Kızıl Tim

𝟙𝟞

Çağatay Akın

Başarmıştım, yapmıştım, onu öpmüştüm, onu sevdiğimi söylemiştim, ona sevgilim olmasını söylemiştim.

Hiçbir tepki vermemesi beni korkuturken bir yandan da heyecanlanıyordum. Nida gözlerini kapattı, uzun uzun düşündü ve:

"Kabul, kabul ediyorum. Beni üzersen, ilişkimizi yıpratacak herhangi bir şey yaparsan seni ömrümün sonuna kadar süründürürüm."

...
Uraz Doğrusöz

Abimin odasına girdiğimde yavru bir köpekle takılıyordu. Birbirimize gülümseyerek selamlaştık:

"Bu yavru köpek nereden çıktı ?"

Abim köpeği havaya kaldırdı ve bir anda Galatasaray marşı söylemeye başladı:

"Nando, FerNando. Askeriyede buldum annesi ölmüş ben de onun babası olmaya karar verdim. O benim kızım ve adı da Nando."

Nando'yu kucağıma aldım ve onu sevmeye başladım. Abimle öylesine sohbet etmeye başlamıştık ki bir anda abim durdu:

"Gece biraz garip, onda bir şeyler var ama ne olduğunu anlayamadım bir türlü."

Kaşlarımı çattım ve onu dikkatle dinlemeye başladım. Gece'nin son zamanlardaki garipliklerinden bahsediyordu. Sanki yaşayan bir ölü ile birlikteymiş gibi ondan bahsediyordu:

"Hiçbir şeyi önemsemiyor sadece Nando ve benimle konuşuyor. Yemekleri bile nadiren yemeye iniyor."

Abimin sırtını sıvazladığımda bir anda derin bir nefes aldı ve gözlerini kocaman açıp:

"Senin nasıl gidiyor ? Giz ile sevgilisiniz diye biliyorum."

Yüzümde utançla beliren o gülümseme ile beraber yanaklarımda bir sıcaklık hissetmiştim. Abim sırtıma sertçe vurup beni yumruklamaya başladığında konuşup anlatmaya karar verdim:

"Bir süredir sevgiliyiz, yani eğer bir tarih vereceksem sanırım Nisan ayının başı diyebiliriz. Aslında Martın ikinci haftası ben ona sarıldım ama şerefsiz eski sevgilisi geldiği için bir süre sevgili gibi olamadık."

Abim güle güle beni dinliyordu. Ben de Giz ile ne yaşadıysam onları ona anlatmıştım.

"Böyle işte, başka hiçbir şey olmadı. Çok seviyorum be abi, aşığım hatta. Çok korkuyorum gidecek diye." 

Derin bir nefes aldı:

"Aşkını anlayabiliyorum, ben de aşığım. Kaybetmekten korkuyorum, kaybedersem toparlanmaktan korkuyorum. Onu kaybedersem kendimi de kaybetmem gerekiyor."

Abime sarılmıştım, içimden gelerek sarılmıştım. En son ona ne zaman sarıldığımı bile zar zor hatırlıyordum.

...
"ABİ ! ÇOK KORKUYORUM BANA YARDIM ET !"

Uraz korkuyla babasından kaçıyordu. Daha fazla acı çekmek istemediği için babasından korkarak kaçıyordu. Abisi koşarak onu bulduğunda gözleri dolu doluydu.

Uraz yalnızca 5 yaşındaydı, uzun saçları gözlerini kapatırken ellerini kapatmış ıslanmış gözlerini kaşıyordu. Çıplak ayakları yediği dayak yüzünden kızarmış ve buz gibiydi. Koşarak abisine sığındığı an Ozan onu iyice kavramıştı. Sıkıca sarılıp onu kucağına aldı: