Sinirli bir şekilde karakoldan içeriye girdim ve gözümle onu aradım. Gördüğümde ise yanına gittim. Yanında iş arkadaşları ile sohbet ediyordu. Arkadaşlarından birisi beni fark etti ve bana döndü.
"Hanımefendi buyrun? Sorun neydi?"
"Bir hırsızı ihba...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"İlk bakışta aşk mı olur? Yoktur öyle şey Kandırıldım a dostlar Varmış öyle şey Gelin görün halimi Gelin görün halimi"
Evin içinde döne döne hem şarkı söylüyor hemde telefonumda ki mesajlara bakıyordum.
Kuzeyle 2 haftadır konuşuyorduk. Hala bir ilişkisi var mı bilmiyorum ama benimle konuştuğuna göre yoktur diye düşünüyorum.
Varsa ayırırız gülüm.
Bugün ise karakola gidecektim. Poğaça sözüm vardı İstanbul beyefendisine. Konuşma sırasında en sevdiği yemeğin poğaça olduğunu söylemişti. Dengeli beslenmediğine de değinmişti. Kuşum olmaz öyle aç aç diyip sabah erkenden kalkıp poğaça yapmıştım.
Aşkım sor bakim annene hamarat gelin sever mi?
Dönmekten yorulup kendimi koltuğa attım. Kafamı geriye yaslayıp beynimi boşalttım. Ama beynimi boşaltamıyordum. Sürekli yüzü gözümün önüne geliyordu.
Erva kendine gel. (Orijinali kubra kendine gel:)
Ah Kuzey bey. Sırf sizin için çalışkan arı oldum. Beni düşürdüğünüz şu duruma bakın. Bunun karşılığını isterim. Keşke onun karşısında da bunları söyleyebilsem.
"Her gece dualarım. Bitmedi dualarım." Bitmiyor içinde seninle mutlu olduğum rüyalarım. Bunları kuzeye anlatsam beni sapıklıktan dava eder. Haksızda sayılmaz yani. Birisi bana bu şekilde kafayı taksa bende aynı şeyi yapardım.
Bak ne güzel söyledim. Sana yapılınca hoşuna gitmeyen şeyleri bir başkasına yapma Erva.
Bir mutlu olup, bir üzüldüğüm zaman diliminden beni çekip alan telefonuma gelen bildirim oldu.