Dannynin kayrana gelmesi tam 1 hafta olmuştu.
Danny uyandığında güneş çoktan doğmuştu.İlk defa bu kadar geç uyanmıştı.Gözü yatağında yatan Gally'e takıldı.
Gally 3 sıra önündeki yatakta yatıyordu.Rengi çok soluk görünüyordu.Başında 2 tane kayranlı duruyordu.Galiba Newtin bahsettiği tıpçılardı onlar.Danny Gally'i umursamadan ağaç evden çıktı,Mutfağa doğru yöneldi.
Tezgahta yemek yoktu.Tava'a yakalanmadan dolabı açtı.Domates salatalık alıp masaya oturdu.Hiç hali yoktu.Kafası düşünceler ile boğuşuyordu.Mutfağa elinde paspas ile Chuck girdi.
"Günaydın çaylak! Afiyet olsun.İyi misin? Nasılsın?" Dedi merakla.
"Sağol Chuck iyiyim.Sen neden elinde paspas ile dolaşıyorsun?"
"Ben Temizlikçiyim.Diğer işler bana göre değildi.Seni çok merak ediyorum sen ne yapacaksın acaba? Newt de bugün Minho ile labirente gitti zaten bugün çok sıkıcı geçecek."
"Sıra Newte geldi mi?Hmm bu arada Minho da kim? Sürekli ismini duyuyorum ama kendisini hiç göremedim." Dedi kız merakla.
"Minho koşucuların lideri, Elbette tanışacaksın.O da Newt gibi iyi insandır Gally gibi değil yani merak etme." Dedi Chuck yere paspası vurup gülerek.
"Ah Chuck iyi ki sen ve Newt ile tanıştım.Gerçekten diğer kayranlılar gibi değilsiniz.Diğerleri yüzüme bile bakmıyorlar." Dedi gülümseyerek.
"Çaylak bugün nerede çalışacaksın? Alby seni burada görürse kızabilir."
"Bilmiyorum ki kimse birşey söylemedi.Belki de bugün çalışmıyorumdur."
"Aynen, Ölümden döndün sonuçta.Gally normal değildi Alby olmasaymış seni öldürebilirmiş.Değişim geçirenler ile uğraşmak zordur."
Danny ile Chuck sohbet ederler iken dışarıdan kuvvetli bir ses duyuldu.
Hemen dışarı çıktılar.Bu ses labirentin kapılarından geliyor olamazdı.Çünkü kapılar sabah açılıp akşam kapanıyordu.Herkes kutunun -asansörün- önüne toplanmışlardı.Danny ile Chuck hemen oraya koştular.
Herkes eğilmiş kutuya bakıyordu.
Danny ile Chuck kayranlıların arasından sızıp öne geçtiler.Kutu yükseliyordu.Kutunun içinde bir erkek vardı.Üstü başı kirli,Baygın vaziyette orada yatıyordu.
Kayranlılar çocuğu kucaklayıp yere bıraktılar.
Çocuğu asansörden çıkardıkları esnada çocuğun cebinden bir kağıt parçası düştü.Tava kağıdı farkedip aldı.
"Bu sonuncu." Yazıyordu.Tava yüksek sesle yazıyı okudu.Herkes hep bir ağızdan konuşmaya başlamıştı.Tava bağırarak herkesi susturdu.
"Arkadaşlar artık kimse buraya gönderilmeyecek bu ne demek olabilir anlayamıyorum.Neyse tıpçıları çağırın çocuğu ağaç eve götürsünler."
Bir kayranlı tıpçıları çağırmaya gitti.Hemen çocuğu alıp ağaç eve götürdüler.Danny neredeyse meraktan ölecekti.
"Daha kimse gelmeyecek mi yani?" Dedi Chuck merakla.
"Öyleymiş galiba.Ama galiba kötü birşey herkes endişelendiğine göre."
"Akşam mutlaka Newt ve Minhoyla konuşmalıyız." Dedi Chuck endişeyle.
"Peki." Dedi Danny.Danny Chucki orada bırakıp ağaç eve koştu.Chuck arkasından bağırsa da onu duymadan gitti.
Yatağından birşey alıyormuş gibi yapıp yeni çocuğu gözetliyordu.
Tıpçılar çocuğun başına toplanmış kendi aralarında konuşuyorlardı."Acaba ölü mü?"
"Yaşıyor nabzı atıyor,Sadece baygın."
"Sonuncu dediklerine göre daha kimse buraya gelmeyecek.Ama neden?"
"Herşey o kız geldikten sonra oldu.Bu işte birşeyler var,Ama çözeceğiz.Kız orada,Duymasın şimdi.Neyse çocuğa yemek getir hadi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
live or die[𝚃𝚑𝚎 𝙼𝚊𝚣𝚎 𝚁𝚞𝚗𝚗𝚎𝚛]
Ciencia FicciónOnca çocuğun anlamsız bir şekilde aynı ortamda bulunduğu garip bir yer, Hafızaları silinen onca insan,İşin tuhaf tarafı burada hiç kız olmamasıydı. 4 tarafı devasa duvarlarla korunan bir Kayran, Kayran denen yerde bir yaşam vardı. Haftada 1 kez Kayr...