22. Bölüm || Geçmiş

656 67 27
                                    

Keyifli okumalar!

****

Karşımda duran Pelin'e acıyan gözlerle bakarken Ferit'in bana uzattığı elini tuttum. Ferit elimin tersine narin bir öpücük kondururken beni ilerleterek Pelin'in önünde durdurdu.

"Neden klinikteyiz Ferit?"

"Hamile olduğundan şüpheliyiz güzelim. Birkaç kere bu kliniğe gelmiş ve bir hamile kadınla sürekli görüşmüş."

Ferit'in söyledikleriyle şaşırarak  "DNA testi yaptırdınız mı? Emin olmak istiyorum." Dediğimde Ferit kırgınlıkla baktı bana.

Ellerimle yüzünü okşadığımda "Sana güvenmediğimden değil. Sadece... aklımda başka şeyler var." Dedim.

Ferit başını salladığında alnımdan öptü. Bu esnada bizi dolu gözlerle izleyen Pelin'e döndüm. "Seninle konuşabilir miyiz, Pelin?" Ferit kaşlarını çatarak bana döndüğünde Pelin gözündeki yaşları silerek başını salladı.

Ona başımla bahçeyi işaret ettim ve o ilerlediğinde bende arkasından gidecekken  Ferit kolumdan tutarak durdurdu. Gözlerinde endişe vardı. "Güzelim, yalnız gitmesen mi acaba?"

Onu rahatlatmak adına gülümsedim. "Abartmasan mı acaba bir tanem? Bana bir şey yapamaz, endişelenme. Konuşacağız sadece." Hala içi rahat olmasa da başını salladı ve arkamı dönerek bahçeye çıktım. Çardakta oturan Pelin'in yanına gidip oturduğumda bakışlarım onun üzerindeydi ama o bana bakmıyordu.

"Ferit'in seni ilk gördüğü gün, akşamında ben onu aramıştım. Sarhoştu. Ve benimle konuştuğunu unutup bana uzun uzun seni anlatmıştı. Konuşmamız bittiğinde anlamıştım sana aşık olduğunu. Tabii üzmüştü beni. Kimi üzmez ki, sevdiği adamın ağzından aşık olduğu kadını dinlemek." Burukça gülümsedi. "Küçüklüğümden beri dışarıdan çok mutlu görünen ama aslında hiç mutlu olmayan bir ailede büyüdüm. Babam annemi hiç sevmezdi. Bazen şiddet uyguladığı bile olurdu. Sürekli bağırırdı, kızardı, eleştirirdi. Ama annem hiç şikayet etmedi babamdan. Babam ne yaparsa yapsın hep sustu, boyun eğdi. Fakat bütün bunların hıncını benden çıkardı. Beni hiç sevmedi. Hiçbir zaman memnun olmadı benden. Ben ise hiç yorulmadan onu memnun etmeye çalıştım. Sonra Londra'dan İstanbul'a döndüm ve Ferit ile tanıştık. O en başta bana bir abi gibi yaklaştı fakat ben onun sevgisini yanlış anladım, bana aşık sandım. Sonrasında onu elde etmeye çalıştım, onu kaybetmemek istedim. Yine benim oyunlarımla sevgili olduk aslında. O arada evime geliyordu tek gecelik korunarak bir ilişki yaşayıp bitiriyorduk. Ama siz evlenmeden birkaç ay önce ve sonrasında bir daha hiç böyle bir şey olmadı merak etme. Sana olan aşkının farkına vardıktan sonra hırslandım ve telaşa kapıldım. Çünkü hayatta beni sevdiğini zannettiğim kişiyi kaybedeceğim sandım. Bu yüzden bu oyunu oynadım size ama sonrasında çok pişman oldum. Fakat bu hiçbir şeyi değiştirmedi. Yine her şeyi mahvettim."

Söylediklerini dinlerken gözlerim dolmuştu. Zor şeyler yaşamıştı fakat yaşattıklarının hiçbir nedeni olamazdı.

"Ama yine de yaptıklarının üstünü örtmüyor bu nedenler. Biliyorsun değil mi?"

Başını salladı. "Biliyorum. Senden özür dilemeyeceğim Seyran çünkü hiçbir özür sana yaşattıklarımı telafi etmeyecek. Ama umarım beni bir gün affedebilirsin. Çünkü bu hikayenin en suçsuzu sendin ama ben hep seni suçlu görüp en çok acıyı sana çektirdim. Bu yüzden çok pişmanım." Dediklerinde samimi olduğu sesinden ve ifadesinden anlayabiliyordum.

Yalı Çapkını || Desde el principioHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin