3.

1.4K 49 13
                                    

Gerçekten Kerem hem bünyemi hemde bedenimi hasta etmişti. Ağrıdan çatlayacak başımı ovdum. Annemler evde değildi, yalnızdım. Yalnız olmak iyiydi bir yandan. Kerem'i rahat rahat düşünebilirdim. Mutfağa ilaç almak için gitmeye yeltendiğimde, yorgunlukla kendimi koltuğa bıraktım. Açlığım yüzünden ekstra bir yorgunluğum da vardı tabii. Gözlerimi kapamamla, telefonumdan bildirim gelmişti.

Kerem:
Derin, nasılsın bir sorun mu var?
Pikniğe neden gelmedin?

Derin:
Bir şeyim yok, Kerem abi sadece gelmek istemedim.

Hastayım deseydim, gelir miydi yanıma? Söyleyeyim gelmezdi.

Kerem:
Evde misin?

Derin:
Evdeyim, Kerem abi.

Kerem:
İyi, görüşürüz, abicim. Kendine dikkat et.

Telefonu sinirle masaya koydum. "abicim, abicim, sikicem abisini. "

Ne kadar süre geçti Kerem ile konuşmamız ardından bilmiyorum ama kapı çalındı. Yorgunlukla ayağı kalktım. Kapıyı açtığımda elinde iki poşetle gelen ve nazikçe gülümseyen Kerem beklemiyordum. İzin bile istemeden içeri girdi. Sinirliydim ona, onu şuan görmek istemiyordum. Hızla odama çıktım. Kerem yaklaşık 15 dakika sonra yanıma geldi. Elinde bir tepsiyle. Bana gülümseyerek, 

"Sana çorba yaptım. "

Ona bakmamaya çalışarak, "Görüyorum, sağol. " diyebildim.

Kaba tavrıma şaşırmış olmalı ki, yorgunlukla nefesini verdi.

"Demedim mi, şu herifi bırak. Sadece sana zarar, yapma kızım. "

"Haklısın, vazgeçmeliyim. Biliyor musun, bana çok zarar veriyor. Onun yüzünden ölmeyi çok diledim. "

"O herif, senin için ölmeli, hadi Derin'cim gel iç çorbanı. "

Sevecen tavırları beni sinir ediyordu. Öfkeyle tıslayarak kaşığı elime aldım. Kerem beni izliyordu. Kaşığı ağzıma götürmeye yeltendiğimde ellerim titredi, çorba yatağıma döküldü.

"Hay Allah, hastane'ye gidelim mi? Seni bu halde bırakamam. Antremana yetişmeliyim."

"Antrenman daha önemli, beni boşver. "

"Sen daha önemlisin. "

Dediği şeyle, aptalca sırıtmıştım. Bana yaklaştığında kalbim yerinden fırlayacak gibiydi. Elimdeki kaşığı çekti ve aldığı çorbaya üfledikten sonra bana yedirmeye başladı. Kerem'in bi hastalığı mı, vardı acaba sürekli kulakları ve yanakları kızarıyordu...

Tepsinin yanındaki ilaçı bana uzattı ve kapıya doğru adım attı.

"Mutfaktayım, bir şey olursa bana bağır lütfen. "

"Tamam, Kerem abi. "

Kuzen / Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin