24. Bölüm || Zehir

753 77 48
                                    

Bölüm Şarkıları;
Mabel Matiz - Bahçemin En Zor Gülü
Mabel Matiz - Aşkım Gülüm

Keyifli Okumalar!

_AfininMerdosu_ Bu bölüm sana gelsin🤍🌸

****

Hayat, mutlu olabilmek için ödediğimiz bedellerin toplamıymış aslında.

Ferit ile onca şey yaşamıştık ama hiçbir zaman birbirimizden vazgeçmemiştik. Sonucunda ise mutluyduk. Çok acı çekmiştik ama sonunda da gerçek mutluluğa ulaşmıştık.

İyisiyle kötüsüyle en beklenmedik anda gerçekleşen mucizesiyle hayat hepimiz içindi.

Mucizelere inanmazdım ama artık inanıyordum. Çünkü yaşadığım şeylerin hepsi birer mucizeydi.

Ferit'i sevmem.

Onun beni sevmesi.

Benim ona herkesten çok güvenmem.

Onca şey yaşayıp, onca acı çektikten sonra birbirimizi hiç bırakmamamız.

Bir bebeğimizin olacak olması.

Ve... mutlu olmamız.

Bunların hepsi birer mucizeydi ve bunların hepsinin gerçek olması mucizelere inanmama yetmişti.

Ve ben bu hayatı her şeye rağmen çok seviyorum. Evet, yaşadıklarıma, çektiğim acılara rağmen bu hayatı seviyordum çünkü hayata bağlanmak, yaşamam için nedenler vardı. Bu nedenlerin başında ise Ferit ve henüz daha cinsiyetini bile bilmediğim bebeğimiz...

Annemi seviyordum hatta babamı da seviyordum fakat içimde asla geçmeyecek bir kırgınlık ve kızgınlık vardı. Uzun zamandır görüşmüyordum onunla. Ablamı da çok seviyordum. Hem de çok. Benim ilk sığındığım güvenli limanım, acılarımı paylaştığım sırdaşım, yaralarımı saran ablamdı o benim.

Ama en çok da Ferit'i seviyordum bu hayatta. Doğduğum an ona susamışım meğer, oymuş benim can kaynağım. Kim derdi ki o ablamı istemeye gelip, elinde tepsi tepsi baklavayla beni sinir eden çocuğa; ömrümü, canımı, her şeyimi vermeye hazır olacağım diye. Bunu o Antep'te ki eski Seyran'a biri deseydi ciddiye almazdı. Ama artık o Seyran değildim ve hayallerimi gerçekleştirerek, sevilerek, mutlu bir şekilde yaşıyordum. Bakışlarımı uyuyan Ferit çevirdim ve gülümsedim. Derin bir uykuda gibi görünüyordu.

Saçlarını yavaşça okşadım ve burnunun ucuna bir öpücük kondurarak yataktan dikkatlice kalktım. Elimi belirginleşen karnıma koyup okşadığımda "Günaydın bebeğim." Dedim. Hamileliğimin üçüncü ayındaydım ve doktor bizi duyabileceğini söylemişti. "Babamız dün biraz yoruldu ve şu an horul horul uyuyor. Onu ödüllendirmek için güzel bir kahvaltı hazırlayalım mı?" Dün gece ilk defa aşermiştim. Rüyamda garip bir şekilde portakal görmüş ve uykumdan uyanmıştım. Ferit ise bu isteğimi geri çevirmemiş ve bütün gece bana portakal aramıştı. Karnımda sert bir baskı hissettiğimde gülümsedim. Tekme atmıştı. "Bunu evet olarak algılıyorum."

İlk önce günlük rutinimi yapıp, üstümü değiştirdim ve mutfağa girdim. Bir haftadır herkesten uzak olmak için dağ evinde kalıyorduk. Ve bu bizi çok iyi gelmişti. Ben ablam ve annemle konuşuyor olsam da Ferit, ailesiyle bir kere bile olsun konuşmamıştı. Ve benim de konuşmamı istemiyordu. Ona bir keresinde onlarla neden konuşmadığını sorduğumda "Utanıyorum." Demişti. Ben de fazla üstüne gitmek istemiyordum.

Yalı Çapkını || Desde el principioHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin