Parmak uçlarımda yükselerek en yukarıdaki kitaba uzanmaya çalıştım. Başım dönerken elimi uzatabildiğim en yakın yere tutunurken duraksadım. Derin bir nefes aldım. Biraz bekledikten sonra kitaba tekrar uzandım. Kitabın ucundan tutarak aşağıya çektiğimde yere düştü. Merdivenlerden inerek tozlu kitabı elime aldım. Kitabın üzerine üfleyerek ismini kontrol ettim. Eteğimin beline sıkıştırdığım Damian'ın bana verdiği kitap listesini kontrol ettim. Bu kitabın adının yanına tik attıktan sonra masanın üzerine bıraktım.
Damian bir haftalığına babasıyla birlikte ülke dışına sefere çıkmıştı. Gittiği sürede de beni ödevlendirmişti.
Bir hafta için beş kitap ödevi...
Kitapları kucaklayarak kulübeden çıktım ve kilitledim. Kitapları odama bıraktıktan sonra vaktim olmadığını anlayarak işlerime geri döndüm."Nereden geliyorsun?"
En büyük prens Benedict önümde durduğunda panikle selam verdim.
"Prensim odamdan almam gereken bir şey vardı."
"Doğrul."
Kafamı kaldırdığımda üstümü süzdü.
"Dışarıdan geliyor gibi görünüyorsun."
"Çamaşırları asmıştım prensim. Dışarıda yağmur fazlaydı."
"Odana kadar gitmişken neden üzerini değiştirmedin?"
Bu ne sorgu be adam!
"Vaktim yoktu efendim."
Yüzümü dikkatlice incelediğini hissederken bakışlarımı ona çevirmedim."Tamam. Öyle olsun."
Dudaklarımı ıslattıktan sonra yutkundum.
"İşime dönebilir miyim prensim?"
"Hayır."
Evet demesini beklerken aldığım cevapla birlikte şaşırdım. Kaşlarımı çattım.
"Bu akşam yemeğimi odama istiyorum."
"İleteceğim efendim."
"Sen servis etmelisin."
"Emredersiniz efendim."
Elini önümdeki duvara koydu. Dilini dişlerinin arasında koydu.
"Emretmiyorum. Yine de yapmak zorundasın."
"Anladım efendim."
"Prensime ne oldu?"
"Hm?"
Çok hızlı söylemişti. Anlayamamıştım. Bana doğru eğildi.
"Prensim de."
"Peki prensim."
Geri çekilip ceketini düzeltti.
"Şimdi işine dönebilirsin."Koşarak yanından geçerken arkamdan baktığını hissedebiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Damian'ın Büyülü Kitapları
RomanceKolumu sertçe sıktığında Damian'a döndüm. "Sadece alıp döneceğim." Yutkundu. Eve baktı. Dikleşti. "Hızlı ol." "Olacağım." Kolumu tutmayı gevşettikten sonra hızla ayağımı duvara koydum. "Seni kaldıracağım." Ellerimi omuzlarına koyup yükseldim. Bel...