18. Bölüm || Artık Bitti

754 70 20
                                    

Bu bölümü çok hissederek yazdım. Umarım sizde hissedersiniz. Lütfen bölümü, kendinizi Seyran'ın yerine koyarak okuyun...

İyi okumalar!

Bölüm şarkıları;
Çağan Şengül - Çok yazık
Sezen Aksu - Sarı Odalar
Nilüfer - Her sevda yeni bir veda

****

"Çok tuhaftı, ağlayamadım. Ama ruhum paramparça olmuştu."

****

O kızı gördüm, tam karşımdaydı. Sofranın başında durmuştu, elini karnına koymuş benim gözlerimin içine bakarak "Hamileyim" demişti.

Tepkim yoktu. Ağlamadım. Gözümdeki yaşlar kurumuştu sanki bir anda. Ama kalbimde bir acı vardı. Ben ağlayamıyordum ama sanki kalbim ağlıyor gibiydi. Ruhum paramparça olmuştu.

Ferit bana bakıyordu, hayır, sadece Ferit değil tüm herkesin gözü benim üzerimdeydi. Hepsi benden bir tepki, bir söz, bir hareket bekliyordu fakat ben öylece duruyordum. Bir tepkim yoktu, bir sözüm yoktu, bir hareketim yoktu. Sanki dünyam durmuştu.

Ayağa kalkmak istedim ama sendelediğimde elimle masaya tutundum. Ferit ayaklanıp bana dokunacağı sırada kendimi geri çektim. İfadesiz bir şekilde bana dolu dolu bakan gözlerine baktım. "Doğru mu?" diye sorabildim sadece. Ama çok kötü birşey oldu, ben dağıldım ve gözlerim doldu.

Ferit hiçbir şey demeden bakışlarını kaçırmıştı.

Başka bir şey söylemeden, başka kimse ile göz teması kurmadan arkamı döndüm ve salondan çıktım. Titreyen bacaklarım yüzünden merdivenlerden çıkmakta zorlanırken salondan yükselen sesler bir uğultu gibi geliyordu. Sendeleyip merdiven basamağına düştüğümde titreyen elimle merdivenin kenarına tutundum ve ayağa kalktım.

Zorlukla da olsa merdivenleri aşıp odanın kapısının önünde durduğumda kapıyı açtım, odaya girdim, kapıyı kilitledim. Daha sonra da kendimi kapının kenarına bıraktım.

Artık kimse güçsüzlüğümü göremezdi.

Gözümden bir damla yaş süzüldü. Elimin tersiyle hemen sildim fakat bir damla daha ve bir daha damla yanaklarımdan süzülmeye başladığında yine sildim. Fakat yerine yenileri gelmeye devam etti. Başımı iki yana salladım. "Ağlama Seyran, şimdi değil, şimdi olmaz. Sırası değil," diye fısıldadım.

Duvara tutunarak ayağa kalktım. Kıyafetlerimin önünde durduğunda titreyen bacaklarım ile zar zor ayakta kalıyordum. Elimi uzatıp kendime bir kazak aldığımda kazak titreyen elimden kayıp yere düştü.

Tam bu sırada kalbime bir ağrı saplandığında elim kalbime gitti. Nefes alamıyordum sanki, hayat durmuştu.

Kapının tıklandığını işittim daha sonra da adımı seslenmelerini. Tüm gücümle bağırarak askılığı ittirdiğimde kıyafetler etrafa saçıldı. Aynı şeyi diğerlerine de yaptığımda sinirle odanın diğer tarafına gittim. Yataktaki nevresimleri yere attığımda karşımdaki koltuğa tekme attım.

Masanın üstündeki sürahiyi alıp yere fırlattım ve cam parçalara ayrıldı. Benim ruhum gibi.

Gözüm komodininin üzerindeki çerçeve içindeki fotoğrafa kaydı. Ferit ile ben vardım. Ferit vardı, ben vardım. Biz vardık.

Yalı Çapkını || Desde el principioHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin