Hala saf saf karşıma bakıyordum. O egolu insanın burada ne işi vardı. Caroline hanım hafif bir tebessüm ederek ;
-Bizi içeri davet etmeyecek misin Elena ? dedi.
Hala üzerimdeki şaşkınlığı atamamıştım. Gözlerimi Edward'a diktim. Bana alttan alttan sert bir şekilde bakıyordu.
-Ahh üzgünüm , ben.. Lütfen içeri buyrun dedim
Ve kapının kenarına geçerek hafif bir tebessüm ettim. İlk önce caroline hanım ardından yürüyen ego Edward içeri girdi.
Caroline hanım bana dönerek;
- Elena, Edward'ın sana söylemek isteği şeyler var..
Dedi ve ardından yürüyen egoya dönerek kolunu dürttü. Tam birşeyler söyleyecekti ki yukarıdan bir gürültü geldi.
Gözlerimi iri iri açtım. Edward bana bakıyordu. Hemen kendimi merdivenlerdeb yukarı attım. Resmen merdivenler uzamış annemin odası uçsuz bucaksız bir yer olmustu. Kulaklarımda uğultularla odaya daldım. Arkamdan edward ve caroline hanım
Banyo kapısını açmaya çalıştım ama gücüm yetmiyordu. Edward beni kolumdan tutarak kenarı çekti. Tek bir hamleyle kapıyı açtı annem içerde boylu boyunca yatıyordu. Ellerimi yüzüme götürüp çığlık attım. Annem yerde yatıyordu. Yaşıyor muydu ? Yoksa ölmüş müydü ? Hayır böyle birşeyi düşünmek bile istemiyordum. Edward içeri dalarak annemi kucağına alıp yatağa yatırdı.
Ben şok geçirmiş olmalıydım. Kimseyi duymuyordum. Tüm sesler uğultudan ibaretti. Caroline hanım telefonla konuşurken ben kapının oraya çökmüştüm sadece ağlıyordum. Boğazımda kocaman bir yumru.. Yutkunamıyordum nefes alamıyordum. Tek varlığım Canımın içi meleğim öylece yatıyordu. Edward yüzümü ellerinin arasına alarak gözlerini gözlerime sabitledi..
-Elena ! Elena beni duyuyor musun Elena !
Evet anlamında başımı salladım.
-Annene hiçbir şey olmayacak, buna izin vermiycem anladın mı.? Duydun mu beni asla izin vermiycem
Kurduğu cümleyi anlayamıyordum. Gözyaşlarım yanaklarıma hücum etmişti..
Saatlerdir hastanedeydik ve annem öylece yatıyordu. Gerçekten korkuyordum. Hayatımdaki tek dayanağım biricik annem beni bırakmazdı o olmasa napardım ben ? Tek başıma bu iğrenç dünya da bu iğrenç insanlarla nasıl başa çıkabilirdim ben.. Annem benim huzurumdu. Nefesimdi.. Nefessiz bir insan nasıl yaşardı. Ben onsuz yapamazdım. Tok bir ses ile irkildim
-Iyi misin ? Bu sesi tanıyordum. Kafamı çevirmeden evet anlamında salladım
-Hadi ama ağlamayı kes. Annen iyi, daha iyi olacak dedi.
- üzgünüm kendime engel olamıyorum. O benim annem. Tek arkadaşım. Tek ailem. Tek akrabam..
Kafamı çevirdiğimde bal köpüğü gözleri gözlerimle buluştu.
- Annesizliği en iyi ben bilirim. Annemi kaybedeli bir kaç ay oldu sadece. Zaten pek fazla sevmezlerdi beni. Ama yaşadığını bilmek bile seni sevmemesini unutturuyor. Keşke annem yaşasaydı. Bak, annene bişey olmayacak tamam mı ? dedi.
- umarım diyebildim sadece..
-Seni sevdiğimden değil, anne konusunda hassas olduğum için sana yardımcı oldum. Yoksa sizden kattiyen haz etmiyorum bayan ukala dedi.
-Heyy ukala olan ben degilim dedim ve tebessüm ettim. Azıcıkta olsa tebessüm etmem onda da bir ateşlemeye yol açtı..
- Hadi aşağı inip birşeyler yiyelim dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seksi Bakıcı
De Todo''Ben siyahın her tonuyum Elena, ben sonsuzum. Ben sonsuz bir çıkmazdım'' ''Sen iyi birisin, kaldır artık o perdeyi..'' ''Perde yok Elena, sen varsın.'' Hayatınızın dönüm noktaları vardır, yaşadığınız olaylar ya sizi bir çıkmaza sürükler yada ömür b...