini sanıyordum.

Lorenzo omuz silkti " Boston'da ki kaynağım böyle söyledi." Dedi- Ben kendim araştırmadım. Belki de ben hatalıyımdır. Ya da belki de Taehyung'un duyguları uzun sürmedi. Geçmişte hep tek gecelik ilişkiler yaşadığı hâlde bu sözde aşka hep şüpheyle yaklaşmıştım. Bunu kendim araştırmamı ister misin?

Evet.

- Hayır - dedi Jungkook, iç sesini acımasızca bastırarak.

Ne kadar az bilirse o kadar iyiydi. Taehyung'un erkek arkadaşına karşı geliştirdiği bu küçük bağlılığı beslememeli. Eğer bunu görmezden gelirse herşey gibi o da ölecekti.

Lorenzo konuşmasına bu kez yeni anlaşmalar ve mali raporlara odaklanarak devam etti.

Jungkook sadece yarısını dinledi. Sırtı onu istediğinden daha fazla rahatsız ediyordu ama Lorenzo'nun verdiği bilgiler bir şekilde daha rahatsız ediciydi.

Taehyung onu aldatıyorsa tam bir aptaldı.

Kendi öfkesi onu şaşırttı. Genellikle aldatma fikriyle alay ederdi. Bir kişinin bedeni yanlızca o kişiye aittir ve birinin vücudunu başka biriyle paylaşmayı seçmesi durumunda birine ihanet etme fikri ona her zaman tuhaf gelmişti.

Ama diğer insanların onun gibi yapılı olmadığını biliyordu. Jimin bunu öğrenirse muhtemelen üzülürdü.

Öğrense bile ona söylemek sana düşmez.

Bundan uzak dur. Uzak dur.

O senin ilgilenmen gereken biri değil.

Asla olmadı.

.....

Köşke vardıklarında akşam olmuştu.

Jungkook arabadan sertçe inerken dişlerini gıcırdattı.

- İyi misin patron?- dedi Lorenzo kaşlarını çatarak.

Jungkook ona soğuk bir bakış attı.

"Elbette." Diye homurdandı.

Umarım yaraları yeniden açılmamış ve ceketinden kan sızmamıştır.

Arkalarında park eden arabaların sesleri onu kastı.

Geriye bakmak istedi. Sadece emrinin yerine getirildiğinden ve Jimin'in unutulmadığından emin olmak için. Ama elbette emri yerine getirilmişti. Her zaman öyleydi.

Jungkook arkasını dönmedi.

Taehyung'un villadan çıkışını izledi. Sert yüzü Jungkook'u gördüğünde çok az değişti ama arkasında bir şeye baktığında siyah gözlerinde bariz bir rahatlama vardı.

Jungkook'un dudakları alayla kıvrıldı. Ne kadar dokunaklı. Görünüşe göre üvey kardeşi, erkek arkadaşını aldatıyor olsa bile onun iyiliğini önemsiyordu. Gerçekten çağlar boyu süren bir aşk hikayesi.

Ona kısaca başını salayan Taehyung ileri doğru yürüdü.

Jungkook sırtındaki yakıcı acıyı görmezden gelerek eve doğru ilerledi. Onların öpüşmesini ya da aynı derecede mide bulandırıcı bir şeyi görmeyi arzulamıyordu.

Lorenzo ona yetişerek " Daha dikkati ol patron" dedi " kendini bacağından vurabilirsin".

Jungkook, parmağının silahın tetiğinde olduğunu fark etmeden önce boş bir şekilde baktı.

Yavaşça parmağını çekti ve emniyeti açtı.

Sakindi.

Sakin ve aklı başındaydı.

Kızacak bir şey yoktu.

......

•√•

DUYGUSUZ |BXB Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin