Akşam olmuştu. Gitmeli miydim?
Hayır gitmicektim. Bunu Seungmine yapmayacaktım. Bir anlık bir şeydi telafi edebilirdim. Kafam da o kadar suçluyordum ki kendimi kızımın ve Seungminin yüzüne bakmamıştım bugün. Seungmin garipsemiş olmalı ki sürekli yüzüme bakıyordu.
Ben bunları düşünürken aklımı karıştıran kadın tekrar mesaj atmıştı.
Wonyoung
Patroncuk nerdesin sen ya?
Off kediciğin olarak çok özledim seni.Chan
Gelmeyeceğim.Wonyoung
Nasıl gelmeyeceksin?
Boşuna mı iki saattir gecelikle bekliyorum seni.Chan
Evet boşuna. Benim bir kızım var ona göre hareket etmeliyim.Wonyoung
Göğüsümü emerken öyle demiyordun;)
Hadi ama gel. Çıkar sinirini işte. Hem bak bu ikisi seni bekliyor.Chan
Sana gelmiyecem dedim. Kes sesini ve otur evindeWonyoung
⚫F̲o̲t̲o̲ğ̲r̲a̲f̲ ̲
Şirkette görüşürüz:)
"Wonyoung kişisini engellediniz,engeli kaldırmak için dokunun.
Beni vücuduyla etkilemişti. Ama artık öyle birşey olmayacaktı. Yarın işini bitirip şirketten kovacaktım. Maaşının da 5 katını vericektim.
bakmak bile istemedim artık. şuan artık tek derdim Seungmin ve Seoyeon'du.
Artık onlardan başkası umrumda değil.Bir saniye bişey var?
Wonyoung'un kalçasında olan o dövme Park Jin-Young'da da vardı onun ki boynundaydı. Tek fark farklı yerlerde olmalarıydı. Belki de tesadüfdü bilmiyorum.
Telefonu alıp Seungmini aradım. Ona Seoyeon'u görmek istediğimi söyledim. İtiraz etmeden kabul etmişti. Sesinden anladım ki oda gelmemi istemişti.
Evden çıkıp arabaya doğru yürümeye başladım. İçimdeki o kadınla dünkü olan pişmanlıkla son sürat gaza basmıştım.
Naptım ne yapmıştım ben?Tanrım, geçsin.
Yaklaşık 1 saat sonra eve varmıştım. Evin eski arka bahçede oynuyordu. O o kadar tatlıydı ki tüm derdimi kısa bir süreliğine unutmuştum.
Yavaş adımlarla kızına doğru yürüdüm. Fark etmiş olmalı ki koşarak bana sarıldı.
Ayak üzerinde oturarak ona doğru yaklaştım.Nasılsın kızım?
İyim babaa.
Ee baban nerde?
Evde kahvaltı hazırlıyor bana. Ama baba ben yemek istemiyorum zorla yediriyor.
Güzelim kahvaltı etmezsen büyüyemezsin.
Off peki.
Biz konuşurken Seungmin elinde tepsiyle içeri girmişti. Tepsinin üzerindeki her şey çok güzel ve lezzetli görünüyordu. Çünkü Seungmin yapmıştı onları.
Yanıma yaklaşıp hiç beklemediğim bir şey dedi.S:Sende katılmak ister misin?
C: Seungmin?
S: efendim Chan?
C: neden iyi davranıyorsun ki?
S: çünkü... (Sevgilimsin...)
C: Seungmin...
S: Chan?
C: (seni çok seviyorum)
am konuşacakken Seoyeon elimden tutup bahçede ki masaya doğru koşturdu beni.
Sahi az önceki neydi?
Seungmin'le olan konuşmamız?
Onu bırakmadan bir gün öncesinin gecesinde konuşmuştuk böyle. Yemin ederim çok özlüyorum onu Tanrı şahidim sırf sana sarılmak için canımı verirdim.Ucunda ölüm olsun bilirim ben onu yaklaşmazdı bana.
Masaya gelip oturmuştum. Seungmin bana bakarak hafif tebessüm etti.
Ne o bana güldü mü?
Yoksa hepsi sadece Seoyeon için miydi?Benim tabağımı alıp içini doldurmuştu.
Aynısını Seoyeona da yapmıştı. Kendine de doldurduktan sonra bana ve kendine kahve ve Seoyeona meyve suyu koymuştu.Şuan yıllardır sahip olmadığım o değeri şuan yaşıyordum.
Aile...
Şuan tam bir aile gibiydik sanki hiç birşey olmamış, ailece kahvaltı yapıyoruz...
Ne güzel bir şeydi...Kararımı vermiştim artık. Alıp gidecektim bu ülkeden. İzlanda da en bilinmedik yerde ev tutacaktım. Seungminle ilişkimizi kuracaktık. Kimse bozmazdı huzurumuzu. Elimden gelen herşeyi yapacaktım... Ne pahasına olursa olsun.
düzelttim linçlemeyin artik slay💅
Begendiniz mii?Bide bence Wonyoung yerine Hyuna yi mi koysaydık ne:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CHANMİN //
RomanceKahretsin çok güzel gülüyorsun Kim Seungmin sana aşık olmak iyi bir şey mi bilmiyorum ama seni deli gibi seviyorum... Ben senin aşık olacağın birisi değilim Bangchan... (Chan okulda zorbalık yaptığı Seungmine aşık olmuştu,ama Chanın bilmediği bir...