🏠Bazen bu hayattaki görebileceğiniz insanı en çok zorlayan şey, birbirinden en farklı kişilikteki insanların çok yakın arkadaş olmalarıdır.
Eğer çok benzer kişilikteki bireylerle arkadaşlık kuruyorsanız dünya zaten size cennet olacaktır. Ama bu durum Sunoo, Riki ve benim için pekte geçerli değil.
Ben duygudan çok mantıkla hareket eden, zaman zaman ciddiyetsiz görünsemde aslında diğerlerine kıyasla daha olgun olan, zarar verici derecedeki mükemmelliyetçiliğim ve obsesifliğim yüzünden ruh yaşımı 60'a çıkarmış, young sheldon çakması bir elemanım.
Sunoo bir üçgenin hipotenüsünü bulurken bile duygularıyla hareket eden, hiç beklemediğiniz anda ciddi olup en çok ihtiyacınız olduğu anda da hiçbir seyi sikine takmayan, 7/24 tarot bakıp istediği şeyleri hayal ederek hayatına çekeceğine inanan o manifestçi eleman.
Son elemanımız Riki ise herhangi bir insani duygu ve mantıktan yoksun ciddiyetsiz bir orospu çocuğu. Kendisinin ortaokulda gezi için götürüldüğü bir üniversitenin teknoloji müzesinde sağcı solcu kavgası başlatarak, 10 yaşında, çocuk şube harici cezaevine girmeyi başarmış en genç insan olarak bir ilk başardığını düşünüyoruz. Maalesef guinness rekorlar kitabı bize hala bir geri dönüş yapmadı.
"Heeseung hyung lütfen bir bakayım."
"Hayır sunoo."
"Neden ya? Bak dediklerim doğru çıkıyor benim. Test edildi onaylandı."
Bıkkınlıkla oflayarak telefondan kaldırdım kafamı. Tek istediğim sessizlik içerisinde en son yayınlanan hauston-lakers maçını izlemekti. Ama Sunoo sağolsun onu bile yapamıyordum.
"11 yıldır tanıdığım Riki'ye tarot baksam benimde dediklerim hep doğru çıkar." dedim düz bir surat ifadesiyle.
"Ya ne alakası var. Ben şuan olan veya yakın zamanda olabilecek şeylerle ilgili yorumlarda bulunuyorum."
"Yorumlarınla ilgilenmiyorum, tarota da inanmıyorum Sunoocum, teşekkürler."
Kartlarını düzenlerken beni kınayan bakışlarını göndermeyi unutmadı. "Kırıcısın."
"Doğrudur."
"Off Heeseung hyung ya! İnanmasan da olur. Bir kere bakayım sadece nolur."
Sunoo ısrar edeceğim diye iyice yakama yapıştığında artık dayanamayıp telefonu resmen masanın üzerine fırlattım. "Tamam be tamam!"Sarı kafa istediğini elde etmenin verdiği mutlulukla sırıtırken hemen kartları karıştırmaya başladı.
"Hmmm. İlk olarak yakın gelecekteki ilişki durumuna bakalım."
"Onun yerine kariyerime baksan?"
"Hayır." dedi beni umursamadan kağıtları çekerken. Onu ikna edemeyeceğimi anlayınca bende daha rahat dinleyebilmek için kollarımı göğsümde bağlayarak arkama yaslandım. Yarım kalan maçı huzurla izlemek için bir an önce bitsede gitsem havasındaydım açıkçası.
"Şimdi şöyle ki, üçlü vadelere dikkat etmen gerekiyor hyung. Üç saat, üç gün, üç hafta. Ya da ayın üçü, on üçü, yirmi üçü gibi."
Zaman algısı yerinde olmayan biri için fazla zahmetli olduğunu düşünerek "Uğraşamam." dedim. O da benimle uğraşamayacağını anlamış olmalı ki cevabımı umursamadan kartları yorumlamaya devam etti. "Ooo uzun bir mesafe gözüküyor burada." dedi yeni bir kart çekerken.
"Uzak mesafe ilişkisi mi?"
Riki benim yerime soru sorduğunda kucağındaki Scarlett'da sanki onunla aynı şeyi merak ediyormuş gibi miyavladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yorgun ve ormansızlar apartmanı, heejake
FanfictionDaire üç, gitmesi güç. Zili bozuk, kalbi de bir hayli soğuk. Kapıyı tıklatırsanız duymayabiliriz ama Rapunzeli saçlarını uzatması için çağırırsanız hemen geliriz. "Rapunzel, Rapunzel! Geldi işte prensiniz!" Yorgun ve ormansızlar apartmanına hepiniz...