Kuzen / Kerem Aktürkoğlu

4.

Ertesi gün, güneşin ilk ışıklarıyla uyandım. Instagram'da geziyorken, Kerem'i stalklamak gelmişti aklıma. Hesabına girdiğimde, vaktin nasıl geçtiğini hiç anlamamıştım. Yanlışlıkla eski bir postunu beğendim. Utançla telefonumu fırlatmıştım. Lavabonun aynasında kendime bakarken, yaptığım utan verici şeyle ellerimle yüzümü kapadım. Aynadan bakınca o kadar bitkin gözüküyordum ki; saçım dağılmış, burnum kızarık, gözlerimin altı mosmor. Kendime çeki düzen vermek için odama geri döndüğümde, kapı çalmıştı.

"Sikeyim, seni. "

Kapıyı açtığımda Ege,

"Tıch, Tıch hiç yakışmadı senin gibi bir kıza.. "

"Ne işin var, burada? "

"Hastaymışsın, geleyim dedim. "

"Nereden duydun bunu? "

"Keremden falan duymadım, Ecrin'e söylemişsin. "

Göz devirip, onu içeri aldım.

Yorgunlukla kendimi koltuğa bıraktığımda, "Kızım, şu Kerem'i bir güzel döveceğim. "

Söylediği şeye cevap vermedim. Ardından Ege tekrar konuştu.

"Senden bir şey istesem? "

"İsteme."

"Ya of kızım be, hastayken asla çekilmiyorsun. "

"Siktir git! o zaman. "

"Kırıyorsun beni, akşam Burak ile buluşacağım. "

"Eee, banane bundan ya... "

"Evinde duş alabilir miyim, diyecektim sadece. "

"Beni rahat bırak da, ne yapıyorsan yap. "

"Sağol, fıstığım. " diyip yanağıma öpücük kondurduğunda ona göz devirmiştim. Uykumun en hoş yerinde, kapı çalmıştı. "Ege, Ege, şu sikik kapıyı aç. "

Bornozla aşağı inen Ege, "kıyafetlerim ıslandı, ne giyeceğim şimdi ben? "

"Ne kadar sorunlusun be, ayarlarız. "

Kapıyı açtığında, tanıdık ses duymamla ayaklandım.

"Ben... Ben Derin için gelmiştim. "

Kapının yanına vardığımda, Kerem bir bana bir Ege'nin su damlayan, ıslak saçlarına bakıyordu. Ege sanki biriyle yattıktan sonra duş almışa benziyordu.

🐊
*. : ｡✿ * ﾟ * .: ｡ ✿ * ﾟ * . : ｡ ✿ *

Bu bölümü, 10.defa yazıyorum. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen, fikrinizi belirtin, gelecek bölümde ne gibi değişiklik yapmalıyım? İyi öğlenler 🐭