Cici kardeş kelimesi bile kötüyken birde onunla birlikte yaşamak... Aman Allah'ım ben ne yapıcaktım. Hayatımda hiç kendimi bu kad
ar köşeye sıkışmış hissetmemiştim. Kırılmıştım inanamıyordum annem sessizliği bozmak için "eee otursanıza niye ayakta bekliyorsunuz"dedi
Ertan'da hemen"haklısın canım, otursanıza"dedi. Yavşak adam ne olucak!! Oturduk hala şaşkındık masada hala sessizlik vardı Ertan sessizliği bozmak için "işte yemeklerde geldi"dedi
Sanki millette çok yemek hevesliside... yemekler geldi ama hiç aç değildim. Çatalımla yemekleri karıştırıyordum annem hemen"Kumsal canım niye hiç yemiyorsun"dedi . Sanki benimle çok ilgileniyormuş gibi konuşuyordu. "Aç değilim "dedim . İyi bir anne tavirlariyla "neden sen bugün galiba fazla bir şey yemedin hayatım "dedi. Ona dönerek"anne sen ne zamandır benimle ilgileniyorsun "dedim . Ertan hemen"ee Kumsal bu aralar nasılsın hiç konuşamadık " " konuşalım ne konuşucaktık!?!!"annem "Kumsalcım" dedi. Ertan hemen "önemli değil konuşalım nasıl hissediyorsun "dedi. "Berbat hissediyorum sana iyi hisleri olan ben değil annem, karıştırmayın!!!" Bu adam bunca olaydan sonra ne bekliyorduki annem"canım arayan kimmiş ?" Şaşırmıştım annem bana arayanı sordu"anne sen iyi misin ?"dedim . "Evet hayatım neolduki ?""fazla insan gibi davranıyorsunda"
Annem"Kumsal!!dedi."ne var gerçekleri duymak acıttı mı?!!?"Ertan" Kumsal'cığım anneni iyi tanımıyorsun herhalde ?""peki siz tanıyor musunuz annemi?!!?"annem"Kumsal haddini bilde konuş o senin baban "dedi. Ben dahada öfkelendim"pardo yanlış mı duydum ne babası benim babam Bodrum'da" "Kumsal yapma lütfen ben seninle çok iyi zaman geçirmeyi planliyordum "dedi. Tam bir şey soyleyecektimki Deniz benden önce davrandı."pardon plan mı dedin sen kendi öz oğlunu umursamazsın sahte çocuğunu napıcan acaba sorabilir miyim?"dedi. Babası"haddini bil Deniz "dedi."haddimi bilmezsem ne olur?!!benden dahada mı uzaklaşırsın merak etme baba benden bundan fazla uzaklaşamazsın "dedi. Deniz 'i hiç böyle görmemiştim gerçi daha bugün tanışmıştık ama yinede o ateş kızılı gözlerini tanistigimızdan beri böyle değildi şimdi o gözler kendinde değildi çok çaresiz görünüyordu hiç çözümü yokmuş gibiydi ama yanılıyordu her şeyin
bir çözümü vardır tabii ben daha sorunumun çözümünü bulamadım ama neyse. Birden Deniz'le konuşmak istedim ve ona dönerek sol elimi onun omzuna koydum. Şaşkın şaşkın bana bakmaya başladı. "Deniz,????!"dedim soran gözlerle hala bana bakıyordu . Ertan"siz birbirinizi tanıyor muydunuz?"dedi. Biz hala birbirimize bakıyorduk . Annem "demek adın Deniz memnun oldum bende Filiz senin annen olucam"dedi. Bu kadın kendini ne sanıyorduki .Kendi kiziyla ilgilenmeyen biri başkasına annelik yapmayaya çalışıyordu. Süper!!"ya merak ettimde anneliği bilmeyen bir kadın nasıl annelik yapmaya çalışır"
dedim . Annem "Kumsal!!!"dedi. Oldukça sinirlenmişti. "Ya anne sen babamdan ayrılıp başka bir yere taşınıyorsun üstelik babamla bosanma sebebiniz çok saçma hatta yok bile sen hala haddini bil diyorsun sen beni anlamiyorsun merak etme anne anlamanı beklemiyordum zaten"dedim ve çantamı alıp hızlıca yürümeye başladım . Annem"Kumsal nereye gidiyorsun ?!!"dedi. Ona dönüp baktım ama hiç bir şey söylemedim sadece yüzüne acıyıcı bir şekilde baktım annem zaten başka bir şey beklemesin . Hızlıca oradan uzaklaştım. Eve doğru yol almaya başladım.
