Uraz Doğrusöz
Hiç düşünmeden yaptığım tonlarca şey vardı. Asker olup abimin peşinden gelirken hiç düşünmemiştim mesela, annem öldüğünde mezarına bile gitmezken de ne derler diye hiç düşünmemiştim. Giz'e onu sevdiğimi söylerken düşünmüştüm ve düşündüğüm için her şey berbat olmuştu. Şimdi yine düşünmeden Giz'i bir yalana alet etmiştim, ayrıca eski sevgilisine vurmuştum. Hayır, vurmamıştım. Kafa atmıştım.
"Sen ne yaptığını zannediyorsun lan !"
Giz'in yanına gittiğimde o Yavuz denen insan benzeri yaratık bana seslenmişti. Kafamı ona çevirip gülümsedim:
"Benim sevdiğim kadına bir daha yaklaşırsa, seni doğduğuna pişman ederim. Şimdi uza !"
Bana doğru yaklaştığında yüzünde garip bir gülümseme vardı:
"Yüzünü kim dağıttı senin asker ?"
Yüzüm bir anda ciddileşti ve Giz'in yanından ayrılıp onun yanına gittim. Kulağına doğru eğildim ve:
"Yüzümü dağıtanı görmek ister misin ? Eğer istersen senin de yüzünü dağıtabilir."
Sonra gülümseyip çadırdan çıktığımda karşımda Maya vardı ve benim ayakta durabilecek gücüm bile yoktu. Bir anda devrildim:
"Sakin ol Uraz, geçti bebeğim geçti."
Ağlamamak için zor duruyordum, dizlerim resmen titriyordu. Normal değildim ve bu durumum beni psikolojik olarak etkiliyordu. Dışarıya Giz'in çıktığını fark ettiğimde Maya'ya tutunarak gitmeye çalışıyordum:
"Uraz, bekle gitme."
Giz'in sesini duymamla beraber daha fazla hızlanmaya çalıştım. O sırada önüme bakmayı bırakmıştım ve bastığım taş beni kendime getirdi:
"İkiniz de uzak durun."
Ayakta durmaktan bile zorluk çekiyordum ve altı mayın dolu taşa basmıştım. Korkuyordum çünkü daha önce hiç altımda mayın varken bir imha olmamıştı:
"Gece'yi çağırın hemen, mayına bastım biliyorum. Bomba imha yapıyor mayından da anlar herhalde."
Giz koşarak gittiğinde koşarak gelen ilk kişi Kaan olmuştu:
"Uraz, iyi misin ? Sakın stres yapma. Altındaki mayın imha edilecek merak etme."
Kaan'dan sonra gelen kişi Çağatay denen yeni askerdi. Gece de yanında gelmişti. Abim ve Poyraz da vardı. Çevrem dopdoluydu ve benim başım dönmeye başlamıştı. Bunu anlayan kişi Giz olmuştu ve direkt yanıma gelip elimi tuttu:
"Sakin ol, benden destek al."
Giz'e uzaklaşmasını söylesem de pes etmeden yanımda durdu. Çağatay yaklaşıp taşın altını biraz kazdı:
"Ben, bomba imha ekibindeyim. Genel olarak mayın imha yapıyorum. Bana güvenebilirsin."
Ona güldüm, bu gülümseme sinir gülümsemesiydi. Ona değil kendime sinirliydim:
"Geldiğin ilk günden başına bela olduğum için özür dilerim Çağatay. Kusuruma bakma."
Çağatay sıcak kanlı bir gülümseme ile karşılık verdi ama stres olduğunun farkındaydım, yüzü çoktan stresten terlemişti:
"Sorun değil, sadece hiç kıpırdamamaya çalış."
Giz elimi sıkı sıkı tutuyordu. Yavuz uzaktan bakıp sinirle gitmişti, bu beni yeterince mutlu ederken Nida bizi öyle gördü ve gülümsedi. Ben de ona gülümsedikten sonra altıma baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Tim
Ficção Adolescente"Beni buraya gönderdiklerinde hiç böyle olacağını düşünmemiştim." "Ben de."