30

6K 368 230
                                    

HOŞ GELDİNİZ İNCİ TANELERİM

Keyifler nasıl?

Güzel ve upuzuun bir bölümle geldim size. Resmi olarak bu en uzun bölümümüz. Beklentinizi karşılamasını umuyorum.

Oy vermeyi, beni takip etmeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın. Bütün yorumlarınızı tek tek okuyorum!

Hazır mısınız, en sevdiğiniz uyarıyı yapıyorum o halde:

Uyarı: Bu bölümde +18 unsurlar bulunmaktadır. Rahatsız olacak olan okurların okumaması rica olunur.

Ve bu bölümde uzun süredir beklediğiniz bir şey daha var, sonunda o an geldi.

Buyrunuz yeni bölümümüz, iyi okumalar.

///

"Sizin burada ne işiniz var?" Gözlerimi hepsinin üzerinde gezdirirken özellikle Can'a bakmıyordum.

"Sürpriz yapalım dedik!" Yeliz neşeyle kollarını açtı. Ama denizden yeni çıkmıştık, sırılsıklam olduğumuz için kolları arasına girmedik. Saçımın suyunu sıkarken havluma sarıldım. Onun gözlerinin ağırlığını üzerimde hissediyordum yine de dönüp bakmadım bile.

"Yenge, sevgilini görmedin galiba?" Gözlerim Ozan'ı buldu. Ozan'a gülümsedim. "Gördüm görmesine de ilgimi çekmedi." Sapladım.

"Oooo, yenge koydu lafı." dedi Ozan, hemen dedikoducu moda bürünerken. "Cano artık ne yaptıysan yengeme."

"Ozan kes sesini, ben de sana koymayayım." Can, Ozan'a keskin bir şekilde cevabını verirken gözleri bana döndü. "Barışalım mı artık güzelim?"

Barış da buradaydı ve Can'ın bir yandan da ona karşı beni korumaya aldığının farkındaydım ama yelkenleri "güzelim" lafıyla suya indirecek değildim.

"Duşa gireceğim, tuzlu suyla kaldım. Sonra konuşuruz." Çantamı alıp odaya ilerlerken kızları geride bırakmıştım. Arkamdan adım sesleri geliyordu ancak ben Can olduğunu bildiğim için dönüp bakmak istemedim.

"Cemre! Bekle!" Ses Can'a ait değildi, aksine arkamdaki kişi Barış'tı. Duraksayarak arkamı dönerken uzaktan Can'ın da geliyor olduğunu görmemle Barış'a çevirdim odağımı. "Dinliyorum."

Adımlarını hızlandırarak yanıma ulaştı. "Can'la aranız bozuk galiba. Eğer anlatmak istersen seni dinlemek için burada olduğumu bil." Gözüm arkaya kaydı. Can, bizim konuştuğumuzu görünce adım atmayı durdurmuştu.

"Teşekkürler Barış, çok düşüncelisin." Sohbeti daha fazla uzatmadan devam ettim ettim. "Ben daha fazla üşütmeden odaya geçeyim." Kaçar adımlarla yanından ayrılırken Can yetişemesin diye hızlıca odaya geçtim.

Hızlıca duşumu aldıktan sonra dinlenmek için yatağa uzandım. Kaç gündür yollardaydım, bedenim yorgunlukla uyku istiyordu. Gözlerimi ihtiyaçla yumdum.

\\\

"Rimeli uzatır mısın?" Fısıltı kulağıma ulaşırken zorlukla araladım gözlerimi. Hazal da Ela da şık giyinmiş, makyajlarını yapıyorlardı.

Ela beyaz bir etek üst takımı giymişti, fiziğine çok yakışmıştı. Hazal'da ise straplez, pembe bir elbise vardı. İkisi de çok güzel gözüküyorlardı.

"Saat kaç?" diye sormamla benim uyandığımı fark ettiler. Yataktan çıkıp banyonun yolunu tutarken "Saat yedi oldu, beş saattir uyuyorsun." diye yanıtladı beni Ela.

Yüzümü yıkayıp üstümü değiştirdim. Siyah, sadece dantelden oluşan askılı, uzun elbisemi giyer giymez makyajımı yapmaya koyuldum.

Gözüme kalem çekip kirpiklerimi kıvırdım önce. Parlak bir allık sürdükten sonra dudaklarımı koyu pembe rujla renklendirince hazırdım. Sade bir makyaj yapmak istemiştim, bana böylesinin daha çok yakıştığını düşünüyordum.

SÜTYENİM KİMDE?! || YARI TEXTİNG +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin