ep8

295 38 46
                                    

BUNU BASARDIGIM ICIN BUYUK BIR ALKIS ISTIYORUM COK ZORLUYDU😭😭

artik evimi bulup ailemi oldurmeyin diye mecbur yazdim.

-

-

"Bugün, güzel görünüyorsun."

Doğru mu duymuştu?

Ona güzel olduğunu mu söylemişti?

Bir an afalladı Atsumu. Bu sözün kendisine söylenip söylemediğini anlayamadı. Sakusa'nın bunu başkasına söylemiş olma ihtimalini kafasında bulundurarak etrafına bakındı herhangi biri var mi diye.

Herkes kendi işine bakıyordu. O ikisi arasındaki konuşmayı duyan ya da dinleyen yoktu.

Yani açık bir şekilde patronu ona güzel göründüğünü söylemişti.

"...Bana mı dedin?"

"Evet, sana dedim."

Sakusa'nın anında gelen kesin cevabıyla şaşırdığını belli etmemek için gözlerini kaçırdı. Ağzından mırıldanarak minik bir "teşekkürler" çıktı.

Kesinlikle şuan kaçıp gitmek istediğine emindi. Bu sözü ilk defa duymamıştı ama, patronundan özellikle korkunç yanlış anlaşılmalar nedeniyle uzak durmayı planladığı patronundan, böyle bir şey beklemiyordu. Ne soylemesi ya da ne yapması gerektiğini bilemedi.

Ona aşırı uzunmuş gibi gelen birkaç dakika boyunca bakışlarını Sakusa hariç her yerde gezdirdi. Ama onun bakışlarını hala üstünde hissediyordu.

Nihayet Sakusa bakışlarını ondan çekip lavaboya gitmeye karar verdiğinde derin bir nefes alabilmişti Atsumu. Sakusa'nın ona söylediği şey abartılacak bir şey değildi. Sonuçta birinin görünüşünü beğenmek normal bir şeydi. Ve bunu herhangi birinin -özellikle patronunun- söylemesi işi tuhaflaştırmazdı, değil mi? Nedensizce gerilmiş ve daha tuhaf olanı içinde bir heyecan hissetmeye başlamıştı. Sakusa'nın ona güzel olduğunu söylemesi hoşuna gitmişti. Bunu asla kimseye itiraf etmeyecekti tabi ki (buna kendisi de dahil)

Ufak bir söze anlam yüklememesi veya heyecanlanmaması gerektiğini biliyordu ama kendini alıkoyamadı.

Kafasını iki yana sallayıp etrafına bakındı. Arkadaşları başka masada başkalarıyla konuşuyordu. Şuan onların yanında olsa rahat olabileceğini düşündü. Arkadaşlarının yanına gidip gitmemek arasındaydı. Gidip ne söyleyecekti? Sakusa gelirdi zaten hemen. Şuan için tek umudu gecenin bir an önce bitmesiydi.

Elini kravatına götürüp hafiften gevşetti. Nedense sıcak basmıştı bir anda. Kafasını diğer tarafa çevirdiğinde Sakusa'nın masaya doğru geldiğini fark etti. Hafifçe gülümsedi.

Gecenin geri kalanında ilginç bir şey olmadı. Herkes yemeye, içmeye ve eğlenmeye devam etti. Müzik sesi artık sağır edici ve boğucu olmaya başlamıştı. Saat oldukça geç olmuştu. Ve Atsumu kaçıncı bardağı içtiğini saymayı bırakalı cok olmuştu. Aynı durum Sakusa icin de geçerliydi. Dışarıdan sarhoş olduklari belli olmasa da ikisi de bir sey düşünemeyecek haldeydi.

Kalkmak icin vakit geldiğinde ikisi de masadan kalktılar. Daha doğrusu Atsumu kalkmaya çalıştı. Aniden ayağa kalktığı için dengesini kaybedip düşmemek icin direkt Sakusa'ya tutundu. Sakusa da onun düşmesini engellemek icin elini beline koymuştu. Ani yakınlıktan dolayı ikisi de afalladı bir an. Birbirlerinin parfümlerini duyacak kadar yakınlardı. Ve baş döndürücü olmadığını söylemek yalan olurdu kesinlikle.