Ertan"üstüne çok gittin Filiz keşke doğru düzgün konuşsaydık hem Deniz siz tanışıyormuydunuz hem sen benimle nasıl konuştun öyle cevap ver!!"
" hala anlamadınız değil mi? Sizinle uğraşılmaz ya boşverin ben gidiyorum!!!"
Nereye gidiyorsun çabuk buraya gel kime diyorum!!!!"
"Ertan sakin ol bırak gitsin üstüne gitme hadi bizde kalkalım artık "
"Peki hadi kalkalım"
Ne yapayacağımı bilmeyerek yürüyordum. Kendimi boşlukta süzülüyor gibi hissediyordum . Deniz ,demek o gizemli odanın sahibi oydu hala inanmıyordum hayatımda tek doğru dürüst konuştuğum insan o ateş kızılı gözlerinde kaybolduğum insan cici kardeşim çıkmıştı lanet olsun hayat bana hiç gulmeyecek galiba ... bayağı bir yürüdükten sonra bir yere oturdum gözlerimden suzülen bir yaş Deniz'in o ateş kızılı gözlerini hatırlatmaya yetiyordu. Rüzgar anlamsız ve şiddetle eserken çantamda hala anahtarlarımı arıyordum neredeydi bu anahtar telefonumun ışığını actım ve çantanın içine doğru tuttum.Ararken tıkırtılar duyuyordum iyice korkmaya başladım zile basmamamın nedeni gururdan çok kimsenin açmayacağını bilmemdi. Birden koskoca mavi renkli ayıcıklı anahtarlığımı farkettim. Bu anahtarlığın benim için büyük değeri vardı bunu bana babam almıştı ve kim ne derse desin bu anahtarlığı çıkarmıcaktım eğer çıkarırsam merhametimi kaybedicektim ,merhametimi bende kalan değerli son şeyimi... Kapıyı açtım ve içeriye girdim her taraf karanlıktı lambanın açıcak düğmesini bulamamıştım tanrım sabah aklım nerdeydi acaba hiç dikkat etmemiştim. Sonunda telefonun ışığıyla ilerlemeye karar verdim ve merdiveni dikkatlice çıkmaya başladım . Tanrım sanki bir korku filimindeydim. Sonra büyük koridorda kısıp yanıp sönen telefon ışığıyla ilerlemeye başladım. Kendimi Harry Potter filmindeki Hermione gibi hissediyordum tek
Farkımız o oldukça zekiydi. Sonra birden ışıklar açıldı çığlık atmamak için kendimi zor tuttum birden karşımda Deniz'i görünce şaşırdım tabi o da beni görünce çok şaşırdığı o ateş kızılı gözlerinden belli oluyordu bana bakıp"Kumsal sen burda ne arıyorsun hem de bu ışıkla dedi ışığı niye açmadın ?"
"Şey ben ışığı açacak yeri bulamadım bende telefon ışığıyla yürümeye karar verdim odamı arıyordum" dedim. Birbirimize bakıyorduk . Ona dönerek "Deniz şey bu akşamki olay hakkında ben yani sen yani demek... " "önemli değil Kumsal sorun yok ama kırk yıl düşünsem senin o babamın bahsettiği kişilerden olduğun hiç aklıma gelmezdi sadece şaşkınım o kadar"dedi . Ona dönerek "peki o zaman "dedim. Birbirimize bakıyorduk.
Sanki vücudumuz uzaklaşırken gözlerimiz asla ayrılamıcakmışız gibi kalıyordu ve yerinden ayrılmıyorlardı lanet olsun . Bana bakarak "peki ben artık gideyim sende rahat rahat uyu "dedi. "Şey yani önemli değil uykum hakkında..." "uykun yok değil mi şey istersen benimle film izleyebilirsin yani istersen şey..." dedi. İnanamıyordum çok istiyordum ama belli etmek istemiyordum"peki olabilir "dedim. Ama biliyordumki istemesemde gözlerim belli ediyordu çok istedigimi lanet olsun off "ama üstünü değiştirsen iyi olur yani rahat etmen için söylüyorum." dedi. "Tamam olur ben gelirim biraz sonra"dedim ve odama girdim . Siyah tişörtümü ve siyah taytımı giydim. Odadan çıktım kapının önünde yoktu demekki odasına gitmişti odasına doğru yol alırken bir şey unuttuğumu fark ettim ve mutfağa doğru yürüdüm . Gece olduğu için hiç kimse yoktu. Mutfak o kadar buyuktiki aradığımı asla bulamıcakmışım gibi geliyordu. Bütün mutfağı aradım en sonunda kavanozun icindeki mısır tanelerini buldum mısır patlatıcaktım. İşim bittikten sonra yavaşça Deniz'in odasından içeri girdim. Işıkları kapatmış beni bekliyordu beni görünce "Kumsal sonunda geldin bir şey oldu zannettim hadi gel film seçelim"dedi. Yürüyerek yanına gittim ."hey Harry Potter'a ne dersin?" "Şey ben onun bütün bolumlerini izledim istersen başka bir şey seçelim"dedim. "Sorun yok" dedi. En sonunda Twighlight'a karar verdik . Yan yana oturduk tam film başlıyorduki bir şey unuttum dedim ve masanin üzerine koyduğum şeyi aldım ve geriye yanına oturdum. "Ne oldu" dedi. "Önemli bir şey yok ama bu film böyle gitmez "dedim. "Eeeee o zaman böyle gitmemesi için ne yapicaz?" dedi. Ona döndüm ve "ister misin?" dedim . Bana gülümseyerek baktı. "Sen nasıl bir şeysin böyle?"
"Kötü biri miyim?"
"Hayır bir mucize gibisin ,sana hayranım "dedi. Ona doğru gülümsedim sanırım bu sefer gözleri ışıldayan bendim. " patlamış mısırsız sinema izlenmez"dedim.
"Haklısın "dedi. Film başladı ben bir şeye konsantre olduğumda hiç bir şey konsantremi bozamaz . Bu yüzden filme öyle bir dalmışımki onun bana baktığını fark etmemişim fark ettiğimde "bir sorun mu var?"
"Hayır ,yok film izlemeyi çok mu seviyorsun?"
"Evet ve kitap okumayı televizyon seyretmeyi ..."
"Bende bir sürü kitap var istersen bir tanesini alabilirsin "
"Ciddi misin sağol" dedim . Film bittiği anda direk onun kitaplığına gittim onun arkamda olduğunu fark etmemişim . Kitapları inceliyordum arkada tozlanmış olan bir kitap fark
ettim. Çok gizemli gorunuyordu. Da Vinci'nin Şifresi ;Kayıp Sembol denen kitabı aldım ve karıştırmaya başladım. "İstersen alabilirsin?"dedi. İrkilmiştim. Tam arkamda duruyormuş ne zamandır
arkamda duruyordu acaba böyle harika görünen bir insan nasıl kötü biri olabilir bilmiyorum . Ama sorularımın cevabını birgün alacağıma inanıyorum. Hatta biliyorum. İçimden bir ses yakında alabileceğini söylüyor. Umarım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~KUMSALDAKİ DENİZ~(DÜZENLENİYOR)
Roman pour AdolescentsSen sigara gibisin. Hem çok zararlısın hemde beni kendine daha çok bağlıyorsun.Bağımlılık yapıcısın .Bunun için bir daha bana sigara içme deme çünkü sigara içerken her soluduğum hava bana seni veriyor . O soluduğum zehirli hava bana senin nefesinmiş...