8. Bölüm

210 14 8
                                    

  Hazal Beyza evimi basmazsan sevinirim. İyi okumalaaarrr..

  Akşama kadar Louis ile sohbet etmiştik, maşallah tam kafa dengim biriydi. Bana abla demesi çok hoşuma gidiyordu ve o kadar sevgi dolu söylüyordu ki yanaklarını ısırasım geliyordu.

  Akşam yemeğinde hiç kimse ağzı dolu olduğu için konuşmuyordu. Babam aniden ayağa kalktı ve konuşmaya başladı, yemeği boğazıma dizdin lan.

  "Dark, William ve ikizler, yeni bir görevimiz var. Bu akşam hazır olun." dedi çok ciddi bir sesle.

  "Ne işi canım? Ve ben neden gelmiyorum?" diye sordu annem. Sadece annemi götürsen terliğiyle yeter benim sultanım.

  "Şimdi canım durum şu; Bu adamlar ülkede bilinen en büyük mafya çetesinin baş liderleriler, yani işimiz bu sefer çok daha tehlikeli seni riske atamam." dedi babam. Aşka bak be.

  "Biz komşu çocuğuyuz zaten." diye kulaklığıma fısıldadı William. Gülmem duyulmasın diye elimi ağzıma kapatmak zorunda kaldım.

  "Bende gelebilir miyim?" diye sordum. Aileme bu gibi durumlarda yardımcı olmak istiyordum.

  Aynen mafyanın kafasına sıkmak konusunda, aynen.

  Sen sus şerefsiz iç ses.

  Bütün masanın ağzındaki yemek boğazına dizildi, herkes borozan korosu gibi öksürmeye başladı. Bende durup bitmesini bekledim. En sonunda babamın öksürüğü kesildi ve bana döndü. Yazık adam mosmor olmuş öksürmekten.

  "Yavrum evladım sen daha 15 yaşındasın ben annene kıyamıyorum sana nasıl kıyayım?" dedi. Kıyma olsaydım 'kıymışlar zaten' derdim ama ben kıyma değilim.

  "Aynen öyle, bu gibi görevler için daha çok küçüksün kızım." dedi annem. O da kıpkırmızı olmuştu.

  "Eee. Aslında ben babamın göreve çağırdığı 4 şahısı daha dün yere serdim. Yani bence gelebilirim." dedim.

  Git geber, salak

  İç ses senin ben. Tam iç sesime sövecekken William konuştu.

  "Her ne kadar gelmesini istemesemde haklı, dün Dark' ta dahil hepimizi yere serdi." dedi William beni göstererek.

  "Öyle olsa bile. Hem yaşı çok küçük hemde silah kullanmayı bilmiyor." dedi babam bana bakarak.

  Yüzümde suçlu bir ifade oluştu, işin gerçeği şöyle ki ben daha önce silah kullandım.

  "Moon, silah kullanmayı bilmiyorsun, değil mi?" diye sordu babam şok olmuş bir ifadeyle.

  "Şeyy.." diye başladım ama James, Sirius ve Louis aynı anda bağırdılar.

  "OHA! Lan daha 15 yaşındasım nasıl silah kullanmayı biliyorsun Moon?!" diye sordu ikizler aynı anda.

  "OHA! Kız kardeşime bak bizden fenaydı ama şimdi!" dedi William şok olmuş bir şekilde.

  "Abla sen silah kullanabiliyor musun?!" diye sordu Louis. Bir aralarındaki ses kontrolü sahibi sensin be gülüm.

  "Bir izin verinde kızım anlatsın çocuklar. Kızım sen gerçekten silah kullanmayı biliyor musun?" diye sordu sultanım. Hay yaşa be!

  "Şey, bir seferlik kullanmışlığım var ondada tam tutturmuştum. Yani hedef tutturma, nişan alma gibi temel şeyleri biliyorum." dedim.

  Kızarlarsa, ya benden nefret ederlerse? Sonuçta silah kullanmıştım ve bu kötü bir şeydi.

  "Nasıl yani canım?" diye sordu babam. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.

Karanlığın İçindeki Beyaz Leke Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin