٭Kerem'e mutlu haberi vermek için soyunma odasına adımladığımda. Sesinden Kerem olduğuna emin oldum. Ve karşısındaki kişiyle konuşmalarını dinlemek için dolaplardan birinin arkasına saklandım.
"Eee ,Derin ne dedi? "
"Bilmiyor ki, daha. "
"Ne zaman söyleyecen? "
"Ya Barış bi git, nasıl söyleyeyim? "
"Lan, sadece diyeceksin ki, Derin ben seninle evlenmek istiyorum. "
"Kolay mı, sanıyorsun? "
"Sen şimdi, bu kızı sevmiyor musun? "
"Aşığım, ne diyorsun? "
"Bak, 1 saatin var bu bir saat içinde kıza o teklifi yapacaksın. Yoksa beni unut. Benimle muhattap olma? "
"Senin seçeneklerini... "
"Ne diyorsun? "
"Bilmiyorum."
"Ya senin ben taa.. git gözüm görmesin seni... "
Kerem geldiğini gördüğümde hızla soyunma odasının kapısına çıktım. Ve sanki tesadüfen oraya uğramışım gibi davranmaya başladım.
"Barış, naber? "
"İyidir, yeng-" Kerem Barış'ın kafasına vurdu ve gülerek tepkimi izledi.
"Olm şuna yenge falan deme sinir yapıyor şunda. "
"Ne şunu ya obje miyim ben? "
Sinirle elimdeki pet şişeyi kafasına attım.
"Objesin ama benim objem. "
"Ne diyorsunuz lan, çıkıyım mı ben? "
Barış utanarak gözlerini kaçırdı. Kerem'e döndüm.
"Susta, gel benimle işimiz var seninle"
"Hayda... " Barış Kerem'e göz kırpıp bıyık altından konuştu.
"Geçmiş olsun, kardeşim. "
"Aşkım, bebeğim, balım, güzelim, gülüm, çiçeğim, papatyam, her şeyim Barış niye gelmiyor? "
"Ben niye geleyim? " dedi Barış, bir kaşı havadayken.
"Olm, gel işte. " dedi, sinirle gözlerini büyüten Kerem.
Kerem'in arkasına geçtim sanki çocuğunu bir yaramazlık yaparken yakalamış anne gibi arkasından ittirmeye başladım. Sonunda sahaya indiğimizde, sahada oğluyla antrenman yapan Kaan Ayhan'ı görmemle gülümsedim. Haberi böyle verecektim. Ancak Kerem anlarsa.
Kerem'e Karan'ı işaret ederek gösterdim,
"Şöyle oğlun olsa, sahada koşsa, topçu olsa, milli gururumuz olsa, babasının oğlu denilse? olur muydu? "
"Düşünmedim? "
Sabır çeker gibi nefes aldım.
"Oğlun olsun ister misin? "
"Ya, ne diye ahiret soruları soruyorsun. Bu sorunun cevabı belli değil mi, sence de?"
"Kız.. "
"Evet, bir kızım olsun isterim. Her erkeğin düşlediği ufak hayal. "
"Kerem, hayalin gerçekleşiyor. " Gülümseyerek elini tuttuğumda, heyecanla karnıma dokundu.
"Kızım mı, kızım? Kerem Aktürkoğlu'nun kızı, Deniz Aktürkoğlu. "
Heyecandan zıplamaya başladı. Ellerimden, çekiştirip dans ediyor, gülüyordu.
"Ne zaman gelecek,
benim prensesim? ""Hmm, var bi 5 ayı.. "
"Ohoo, o kadar büyüdü mü, benim miniğim. "
"Ayrıca ikizler. "
"Ne? "
"İkiside kız. "
"ALLAH'IM SANA ŞÜKÜRLER OLSUN."
"Sakin mi, olsan? "
"Ne sakini, ne sakini, Deniz'im ve Defne'm için bugün elbise bakmaya gideceğim."
Kendisini kaptırması beni güldürüyordu. Ona veda ettim ve eve döndüm. Akşam koltukta uyuya kaldığımda, üzerime battaniye örtüldüğünü hissettim. Kerem'in kokusunu hissetmiştim. Anlıma öpücük kondurduktan sonra mutfağa yöneldi. Boğazım kurumuştu, mutfağa adımladığımda, Kerem bıkkınlıkla nefes verdi.
"Sen ne diye ayaklandın acaba? "
"Su-"
"Geç, geç ben getiririm. "
Bardaktaki suyu içtiğimde, masaya bırakmak için uzanmama karşın Kerem elimden bardağı çekti ve bana bir baba edasıyla konuştu.
"Ne yapıyorsun? otur sadece. "
Tam gidecekken arkasını döndü ve,
"Yarın kontrole gideceğiz. "
"Ne alaka, dokto-"
"Senin Doktor'un benim. "
"Of, yoruldum."
Kerem koşarak yanıma geldi.
"Neyin var? bebeklere bir şey mi oldu? "
"Yoruldum, ben odamız gidiyorum. "
"Gitmiyorsun."
"Niyeymiş? "
"Ben götürüyorum çünkü.. "
Beni kucağına alıp yatağımıza götürdü. Kollarındayken her şeyi unutmuştum.
Yatağa bıraktığında, yanağımı öpüp konuştu.
"Biliyorsun artık 4 kişiyiz, bu yüzden senin için özel olarak yemek yapacağım, her işini ben yapacağım karıcım. "
"Karıcım mı? "
Elindeki yüzük kutusunun kapağını açtı,
"Benimle evlenir misin, seninle aile kurmamız için bize yardım eder misin? Çocuklarımın ve benim en yadigâr hazinem olur musun? "
"Evet."
Gülerek yüzüğü parmağıma takmıştım. Kerem ise huzurlu huzurlu gülümsüyordu. Bana sıkıca sarıldığında yanıma uzandı. Tüm gece boyunca düğünümüzden,geleceğemizden, bebeklerimizden bahsettik.
꒷︶꒷꒥꒷‧₊˚૮꒰˵•ᵜ•˵꒱ა‧₊˚꒷︶꒷꒥꒷
19 final.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuzen / Kerem Aktürkoğlu
أدب الهواةSana kanmıştım, sokakta boşlukta dalmıştım. Gözlerine, sözlerine, dudaklarına.. Ah bebeğime... Söyle, bana yine nerdesin? Bu gece kimin evindesin? Duymak istiyorum sesini, aç telefonu son bir defa.