25. Bölüm || İhanet

584 79 36
                                    

Bölüm Şarkıları;
Çağan Şengül, Cem Adrian - Ben Sana Veda Edemem
Mabel Matiz, Zeid Hamdan - Aşkım Gülüm
Mark Eliyahu, Cem Adrian - Derinlerde

Keyifli okumalar!

****

Yazardan...

Ferit Korhan çaresizliği bugün her zerresiyle hissediyordu.

Başını yaslandığı duvara sertçe vurdu. Gözlerinden yaşlar boşalıyordu ama o donuk bakışlarla beyaz gömleğine bulaşan kan izlerine bakıyordu. Seyran'ın kanı. Karısının kanı.

Aklında binbir türlü soru vardı. Seyran'a bir şey olacak mıydı? Bebekleri iyi miydi? Bundan sonra ne olacaktı? Ne yapacaktı? Bunların hiçbirine bir yanıt bulamıyordu.

Yalıya gelen ambulansla hastaneye gelmişti Ferit. Seyran'ı yalnız bırakmak istememişti. Yol boyunca Seyran'ın elini bırakmamış, iyi olacaklarını söylemişti. Ama Seyran ne Ferit'i hissedebilecek ne de Ferit'i duyabilecek bir haldeydi. O da bunu biliyordu ama umursamamıştı.

Herkes hastanedeydi. Seyran'ın ailesi hariç. Ferit ise onların yüzüne nasıl bakacaktı, bilmiyordu. Ona emanet ettikleri kızlarını koruyamamıştı.

Etrafı kalabalıktı Ferit'in. Herkes yanına gelip Seyran'ın iyi olacağına dair teselliler verse de hiçbir umurunda değildi. Çünkü hepsi göstermelikti. Hiçbiri içten değildi. Adı gibi emindi; yalıda ki kimse Seyran'ı sevmiyordu. Belli etmese de her şeyin farkındaydı. Sadece farkında değilmiş gibi davranıyordu.

Onun yanında her daim duran kişinin de Seyran olduğunu bir kez daha anlamıştı böylece. O olmadığında hep yalnız kalacağını da.

İleriden gelen adım seslerini duysada gözlerini kan izlerinden çekmedi. Başını ise farkında olmadan sertçe durmaksızın duvara vuruyordu. Aklını kaybetmiş gibiydi.

Abidin, Ferit'in yanına çöktüğünde elini omzuna koydu. Ferit irkilerek Abidin'e baktı. "Ferit, iyi misin kardeşim? Seyran nasıl? Bir şey dedi mi doktorlar?"

Başını çaresizce iki yana salladı Ferit. "Daha kimse bir şey demedi." Dedi boğuk bir sesle. Sonra gözlerine öyle bir acı yerleşti ki Abidin'in bile canı yandı. "Ama Seyran hiç iyi değildi Abi. Kan kustu. Karım benim kollarımdayken kan kustu ve ben hiçbir şey yapamadım." Gözyaşları şiddetlenirken kafasına sertçe vurdu eliyle. "Koruyamadım karımı! Beyinsizim ben! Gerizekalıyım! Güveniyordu bana! Benim yanımdayken kendini güvende sanıyordu! Ama yapamadım onu koruyamadım!"

Abidin Ferit'i kendine çekip sarıldı. "Suçlama kendini oğlum. Senin suçun değildi. Nereden bilecektin İfakat Hanım'ın bunu yapacağını? Bütün suç onun, senin değil."

Ferit onun adını duymasıyla kafasını kaldırdı. Gözlerinde öyle bir ifade vardı ki gören ürkerdi. "Nerede o kadın? Kaçmadı değil mi?"

"Hayır. Halis Ağa onu bir odaya kapattı. Önüne de birkaç adam koydu. Kaçması imkansız. Sen demeden bir şey yapılmayacak."

Ferit başını salladı. "Ona sakın dokunmayın. Onun hesabını biz değil, Seyran soracak." Gözlerini kapattı. Keşke şu an yaşadıklarım bir kabus olsa, diye düşündü. Ama değildi. Her şey gerçekti.

"Ferit! Nerede kardeşim? İyi mi?" 

Ferit duyduğu sesle gözlerini açtı ve doğruldu. Ona ağlayarak gelen bir Suna ve arkasından gelen Şanlıları görmesiyle ayaklandı. Suna Ferit'in önünde durdu. "Ferit bir şey söyle! İyi mi kardeşim? Ne oldu? Nasıl oldu?" Yalvarırcasına sorduğu soruya karşın başını eğdi Ferit. Ne diyebilirdi ki?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 09 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yalı Çapkını || Desde el principioHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin