🏠"Chaeyoung teyze, sen bunu bana nasıl yaparsın? Bana bana, öz oğlundan çok sevdiğin bana.."
Bu evde huzurla uyuyabildiğim ve uyanabildiğim günleri ne zaman görme şansım olacak gerçekten çok merak ediyorum. Gerçi hayatımda Riki olduğu sürece böyle bir şey söz konusu bile değil ama neyse...
"Aşk olsun Riki oğlum. Söyledim sana Heeseung'ın abisinin odasını boşaltana kadar diye."
"Abisiymiş, odasıymış ben anlamam valide sultan. Bu yataklar hemen ayrılacak. O kadar."
Odamın kapısının eşiğinden gelen kavga gürültü sesleriyle zorda olsa gözümü açtım. Jaeyun bacağını üzerime attığı için yatakta doğrulamıyordum bu yüzden yapabildiğim kadarıyla kafamı kaldırıp aralarında dönen konuşmayı daha iyi anlayabilmek için kriz geçiren Riki'ye ve onu sakinleştirmeye çalışan anneme odaklandım. Bir süre onları izledikten sonra olayı ana hatlarıyla anlayabilmiştim.
Yurtdışında yaşamaya başladığından dolayı içine gereksiz eşyaları koymak için kullandığımız abimin odasını Jaeyun'a vermeye karar vermiştik ancak jaeyun'un bize geleceği son dakika belli olduğu için annem pek bir hazırlık yapamamıştı. Şuan oda yatak odasından başka her şeye benziyordu. Bu yüzden annem odayı boşaltıp temizleyene kadar Jaeyun'un benim odamda kalmasına karar vermiştik. Zaten Riki ile yatmaya alışık olduğumdan bir iki sene önce yatağımı daha büyük bir yatakla değiştirmiştim. Ben yine de rahatsızlık vermemek için yerde veya salonda yatabileceğimi söylemiştim ama Jaeyun problem olmadığı konusunda ısrar edince sonuç olarak benim odamda kalmaya karar vermiştik. Tabi bu olayı iyi karşılamayacak tek bir kişiyi gözden kaçırmıştık. O kişide anlayacağınız gibi Riki oluyor.
Riki'nin, Jay bize kalmaya geldiği ilk zamanlar özellikle yanıma geçip çocuğu yerde yatırmaya çalıştığını bile gördü bu gözler. E haliyle sabah beni uyandırmak için gelip birde ikimizi sarmaş dolaş bulunca kafayı yemiş ve Jaeyun'la benim birlikte uyumama sebep olduğu için anneme sataşmaya başlamıştı.
Hadi bizim Riki salaktı onu biliyordum da annem neden bu gerizekalıya açıklama yapma gereği duyuyordu onu anlamamıştım.
"Ne oldu, niye bağırıyo Riki?"
Zar zor tek gözünü açabilmiş Jaeyun merakla bana bakıyordu. Bacağını üzerimden çektiğinde iyice doğrulup dirseğimden destek alarak uzanmaya devam ettim. Hareketlenmemizle onların dikkatini çekmiş olmalıyız ki Riki'nin duymaması için eğilip fısıltıyla konuştum.
"Ufak çaplı kıskançlık krizlerinden birini geçiriyor. Beni paylaşamaz pek, onun adına özür dilerim."
Jaeyun duyduğu şeylere güldüğü sırada tam ortamıza atlayan Riki ile ikimizde ufak çaplı bir şok geçirmiştik.
"Uyanın artık lan!" Yüzünü yastığa gömüp kollarıyla ikimizi de sarmalayan bedene şokla bakmaya devam ettim. Gerçekten gelişme vardı. En azından Jaeyun'u benimsemişti de Jay'e ilk zamanlar yaptığı gibi düşmanca bir tavır takınmıyordu.
Annem hem karşılaştığı bu mutlu tablodan hem de haftasonu olduğundan dolayı biraz daha yatak keyfi yapmamız için gelip üzerimizi örterken yalandan yüzüne yerleştirdiği sinirli anne ifadesiyle Riki'nin götüne vurmayı da unutmamıştı.
"Madem böyle yapacaktın niye beni telaşlandırdın bakayım eşek sıpası."
"Sen konuşma lütfen valide sultan. Yaptığın şeyi hala affetmedim." dedi Riki boğuk çıkan sesiyle.
"Bücüre bak sen. Affetmemiş miş."
Annem yanımızdan ayrıldıktan sonra biraz daha böyle takılmış sonra biraz telefonlarımızla ilgilenmiş hatta en son bi tur lolde vs bile atmıştık. Bizim yatak keyfi planlanandan biraz daha uzun sürmüştü anlayacağınız. Sonunda yavaştan oksijenin tükenmeye başladığı odamdan çıkmaya karar verdiğimizde ise kahvaltıyı da dışarıda yapmaya karar vermiştik. Annemi ikna etmek biraz zor olsada Riki ne yapmış ne etmiş yine istediğini yaptırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yorgun ve ormansızlar apartmanı, heejake
FanfictionDaire üç, gitmesi güç. Zili bozuk, kalbi de bir hayli soğuk. Kapıyı tıklatırsanız duymayabiliriz ama Rapunzeli saçlarını uzatması için çağırırsanız hemen geliriz. "Rapunzel, Rapunzel! Geldi işte prensiniz!" Yorgun ve ormansızlar apartmanına hepiniz...