Atsumu dengesini sağladığında hafifçe geriye çekildi ve sessizce mırıldandı.

"...Teşekkür ederim."

Sakusa kafasını sorun yok dercesine salladı. Beraber dışarıya doğru ilerlediler.

İkisi de sarhos olduğunu icin taksi çağırmak zorunda kaldılar. Birlikte arka koltuğa bindiler ve Atsumu'nun evine doğru yol aldılar.

Arabanın arkası sıkışıktı ve mecbur olarak birbirlerine yakın oturuyorlardı. İkisinin de bacakları birbirine değiyordu. Atsumu hem alkolün etkisiyle hem de fazla yakınlıktan dolayı bayılacakmış gibi hissediyor ve aşırı sıcak basıyordu. Sakusa ise o kadar içmişti ki farkında dahi değildi.

Bir süre ilerledikten sonra Atsumu'nun evine gelmişlerdi. Arabadan çıkmak için hareketlendi fakat bir el buna engel oldu.

"Gidiyor musun?"

Atsumu, Sakusa'nın onu bileğinden tuttuğunu görünce hafiften kalp atışı hızlanmıştı.

"Evet, yani evim burada ya."

Sakusa, Atsumu'nun cevabı üzerine kafasını hafifçe onaylar sekilde sallamış fakat onun bileğini bırakmamıştı. Hafifçe kendine doğru çekti. Kulağına doğru iyice yaklaştı. Atsumu anında karnında küçük hareketlenmeler hissetti. Geri çekilmekle cekilmemek arasında kalmışken Sakusa kulağına fısıldadı.

"İyi geceler."

Ve varla yok arası yanağına minik bir buse kondurdu. Atsumu'nun anında tüyleri diken diken oldu. Kalbi o kadar hızlı atıyordu ki Sakusa'nın duymaması imkansızdı.

Gerginlikten bir şey demeden arabadan indi ve kapıyı kapatmadan önce iyi geceler diyerek mırıldandı.

Taksinin uzaklaşmasını izlerken hâlâ ne olup bittiğini anlayamamıştı. Sakusa'nın dudaklarının değdiği yer yanıyormuş gibi hissettiriyordu. Elini hafifçe yanağına götürdü ve parmak uçlarıyla dokundu. Hayal görmüş gibiydi. Gerçek olması son derece saçma geliyordu ama gerçekti.

Aklında hâlâ olan milyon tane soruyla eve girdi.

Neden bu kadar yakındı, Neden öpmüştü?

Patronu olmasına rağmen neden heyecanlanıp geriliyordu?

Odasına geldiğinde; eve nasıl girdiğini, kapıyı nasıl açtığını, merdivenleri nasıl çıktığını bile hatırlamıyordu.

Üstünü değiştirip uyumaya çalıştı. Fakat aynı sahneler gözünün önünde sürekli olarak oynamaya devam ediyordu. Gülüşü, yakınlaşması, iltifat edişi...

Düşüncelerinden kurtulamıyordu. Sadece uyumak ve her şeyin aslında bir rüya olduğuna inanmak istiyordu.

Eğer her sey bir rüya değilse ertesi gün is yerine nasıl gidecekti? Sakusa ertesi gün olanları hatırlayacak mıydı ki?

Hatırlamıyor olmasını umdu. Böylece sanki hic yaşanmamış gibi davranabilir ve olayı unutabilirdi. Evet, unutması onun icin kolay olurdu.


-

sukue bitti bi daha duz yazi yazarsam tokatlayin beni nolur

bu arada duz yazima tahammulum olmadigi icin kontrol etmedim yazim ya da mantik hatasi vsr mi diye umarim yoktur varsa da uzgunum😔😔😔

boss | sakuatsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin