2. Bölüm - DENGESİZ

12 2 2
                                    

"Herkes kendi hayatının başrolüdür"

Denizin önüne oturmuş suların kıyıya vuruşunu seyrediyordum. Bunu genelde kafam dalgın olduğunda veya çaresiz hissettiğimde yapardım. Herkes en sonunda bir şekilde bile evine dönerdi. Fakat benim dönecek bir evim bile yoktu. Ben kendi kendimin kurbanıydım. Onca kişiyi öldürmüştüm, onca kişiyi yok etmiştim fakat, bir tek içimde ki alevi yok edememiştim. Belki de yok etmek istememiştim. Her ne olursa olsun o ateş beni ayakta tutan tek şeydi. O olmazsa Aren asla olmazdı. Aren o gün bir daha doğamazdı. Belki de kendimi asla bulamazdım. Kim olduğumu bilmeden, ne istediğimi anlamadan yaşayıp bomboş bir hayatın içinde sıkışır kalırdım. İçimi çekerek hâlâ dalgaları izlerken küçük bir kız çocuğunun yanıma gelmesiyle odaklanmam yerle bir oldu. Yanımda durup bana hafif iri mavi gözleriyle bakıyordu. "Şey abi rica etsem bu suyu benim için açabilir misin?"" Ona karşı dönüp elinde ki suyu yavaşça aldım. "Açarım tabi." Suyun kapağını açtıktan sonra ona uzattım. Minik elleriyle suyu kavrayıp yanıma sokuldu. Bir kaç yudum sudan içtikten sonra tekrar bana döndü. "Sen neden burada tek oturuyorsun abi?" Çok güzel bir soruydu. Burada neden oturduğumu bende bilmiyordum. "Kafamı dinlemek için buraya geldim, senin ailen nerede? Neden tek başınasın burada?" Aniden dolan gözleriyle bakışını yere indirdi. Ardından tekrar gözlerime sabitledi bakışlarını. "Abi benim ailem yok ki, beni yurda bırakmışlar." Duyduğum cümle ile beynimden vurulmuşa dönmüştüm o an. Annemle yaşadıklarım aklıma geldiği an yutkundum. "Peki burada ne işin var? Bu saatte yurdunda olman gerekmiyor mu?" Mavi gözlerini iyice doldurunca istemsizce benimde gözlerimin dolduğunu fark edebiliyordum. "Abi orada ki insanlar kötü, bana vuruyorlar, her yerim acıyor. Orada kalmak istemiyorum." Daha fazla tutamadığı göz yaşlarını çaresizce saldı yanaklarına. Minik ve yara içinde olan elleriyle gözlerini kapatıp hıçkırarak ağlamaya başladığı an kollarımla ona sımsıkı sarıldım. Sanki burasının onun için en güvenli yeri gibi sarıp sarmaladım. Gözümden düşen bir kaç damlayı durduramadım. "Abi beni oraya bırakmayacaksın değil mi? Sen kötü biri değilsin değil mi?" Ben kötüydüm. Ben kötünün vücut bulmuş haliydim. Fakat bir yanım hep boştu. Orada ki hissizlik sarıyordu yavaş yavaş bedenimi. Küçüklükte yaşadığım şeylerin hepsi beni şuan ki Aren'e sürüklemişti. Ben istememiştim böyle biri olmayı. Beni buna onlar zorlamıştı. Ve bunun geri dönüşü yoktu. "Hayır abicim. Ben kötü biri değilim." Derin bir nefes vermesinin ardından rahatladığını fark ettim. Onu o yurda geri bırakamazdım. Bir şeyler düşünmeliydim. Onu kollarımın arasından yavaşça çekip iki kolundan nazikçe tuttum. "Karnın aç mı?" Benden çekinmiş olacak ki yüzünü eğip su şişesine bakıyordu. Aç olduğunu anladığım için üstelemedim. Güzel bir şekilde ona pizza yedirip bir poşet dolusu çikolata aldım. Yüzü en azından biraz da olsa gülüyordu. Bir kaç mağazaya girip ona yeni, güzel ve temiz kıyafetler aldım. Yanımda minicik kalan kıza baktım. Çok güzeldi. Küçük ama dolgun dudakları, küçük burnu, iri fakat hafif çekik gözleri, beyaz tişörtü, siyah hırkası ve siyah eşofmanı ile oldukça tatlıydı. Onu arabaya oturtup ısıtıcıyı açtım. Üşümesini istemezdim, dışarda epey üşütmüş olmalıydı. Eve geldiğimiz sırada arabadan inip onu kucağıma aldım ve arabanın kapısını kapattım. Eve girdiğimizde ise onu banyoya götürüp duş almasına yardım ettim. Duştan çıkardığımda ise saçlarını kurutup hafif sarıya kaçan saçlarını yavaşça acıtmadan taradım. Ona aldığım yeni ve temiz kıyafetleri giydirdim. Ardından yatağıma yatırıp üzerine örtüp yanağına bir öpücük kondurup saçlarını okşadım. Her ne kadar katil olsam bile çocukların benim için yerleri çok çok ayrıydı. Çünkü ben çocukluk ne bilmezdim, ve çocukluğumu yaşayamamıştım. İstediğim gibi hiçbir şeyimi ne alabilmiştim, ne de yapabilmiştim. O yüzden asla çocuklara dokunmaz, çocukların o saçlarının teline dokunanları içimde ki ateş ile yakardım. Fakat bu minik kız bende kalamazdı. Hızlıca telefonumu çıkarıp Ali abiyi aradım. Telefonun bir kaç kez çalmasından sonra açtı.

ŞahmatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin