altı

8.7K 367 151
                                    



1K olmamıza çok az kaldı...
Desteklerinizi bekliyorum, yorum ve oy vermeyi unutmayın!!
Sizi seviyorum, fikirleriniz benim
için önemli. 😽💝🎀💌🩰




Akşam saat altı gibi uyanmıştım. Yatağımdan yorgunlukla kalkıp tekrardan duşa girdim. Terlemiştim ve bir duş bana iyi gelecekti. Yarım saatlik duştan sonra üzerime pijamalarımı geçirip telefonumu elime aldım. Resmen sıfır bildirim...

Telefonu tam bırakacakken bir arama geldi. "Senokem🎀" Kişisi arıyordu. İşte bu! En yakın arkadaşım Sena arıyordu. Muhtemelen dışarı çıkalım diyecekti.

"La ragazza più bella del mondo?"
(Dünyanın en güzel kızı?)

"Eccomi io!"
(Buyurun benim!) dememle gülmen bir oldu. Sena, Türkiye'de doğup altı yaşına kadar orada yaşamıştı. Yedinci doğum gününde İtalya'ya taşınmışlardı. Onunla aynı sınıftaydık. Arkadaşlığımız yedi senedir sürüyor.

"Peki, Türkçe'ye dönebiliriz. Ne yapıyorsun? " Dedi telefonun diğer ucundan.

"Duş aldım. Oturuyorum öyle."

"Oturmak yok. Kalk ve hazırlan! "

"Ne? Nereye? "

"Beril ile seni kapının önünde bekliyoruz! "

Hızlıca ayağa kalkıp camdan dışarı baktım. Gerçekten dışarıda beni bekliyorlardı. Onları gördüğüm an ellerimi salladım. Sena konuşmaya başladı.

"Gelecek misin yoksa biz donana kadar bekleyelim mi? " Gülerek "Tamam geliyorum" Dedim ve ardından telefonu kapattım. Hızlıca dolabımdan bir kaç parça bir şey alıp üzerime geçirdim. Saçlarımı da tepeden bağlayıp odamdan çıktım. Anneme haber verdikten sonra aşağı indim. İkisiyle de sarıldık ve bir taksi çağırdık.

Beril, Sena'nın kuzeniydi. Kendisi Fransa'da yaşıyor fakat tatil için buraya geldi. Onunla da uzun zamandır tanışıyoruz.

Kızlar bir kafeye gitmek istediklerini söylemişti. Bizde İtalya'nın meşhur bir kafesine gelmiştik. Elit, sade ve sakin bir mekandı. Hafta sonları genellikle kalabalık olurdu.

"Mi scusi?"
(Pardon bakar mısınız?) Sena, garsona seslenmişti. Seslenmemiz ile hemen dibimizde bitmişti.

"Ecco qua, signore!"
(Buyurun efendim!)

"Facciamo tre caffè e una torta?"
(Üç tane kahve ve pasta alabilir miyiz?)

Garson kafasıyla onaylıyıp hemen gitmişti. Bizde o gelene kadar sohbet etmeye başladık.

Kahvelerimizi içmiş, pastalarımızı yemiştik. Şimdi ise koyu bir sohbetteydik. Heyecanla Beril ve Sena'yı dinlerken yanımdaki sandalye çekildi. Merakla yanıma döndüğümde onu gördüm. Ne işi vardı burada?

Şaşkınlıkla Beril ve Sena'ya döndüğümde ikiside başka yerlere bakıyordu. Hızlıca Sena'nın ayağına vurdum. Hemen bana dönüp konuşmaya başladı.

"Nereye kadar sürecek bu küskünlük. Eskileri unutun geleceğe odaklanın."

Aslında biraz haklılık payı vardı. Kenan'ın tam arkasında da abimi fark ettim. Hiç bir şey demeden Sena'nın yanına oturdu. İkiside kahve sipariş ettiler. Kahveleri geldiğinde içmeye başladılar. Kahvelerini içerken de sohbet ediyorlardı.

Abimler hâlâ sohbete devam ediyordu. En sonunda Sena bana dönüp "Kanka sen şarkı söylesene sesin güzel" dedi. İkinci şok!

"Hayır! " diyerek karşı çıkmaya çalıştım. Beril ve Sena bana kınayıcı bakışlarla bakıyorlardı. "Hem bak Kenan da sevmemiş bu şarkıyı" dedi Beril. Yemin ederim döverim ben bu ikisini!

"Sesin gerçekten güzel. Söylemek istersen destek için buradayız." Diye bana destek çıktı Kenan. Hepsine teker teker baktım. Gerçekten çok istekliydiler. Nefes alarak ayağa kalktım. Enstrüman çalan insanlara benim şarkı söylemek istediğimi ve hangi parça söyleyeceğimi dedikten sonra sahneye çıktım. Elime mikrofonu alıp "Ciao. Avevo voglia di cantare. Spero che piaccia anche a te." Dedim.
(Merhaba canım şarkı söylemek istedi. Umarım sizde beğenirsiniz.)

Derin nefes alıp söylemeye başladım. Bu şarkı bu aralar fazlasıyla dilime dolanmıştı.

"Me complace amarte
disfruto acariciarte
y ponerte a dormir
es escalofriante
tenerte de frente
hacerte sonreír

Şarkının her sözlerinde gözlerim ona bakmak istiyordu. Sahip olmak istediğim o adama...

daría cualquier cosa
por tan primorosa
por estar siempre aquí
entre todas esas cosas
déjame quererte
entrégate a
no te fallare
contigo yo quiero envejecer

Derin nefes alıp devam ettim.

Quiero darte un beso
perder contigo mi tiempo
guardar tus secretos
cuidar tus momentos"

Şarkının hepsini söyleyemesemde sahneden indim. Sahneden inmeden mnce şarkının bir sözü olan "Her hareketin bir zaafım. " Kelimesini mikrofondan ona bakarak söyledim. Bunun ne demek olduğunu kendisi de biliyordu. Alkışlar eşliğinde indiğimde arkadaşlarım ve abim güler yüzle bana bakıyordu.

"Harikaydın işte! " Dedi Sena.

"Gidelim mi artık? Başım ağrıdı." Onlar beni anlayışla onaylıyıp kalktılar. Beraber arabaya kadar yürüdük. Biz önceden taksi ile geldiğimiz için bizi şimdi Kenan bırakacaktı. İlk önce Beril ve Sena'yı bıraktık.

Ardından bizin evimize geldik. Abim hızla inip önden yürüdü. Ben tam arabadan inerken Kenan "Seninle yaşlanmak istiyorum" Dedi. Bu beni dahada heyecanlandırmıştı. Söylediği söz, benden dinlediği şarkının sözüydü. Ona gülümseyip iyi akşamlar diledikten sonra arabadan indim. Hızlıca eve çıkıp kendimi yatağa attım...

🎀🩰💌

Ayyy ben bu bölümü çok beğendimmm

Şarkının anlamı çok güzel olduğu için bu şarkıyı seçtim

İyi geceler...

Desteklerinizi esirgemeyin lütfen. Fikirleriniz benim için değerli. Neler düşünüyorsunuz? Sizi seviyorum. 💌🩰

💝

öylesine yazdığı kitap tutunca kızlar💓💓💓

çocukluk aşkı | kenan yıldızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin