5. Bölüm: Sıkı sıkı

54 9 3
                                    

Hoşgeldinizz

Hazırsanız, başlıyoruz...
---

5. Bölüm: Sıkı sıkı

"Neden benim için bu kadar endişelendin?" Dedi yolun ortasında durarak. Sahi neden bu kadar endişelenmiştim?

"Endişelendim mi?"

"Endişelenmedin mi?"

"Azıcık" kaşlarını çattı.

"Yani birazcık." Kaşlarını dahada çattı.

"Tamam be endişelendim." Dedim bir çırpıda. Yürümeye devam ettik.

"Neden peki?" Dedi gülümseyerek.

"Sen de bir insansın neden zarar gelsin ki değil mi?" Dedim gülerek.

"Sen yaptın değil mi?" Eyvah!

"Neyi?" Dedim anlamamış gibi.

"Abiye maydanozu koy dedin değil mi?

"Hayır, nereden çıkarttın?" Dedim telaşlı bir sesle. Resmen bir balık gibi çırpınıyordum.

"Ben sana 'Maydanoza alerjim var.' dediğim de şaşırıp, 'Maydanoz koydurmadın ki?' Tarzında bir şey söylemen gerekmez miydi? Dudağıma bakma sebebinde buydu sanırım."

"Sen o halinle nasıl bu detayları farkettin ya" Dedim sırıtarak.

"Farkederim ben. Artık itiraf etmenin vakti geldi bence."

"Evet ben yaptım, ama alerjinin olduğunu bilmiyordum. Sadece nefret ettiğini söylemiştin bende şaka yapmak istedim. Pişmanım, özür dilerim..."

"Tamam, sorun değil. Geçti gitti zaten." Dedi gülümseyerek.

Bir süre daha yürüdükten sonra evin önüne vardık. Asansörü bindik ve eve çıkıp zili çaldık.

Kapıyı Füsun abla açtı. Barın'a bir sarılışı vardı sımsıkı...anlatamam size. Barın annesi konusunda çok şanslıydı. Odama geçtik.

"Çıkar mısın? Üstümü değiştireceğim." Başını salladı. Dolabımdan altıma gri şort ve siyah oversize t-shirt'imi geçirdim ve Barın'a seslendim.

"Girebilirsin!"

"Altın nerede senin?" Dedi telaşla arkasını dönerken.

"Altımda."

"Ben mi körüm? Altın yok"

"Dönersen göreceksin." Önünü döndü.

"Yok işte." T-shirt'imi kaldırdım.

"Aa! Varmış." Dedi gülerek ve saçını kaşıyarak. Mindere oturup telefon oynamaya başladı. Bende yanına oturdum.

"Ne oldu?" Dedi anlamayarak.

"Hiç, sana bakmak istedim."  Ve ekledim,
"Yani oyun'a" Dedim düzelterek.

"Tamam." Dedi gülümseyerek.Oyunda kazandı ve ben sevinçten yatakta zıplamaya başladım. Neden bilmiyorum ama bir an sevindim.

"Sen benden daha çok sevindin." Dedi gülerek.

"Evet, sen de hiç sevinmedin. Niye?"

"Bilmem. Alıştım heralde " Ve ekledi,

"Sende oynamak ister misin?"

"Olur." Dedim gülümseyerek.
Telefonu elime verdi. Barın'ın önüne geçip oynamaya başladım. Oyunda kaybetmek üzereydim, Barın bana yaklaşarak elleriyle ellerimi tuttu ve karakteri oynatmam da yardımcı oldu.

MisafirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin