IV.

87 5 64
                                    

Biraz hızlı ilerleticem bundan sonra çünkü 4 bölüm aynı günü yazdım 😨. O yüzden yakınlaşmaları da hızlandırdım biraz ne alaka olabilirsiniz... İyi okumalarr!

~Nikolai'dan

Ben bunları söylerken gözlerinin yavaş yavaş kapanmaya başladığını görmüştüm. Uykusu geldiği çok aşikardı. Kucağımda yattığı süre boyunca o kadar tatlıydı ki. Saçlarını okşamama bile bir şey dememişti. O an bitsin istemiyordum ama uykusu gelmişti.

"Uykun geldi sanırım uyuyalım mı?"

"Nasıl uyuyacağız?"

"Yatağım çift kişil-"

"Olmaz. Ben burda kanepede yatarım sen kendi yatağında yat."

"Tamamm ben senin için birkaç nevresim falan getireyim hazırlayayım. Ama bir şey olursa yanıma gelebilirsin."

"Sanmam ama iyi peki madem."

Bu konuşmanın ardından onu salonda bırakarak odama gittim ve bohçayı çıkardım. Biraz komik olması biraz da onun gözleriyle uyumlu olması için mor çiçekli nevresim seçtim. Bunları alırken de aklıma onun gözleri gelmişti zaten. Nevresimleri, yedek yastığı ve yorganı alıp salona geçtim. Yastığa ve yorgana nevresimi geçirdim daha sonra kanepeyi açıp çarşafı serdim yastık ve yorganı da yerleştirdikten sonra Fyodor'a döndüm ve gülümseyerek yatağı işaret ettim. Beni izliyordu.

"Hazır buyur gel yat. Eğer dediğim gibi bir şey olursa sobanın olduğu yere en yakın oda kapısı benim odama çıkıyor." (Eliyle gösteriyor)

"Teşekkür ederim."

Kısık sesle demişti ama baş başa olduğumuz için kesinlikle duyulmuştu. Baş başa olduğumuz için...

"Ben odama gidiyorumm. İyi gecelerr."

"İyi geceler."

Yine kısık sesle konuşmuştu salonun ışığını söndürüp odama geçtim. Yağmur başlamıştı. Camın önündeki masama geçtim ve bir kaç eskiz çalışması yapmaya başladım. Bunlar bir kaç sipariş içindi. Bir heykel siparişi almıştım. Ha bu arada, ben güzel sanatlar fakültesi heykelcilik bölümünden mezundum. Mezun olur olmaz kendime bir dükkan açmıştım. Bu atölyede ahşap, mermer, beton heykeller ve mobilyalar yapmaya başladım. İşlerim gerçekten rast gidiyordu. Zenginler sürekli heykel siparişi veriyorlardı.

Ben bunları yaparken yağmur şiddetlenmiş şimşekler çakmaya başladı. Bir süre sonra sıkıldım ve yatağıma geçmek için pijamalarımı giydim. Tam yatağa girecekken salondan yavaş yavaş yaklaşan adım sesleri duymaya başladım. Geliyo muydu cidden? Onla uyumak mı? Bu kesinlikle benim hayalimdi!

Ben bunları düşünürken cidden gelmişti. Kapımı iki defa çaldı ve kapıyı açtı. Yastığıyla gelmişti bir de... Şu an size yemin ederim ki karşımda bir şaheser duruyordu. Ona hafif bol gelen benim sweatshirtüm, benim pijamam ve göz rengiyle uyumlu yastığı... Kesinlikle bir şaheserdi.

"Ne oldu?"

"Onu gördüm de biraz..."

"Korktun mu?"

"Hayır yani şey aslında evet ama ondan korkmadım yalnız hissettim biraz da o yüzden sanırım yani bilmiyorum." (Kısık sesle konuşuyor utanıyor abileri ablaları)

Ona gülümsedim. Gülümsememle rahatlamış gibiydi.

"İstersen burda benle yatabilirsin sıkıntı değil."

"Dünden razısın?" (Alaycı bir ses tonu ile)

Bu dediği üzerine ufak bir kahkaha attım ve yatağıma yattım yanıma da bir pat pat kondurdum. Sendeleyerek çok tatlı bir şekilde yanıma geldi ve yastığını koyarak yattı.

Beyaz Kulübe • FyolaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin