Arkamı dönerken hızlı adımlarla bana yaklaştığını fark ettim. Gergin görünüyordu.
"Ödevi yetiştiremedin değil mi? Yeni çıkıyorsun saraydan."
"Üzgünüm ef- ay! Damian."
"Şşşttt... Daha masaya oturmadık."
"Prensim."
"Evet. Prensinim. Şimdi hızlan."
Hızlı adımlarla peşinden ilerledim. Cebindeki yuvarlak anahtarlıktan tek hamlede kulübenin anahtarını çıkarttı. Soğuktan titrememek için kendimi sıkarken kapıyı açıp içeriye bir bakış attı. Mumları yakarken peşinden içeri girdim. Elindeki kibritle masadaki iki mumu yaktıktan sonra söndürdü.
"Kapıyı kapa."
Hızla kapıyı kapatıp zincirini taktım."Ödevini yetiştiremedin değil mi? Bugün sarayda koşturduğunu gördüm sadece."
"..."
"Cevap ver Aiden."
"Yetiştiremedim efendim. Özür dilerim. İki gün vermiştiniz haklısınız ama bugün vakit bulsam..."
"Notlarını göster."
Masanın üstündeki kitaba uzandım. Arasındaki karmaşık sayfaları çıkartarak düzenlemeye çalıştım. Parmaklarımın arasından hafifçe çekti ve önüne aldı.
"Şurada şal var."
Tekli koltuğun üstündeki şalı işaret ederken notlarımı inceledi. Şalı düzelterek sandalyesine koydum. Ters bir bakışla şala baktı.
"Sandalyeme değil. Bacaklarına ört."
Kaşlarımı kaldırarak şalı oradan aldım. Sandalyeme otururken şalı bacaklarıma örttüm.
"Teşekkür ederim ef-"
"Damian."
"Kafam karışıyor."
Hafifçe gülümsedi.
"Bu kulübenin dışında prensinim. Bu kulübede sadece Damian olmak istiyorum. Bir sorun var mı Aiden?"
Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Yok Damian."
Notlarımı önüme bıraktı.
"Bu ödevi artı olarak işaretliyorum. Yarınki davet geçtikten sonra notları temize çekersin."
Elindeki not defterinin ilk sayfalarına ödevimi yaptığım için bir artı bıraktı. Her ödevime bir artı vee her öğrendiğim büyü için bir yıldız...
"Yakında yeni bir not defteri almam gerekecek sanırım."
"Ah, not defteri yapmayı biliyoru-"
"Yalnızca verdiğim ödevleri yapman yeterli Aiden."
Hevesim hızla sönerken kafamı salladım.
"Anladım."Ödevimi kapatıp köşeye kaldırdım ve yeni kitabı açtım. Damian yeni bir makale okumaya başlarken ben de yanında çeviri yapmaya uğraşıyordum.
Önüme konan bardakla birlikte irkildim. Damian'ın soğuk elini saçlarımda hissettim. Kafamı kaldırmamı engelledi.
"Yalnızca sıcak bir çay Aiden. Bu kadar korkma."
Yutkundum. Dudaklarımı ıslattım.
"Çok teşekkür ederim Damian."
Kupayı elime alarak ufak bir yudum aldım. Damian'ın soğuk eli alnıma uzandı.
"Hastalanıyor musun?"
Ürpererek kafamı istemsizce geri çektim.
"Ellerin çok soğukk."
"Büyü yapan eller genelde böyle olur. Ellerinin soğuduğunu hissediyor musun?"
Ellerime baktım.
"Pek sayılmaz."
Diğer eliyle elimi tuttu. Yaralanan parmaklarımın üzerinden geçerken ufak tefek ışıltılar çıktı. Yaralarım iyileşirken elleri bir süreliğine ısındı."Yeni bir krem yaptım. Denemek ister misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Damian'ın Büyülü Kitapları
RomansKolumu sertçe sıktığında Damian'a döndüm. "Sadece alıp döneceğim." Yutkundu. Eve baktı. Dikleşti. "Hızlı ol." "Olacağım." Kolumu tutmayı gevşettikten sonra hızla ayağımı duvara koydum. "Seni kaldıracağım." Ellerimi omuzlarına koyup yükseldim. Bel...