Ertesi gün sabah
Nico kavuran güneşin altında
yürürken canavarlara küfürler savuruyordu.Sabahtan beri kendi yaşından fazla canavar öldürmüştü!Ki kendi yaşı oldukça fazlaydı.Güneşe bakıp tekrar lanet etti.Biri ona neden güneşi sevmiyorsun diye sorarsa verebileceği muhteşem bir cevap vardı...Gölge yolculuğu yapmak istiyordu ama lanet olsun ki yapabileceği gölge yoktu ve gölge olsa bile bir yolculuk daha kaldırabileceğini düşünmüyordu.İçinde bulunduğu duruma tekrar ve tekrar lanet etti.Arkasını döndü ve bir canavarla göz göze geldi.Nasıl fark etmediği hakkında bir fikri yoktu.Bugün ne yaşadığı hakkında da bir fikri yoktu ve bu onu her şeyden çok sinir ediyordu! Tamam durmadan konuşan Afrodit kızları kadar değildi ama yine de sinir ediyordu!Kılıcını çekerek bekledi ama canavar saldırmadı.Nico ters ters canavara baktı.Her zamanki soğuk sesiyle"Saldıracaksan saldır." Dedi.Canavar saldırmadı.Nico normalde sevinirdi ama bu tuhaftı işte.Canavarla bakışırken havadaki toz taneciklerinin Tanrısına bile küfür etmişti.Birazdan babası onu yer altına almazsa ya da Zeus onu kızartmaya çevirmezse ya da Posedion onu dalgayla boğmazsa ya da Demeter onu patatese çevirmezse ya da-Aman neyse işte! Küfür ettiği Tanrılar ona herhangi bir şey yapmazsa şaşıracaktı.Ve bir şey yapmadılar.O canavara baktı canavar ona baktı.Tanrılar,Tanrıçalar karışmadılar.Nico bir saniye daha dayanamayacağını düşündü ve bir adım attı.İşte o zaman olan oldu.Canavar kükredi ve Nico'nun üzerine atıldı.Nico canavarla yere yuvarlanırken hep içinden ettiği lanetler dışarı çıktı."Hay Styks Belanı Versin!" Canavar cevap olarak kükredi.Nico canavarı tekmeleyip üzerinden atmaya çalıştı.Fakat başaramadı.Canavar konuştu.Cidden konuştu! " Direnme Hades'in oğlu seni kampa götürmek için emir aldım." Canavar elini Nico'nun alnına koydu.Nico bilincinin kapandığını hissetti.
×××××××××××××××
Başdanışmanlar pinpon masasının etrafında toplanmışlardı.Salonda ciddi bir hava hakimdi diyemeyiz sonuçta burası Melez Kampı! Hayatları tehlikede olan melezler kahkahalar atarak Clarisse'nin elindeki tabağı Demeter kulübesindeki kızın kafasına geçirmeye çalışmasını izliyorlardı.Kız elini salladı ve tabak buğdaya dönüştü.Melezler bağırıp alkışlarken Annabeth bir kenarda oturmuş boş duvarı inceliyordu.Clarisse bağırdı."Seni paramparça edeceğim!" Kız başını salladı.Clarisse kızın üzerine atlarken kapı savruldu ve Kheiron arkasında Rachel ile içeri daldı.Hani bir an vardır.Kötü bir şey yaparken yakalanırsınız.Böyle zaman durmuş gibi olur.Suçunuza ortak olan arkadaşlarınız da yanınızdadır ama hemen kaçarlar kendilerini kurtarmak için..İşte aynen o şey oldu.Bağırarak destekleyen melezler bir anda yerlerine otudular ve Clarisse yerde yuvarlanarak dizleri üzerinde doğruldu.Kheiron ile göz göze geldiler.Kheiron ağzını açacakken Clarisse şirince gülümsedi-her ne kadar domuza benzese de.- ve ayağa kalktı."Biz de antreman yapıyorduk Kheiron." Kheiron sadece başını kınarcasına sallamakla yetindi.Clarisse yerine otururken Annabeth hâlâ duvarı inceliyordu.Kheiron konuştu."Kamp Ateşinde anlattığımız gibi.Şimdi göreve gidecek melezler seçilecek." Annabeth bakışlarını duvardan ayırdı.Ayağa kalktı ve Kheiron'a döndü."Ondan önce Kheiron,kehanet yok.Nereye gidilecek hiçbir fikrimiz yok.Percy ve Piper ölüyorlar.Kampta bir casus var.Hepimiz tehlike altındayız.Tüm bunlar neyi ifade ediyor?Kaderler yine ne istiyorlar?" Rachel konuştu."Rüyalarımda nerelere gideceğinizi gördüm.Annabeth sadece sakin ol.Herkes sakin olsun.Bu zehirlenmenin temelinde farklı bir şey yatıyor.Görevde panzehiri de bulacaksınız.Şimdi tek istediğim burada bulunan tüm melezlerin ayağa kalkmasi ve bir kişinin acilen kampa gelmesi gerekiyor.Nico Di Angelo'yu buraya çağırın."
×××××××××××
Nico Kaderlerin daha nazik olmasını dilerdi.En azından ona mesaj yollasalardı!Bayılttırıp bir canavar tarafından kampın tepesine fırlatılmasına sebep olmamaları gerekiyordu.Nico havada uçarken tarlalarda çilek toplayan kampçılar şaşkınlıklarını belli edecek şekilde ağızları açık onu izliyorlardı.Nico homurdandı ve inişe geçti.İnişe geçtiği yer ise büyük evin penceresiydi.Tekrar homurdandı.Pencerenin içinden geçti.Aynı bir hayalet gibiydi.Sonra ayakları üzerinde büyük evin toplantı salonuna düştü.Etrafına bakındığında melezlerin hazır olda beklediğini gördü.Hiç biri şaşırmış gibi değildi.Nico önce Kheiron'a sonra Annabeth'i inceleyen Rachel'a baktı.Rachel Nico'nun varlığını hissetmiş gibi topukları üzerinde döndü.Nico gözleri yemeyeşil parlayan kıza bakarken Rachel konuştu."Biz de seni bekliyorduk Hades'in oğlu Nico Di Angelo."
×××××××××
Rachel dediklerini aslında kendi söylemiyordu.Evet anlatamamıştı.Yani kendi iradesi dışında gerçekleşıyordu olaylar.Nico'nun kampa geleceğini biliyordu.Çünkü emiri o vermiştı.Yani o değil Delphi Aman neyse işte! Şu anda kendi bedeninin hareket edişini izliyordu ama bedeninin içinde olan ruh onun değildi.Kahinin ruhuydu.Rachel dehşet içinde kahinin(kendisinin) Nico'ya dönmesini izledi ve ağzından zorla kelimeler döküldü."Biz de seni bekliyorduk Hades'in oğlu Nico Di Angelo." Rachel çocuğun bembeyaz kesildiğini hissetti ve o zaman ne yaptığını anladı.Kahin gücünü kullanarak Nico'nun beynine girmişti.Rachel bir acı dalgasıyla sarsıldı ve görüntüler görmeye başladı.Bir geminin direğine kendini bağlamış Nico,Hades'in evinde melezlere öncülük eden Nico,canavarları tek darbede öldüren Nico,babasını savaşa sokmaya çalışan Nico,Styks nehiri kıyısında Percy'i bekleyen Nico,Reyna ve Koç Hedge yanındayken ölülere hükmeden Nico,gölgeyolculuğu yapan Nico ve daha bir sürü görüntü.Sonunda kahin kararını verdi.Bu sefer kelimeler dökülmedi ağzından.Elini uzattı ve Nico'nun başının hemen üstünde Tanrı Hades'in işareti belirdi.Nico şaşkınlıkla işarete bakarken Kheiron konuştu."Göreve gidecek ilk melez Nico Di Angelo.Yanıma gelebilir misin Nico?" Nico şaşkınlığını üzerinden atıp Kheiron'un yanına gitti.Kahinin sonraki hedefleri belliydi.Sırasıyla;Annabeth,Leo ve Will göreve seçildi.Annabeth görevi bekliyormuş gibiydi.Leo her zamanki tavırlarındaydı,Will Nico'nun hemen yanında duruyor endişeli gözüküyordu.Rachel kahinin kendisini terk etmesini bekledi ama kahin içinde öylece duruyordu.Kahin Rachel'ın bedeniyle kapıya döndü."Göreve bir kişi daha gidecek ama şu an tehlikede." Rachel acıdan çığlık atacak seviyeye geldi beyni çatlayacak gibiydi.Ağzından bir inilti çıktı.Kahin zorla konuştu."Siren.Sireni kurtarın!Tehlikede!" Kahinin ruhu Rachel'ın bedenini terk ederken Rachel yere yığıldığını fark etti.
××××××××××××
Vivian bu sıkıcı kamptan uzaklaşmak istiyordu.Evini özlemişti!Ona verilen yatağa uzanarak tavanı incelemeye başladı.Cidden bir ara eğlenmek için çığlık atmayı düşünmüştü.Amaç sadece eğlenmekti ama bunu göze almak istememişti.Kapı açılınca gözlerini tavandan ayırmadan konuştu."Bir başka sorgu mu?" Gelen her kimse cevap vermedi.Vivan gelen kişiye döndü.Kıvırcık kahverengi saçlı güzel bir kızdı.Elinde bir şırınga tutuyordu.Vivian şüpheyle ona baktı."O nedir?" Kız gülümsedi.Gülümseyişi tehlikeliydi." Kusura bakma siren seni engellemem gerek." Kız şırıngayı Vivian'a batırmak için hareketlenirken Vivian yana yuvarlanacak zamanı zor buldu.
İĞRENÇ ÖTESİ BİR BÖLÜM OLDU FARKINDAYIM FAKAT YAZDIĞIM BÖLÜM 2 KERE SİLİNDİ.TOPARLAYABİLDİĞİM KADAR TOPARLADIM AMA O İLK YAZDIĞIM BÖLÜM KURGUSUNU MAALESEF UNUTTUM.HEPSİ WATTPAD'İN SUÇU:D BIRAZ KISA BİR BÖLÜM OLDU DİĞERİNDE TOPARLAMAYA ÇALIŞACAĞIM.OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.:D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEHİR(PERCY JACKSON)
FanfictionJason'ın şimşeğine,Piper'ın büyükonuşuna,Hazel'ın yer altı güçlerine,Leo'nun ateşine ,Frank'in hayvanlarına,Annabeth'in zekasına ve sirenin çığlığına ihtiyaç duyulan büyük bir görev melezleri bekliyor. ------------- Percy'nin zehirlenmesi ve kampa...