GUNS OF THE MOSCOW I [Omegaverse]

14

Yaklaşık 2 ay geçmişti Alaskin'in tüm yaraları kapanmış,az da olsa ağrıları vardı.
Alaskin elindeki kahve bardağı ile yanıma geldi,ona bir baktığımda çok yorgun olduğunu sezebiliyordum.

Yanıma oturdu ve başını omuzuma yasladı.
Her şeye rağmen Alaskin'in yüzünde hafif,iç ısıtıcı bir gülümseme vardı.
Kahvesinden bir yudum aldı ve bana tüm yükünü vererek tekrardan yaslandı.
Bir elimi onun yüzüne götürdüm,fakat dokunamadım.
Ameliyat olduğundan beri ona dokunamıyor,sarılamıyordum.
Ona dokunacakken içim eriyor,acıyor gibi hissediyor elimi geri çekmek zorunda kalıyordum.

Alaskin ayağa kalktı ve söylenip yanımdan ayrıldı.
N'oluyordu bana?
Bu ben değildim,her zaman ona temas kurmak isteyen ben şimdi ona dokunamaz olmuştum.
İstemsizce gözümden bir yaş aktı.

**
Odaya girip kapıyı kapattım aynalarda kendimi gördükçe tiksiniyordum,hepsinin üzerini örtü ile kapattım.

Yatağın üzerine kendimi attım ve vücudumun sıcaklaştığını hissettim.
Neredeyse bir yıldır gelmeyen kızgınlığım vücudumu sarıyordu.
Delirecek gibi hissettim.

Fakat bu bir anlığına olan bir şeydi aniden vücudum soğudu ve o his kayıp oldu.

Saniyelik bir şey de olsa oda buram buram feremon kokuyordu.
Dimitri kokuyu alır almaz odaya çıktı,kapıyı açtığında Alaskin,i öylesine feremon yatarken gördü.
Ağzında bir sigara vardı,karnı hafiçe şişkindi. Dimitri ilk başta görmezden geldi fakat Alaskin'e yaklaştıkça Omegalarda ki rahim bölgesi ile aynı yerinin şişkin olduğunu gördü.

A

laskin'e uzun zaman sonra dokunup kulağına yaklaştı"Karnın neden bu kadar şişkin hm? Omega da değilsin ne bu,gayette formundasın."
Alaskin gözlerini sertçe Dimitri'nin mavi gözlerine yöneltti ve "Doğru evet elbette omega değilim."Alaskin dimitrinin köprücük kemiğine dokunup onu hafifçe itti.
-Nedeni uzun zamandır kızışmadığım içindir herhalde bende bilmiyorum ama koku senin hoşuna gitmiş gibi "Nişanlım"

Dimitri'nin gözleri açıldı ve sevinçten bağırnak üzereydi.
"BU NEYDİ ŞİMDİ?!"

Alaskin Dimitri'nin elindeki yüzüğü çıkarıp kendi parmağına taktı.
-Sen sahte yüzük takıp elaleme yalan yalnış şekilde sanki evliymişiz gibi gösterirken bana sormuyorsun ama değilmi?
Dimitri Alaskin'i yatağa attı ve üzerine çıktı.

~~~

Sabah sekiz'de alarm çalmaya başladı,Dimitri elini yumruk yapıp alarmı kırarcasına vurdu,Alaskin'in uykusu hafifti bu yüzden hemen uyanmıştı.
Oda feremon kokusundan durulmuyordu,dün gece Alaskin yoğun kokudan dolayı kısa bir kızgınlık geçirmişti yani hormonları hızlı çalısır vaziyetteydi.
Bu yüzden bir kaç saat içinde sakalları çıkmıştı.

Dimitri Alaskin'i ilk defa olmasa bile ilk defa görmüş gibi Alaskin'e bakıyordu.
Dimitri'ye göre Alaskin şu an çok çekici görünüyordu.
Kısa,dağınık saçları ve kendisine bakan gri,mavimsi irisler.
Alaskin hızlıca banyoya girdi çıkması 3 dakika bile almamıştı.
Dimitri Alaskin'e birşeyler hazırlamak için aşağı inerken"Gerek yok birazdan Fransa'ya uçacağım."dedi.

Dimitri nedenini sorduğunda Alaskin'in dediği tek şey" ben buraya gelesiye kadar bekle,arkamdan gelmeye teşebbüs etme" oldu.
Alaskin yaklaşık 1 saat sonra hava limanından 6 koruma ile kalktı ve 9 saatin ardından sonra Fransa'ya kendi topraklarına ilk defa ayaklarını bastı.

Telefonunu kontrol etmek için eline aldığı anda  telefonu çaldı.
Arayan kişi Ivan'dı tam 38 defa aramıştı.
Telefonu açtığında Ivan sanki biri ile boğuşuyormuş gibi konuşuyordu.
"Senin o lanet sevgili-
Kendi kardeşine işkence yapıyor nerede-"
Sürekli hat kesiliyordu.
Ivanov'a birşey yapıyordu muhtemelen fakat şimdi dönemezdi,"öldürsün o zaman bırak " dedi ve telefonu yüzüne kapattı.

Gabriel hava limanının önünde bekliyordu,ağzındaki prosunu çöpe attı ve kollarını açtı.
Alaskin hala onu affetmemişti,ona mesafeliydi.

"Beni neden çağırdın apar topar hemde?"

Gabriel sırıttı ve kendisinden kısa olan oğluna hafifçe eğildi.

Senin gibi iki tarafa da çalışan,baba sevgisinden muaf yetişmek zorunda kalmış bir oğlumun olması ne kadarda içler acısı,değilmi hm?
Alaskin gözlerini Gabriel'den ayırıp etrafa bakındı ve tekrardan göz kontağı kurdu.
Bu sefer Gabriel'i öldürecek gibi bakıyordu.

Yanlarına bir limuzin geldi.
Gabriel kapıyı açtı ve Alaskin'i içeri bindirdi,araç otomatik pilotta sürülüyordu.
Alaskin'in kulakları hassastı sürekli"bir cihazın geri sayım " sesini duyuyordu.
Gabriel arabaya binmemişti.
Aniden kapılar kitlendi.

Ses gittikçe daha da hızlanıyordu.
Oturduğu koltuğun altına baktığında el yapımı bir patlayıcının olduğunu gördü,bunu görünce gözleri doldu ve kapıyı açmaya çalıştı.
Aynadan Gabriel'i gördü gülüyordu.
Telefonuna bir mesaj geldi.

"İlk önce hasta eşimden sonrada senin gibi bir hatadan kurtuluyorum."

Alaskin bunu okuyunca bağırdı ve kapıyı zorlamaya başladı.

***

Dimitri'nin telefonu yüksek titreşimi aktifleştirdi.
Alaskin'in kap atışlarının hızlandığına dair bildirim geldi.
Dimitri Alaskin'i aradı.

***

Alaskin'in telefonu çalmaya başladı.
Dimitri'nin telefonuydu,hiç beklemeden açtı ve ilk kelimesi"tanrıya dua et,beni cennetine almadı için."
Hat kesildi ve telefon Dimitri'nin suratına kapandı.

Bomba geri sayıma başladı 6,5,4...
Alaskin avuçlarını birleştirip dirseğine destek verdi,son ve bütün gücünü topladı ve cama vurdu kırılmamıştı,tekrar vurdu ve cam parçalandı.
Avuçlarını arabanın kasasına yerleştirdi ellerinin içi kesilmişti fakat geri sayım çoktan bitmişti.
Kendini dışarı attı ve bomba patladı. Kafası betona çarpmıştı.
Burnu kanamaya başlamıştı,ayaklanıp koşarak hava limanının içine girdi ve bir güvenlik aradı gözleri.Güvenlik yoktu,hava limanından çıktı ve onu polis karakoluna bırakmasını istedi,hesaba katmadığı birşey vardı.

"Fransa'da aranan hatta geçmişte örgüt biraz daha suç işlemiş olsaydı ülkeye giriş yasağı çıkacaktı."

Polis karakoluna girdiği anda tutuklandı ve göz hapsine atıldı.
Alaskin fransızcası kötü olmasına rağmen ifade vermiş,örgütü çökertmeleri için Gabriel'in yerini bile vermişti.

Yargı sırasında zorla kağıda imza attırıldığını söylemeseydi şimdiye ömür boyu hapse mahkum kalmıştı.
Şimdiyse Tanrı'ya şükür ediyordu.

Polisler onuda yanına alıp bir baskın operasyonu düzenledi. 3 saat içerisinde Gabriel'in yeri tespit edildi.
Baskın gerçekleştirilirken Alaskin'i yem olarak kullanacaklardı.

Eski bir fabrikaydı, büyük ihtimalle borç para vermişti ve parasını geri alamamıştı.
Alaskin ellerini iki yana açtı ve Gabriel'e doğru yürümeye başladı,gülüyordu.
Yüksek seste Gabriel'in ismini söyledi ve kahkaha attı.

Gözlerindeki intikam arzusu deli gibi yanan bir cehennem ateşini anımsatıyordu.
Ruhunda resmen lav patlamaları oluyordu.

Gabriel Alaskin'i süzdü"Her türlü yaşıyorsun lanet olası.."
Gabriel tetiği çekti ve silahı ateşledi.
Kurşun tam kalbine saplanmıştı.
Kurşun vücuduna girer girmez suratı kıpkırmızı oldu,damarları velirginleşti ve ağzından kan aktı ardından yere yığıldı.

Gözünden yaşlar aktı,kurşun sesinden sonra bütün polisler olay yerini bastı Alaskin ayağa kalktı ve çenesine elini koydu.

Yüzüne kazanmış imajı veren bir gülümseme takındı.
Elini çenesinden ağzına götürüp;gülümsedi.

Polisler Gabriel'i tutukladı ve Ivan'a ülke eışına çıkamama emri verildi,böylece kolayca bulunabilecekti.

Flash back**

Alaskin'i yem olarak kullanacaklardı bir demir yelek giydirdiler, üzeri tamamen sahte kan torbaları ile doluydu.
Ağzına ise sahte kan kapsülleri yerleştirildi.
Olay yerinde Alaskin Gabriel'i köpürtecekti bunu sebebi;Gabriel'in gerçekten mafya örgütüne dahil mi değilmi olayını çözmekti.
Silah sesini duyar duymaz ise baskın yapılacaktı.
Plan buydu.

Flash back End.

***

Devam edecek~