Bölüm 7: Korkunç Gözler

56 13 24
                                    

Bundan sonra kendi bakış açımdan yazacağım, öyle olursa daha iyi olur gibime geldi nedense ne bilm djdjj

Yorum yapında ilham gelsin biraz, aklıma fikir gelmiyor ://

İyi okumalar ❤️

Yamaç sıkıntılı bir şekilde parka doğru ilerlerken bir kaç adım gerisinden gelen adamın varlığını unutmaya çalışıyordu. Fakat birazdan o parka girdikleri ve oturdukları zaman bunu yapamayacağının pekala farkındaydı. Laf ağızdan bir kere çıkardı.

Aslında onunla konuşmak, muhatap olmak istemiyordu. Sonuçta erkeklerin altına yatan bir adamdı. Yamaç onunla eskiden arkadaş olduğunu düşününce iğrenen bir ifade takındı. Konuştuğu gruptaki herkesin onunla sohbeti kestiğininde farkındaydı. Yinede diyeceklerini merak ettiği için kendisine engel olamamıştı. Ne olmuştu da Yamaç ile özel bir konuşma yapmak istemişti acaba? Üstüne yapışan bu merak duygusundan bazenleri kurtulamıyordu.

Parka girdiklerinde daha erken olduğu için etrafta kimsecikler yoktu. Soğuk bir rüzgar ikisininde saçlarını havada uçuştururken Yamaç arkasından gelen adama bakmadan kendisini banka yayvan bir şekilde attı. Elvan kararsız bir vaziyette üşümüş ellerini açıp kapatırken bir kaç saniye sonunda ucunda ölüm yok diye kendi kendine telkin verip köşeye oturdu. Korkuyordu ve tedirgindi. Çünkü olduğu şey yüzünden artık dostum diyebileceği hiç kimse kalmamıştı.

Yamaç cebinden sigara çıkartırken ucunu tutuşturdu. Yanındaki adamın konuşmasını beklerken bunaldığını hissetmişti.

"Niye konuşmak istedin benimle?" dedi sakince.

Elvan bu sorunun geleceğini biliyordu. Derince yutkundu ve dudaklarını araladı. "Nasılsın?" dedi, sorduğu soruyu görmezden gelerek.

"Elvan.." dedi Yamaç hafif sinirli bir sesle. "Sadede gel, oyalama insanı." Merakını giderip sonrada buradan siktir olup gitmeyi düşünüyordu.

"Şey..." dedi Elvan kısık bir sesle. Nereden başlaması gerektiğini bilmiyordu. Aslında neden Yamaç ile konuştuğunuda bilmiyordu. Sadece arkadaşları ile arasına koca bir duvar örülürken orada olmayan tek kişi yanındaki adamdı. Yıllardır yaşadığı eziyet artık o kadar ağır gelmeye başlamıştıki küçük bir umut tohumuyla aklına gelen dostu ile konuşmak istemişti.

Gerçi Yamaç'ın hâl ve tavırlarına bakılacak olursa o da artık öbürleri gibi düşünüyordu. Ama en azından verdiği tepki o kadar da kötü değildi.

"Uzun zamandır seninle konuşmuyorduk." dedi ürkek bir sesle. Ela gözlü adamın gözleri kısıldı ve dinlemeye devam etti. "Bizimkilerden duymuşsundur herhalde olanları..."

"Evet duydum." dedi Yamaç ve sigarasından derince bir duman çekti. "İbneymişsin."

Elvan duyduğu kelime ile derince yutkundu. Yalnızlık gözünde korkutucu bir şekle bürünmüştü. Peşini bırakmayan dehşet verici bir şeytan gibiydi. O yüzden bu dediği kelimeye takılmamaya, onu kendinden soğutmamaya çalıştı. "Evet." dedi zoraki bir sesle. Yamaç sessizce güldü.

"Evet mi?" dedi alayla.

Elvan "Tiksiniyor musun benden?" dediğinde Yamaç'ın aklına Alpay geldi. Onun ibneler hakkında olan fikirleri zihnine doluştu. Gözleri kararırken yanındaki adama "Sevilecek bir yanımı var bunun? Tabiiki tiksiniyorum, iğrenç bir şey." dedi öfkeyle. Akabinde izmariti yere attı ve ayağı ile sertçe ezdi. Yanında  ellerini dizlerinin arasına sokmuş onu izleyen adama baktı.

"Ne söyleyeceksen söyle şimdi. İşim gücüm var." dedi asabi bir sesle.

Elvan, Yamaç'ın huyunun aksi olduğunu biliyordu. Olur olmadık şeylere sinirlenen, insanların düşüncelerine zerre saygı duymayan bir adamdı. Fakat lisedeki günleri aklına geldikçe içinde oluşan o özlem hissine karşı çıkmıyordu. İkisi en iyi dosttu zamanında, anlardı Yamaç onu. Anlaması lazımdı.

hayaletHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin