Kapının arkasında öylece duruyordum. Ne yapmaya çalışıyordu bu çocuk ? Gerçekten kafam karışmıştı. anlayamıyordum.. O bal köpüğü rengi gözlerinde bir girdap vardı ve ben ne zaman baksam o girdap kayboluyor kocaman bir çıkmaza giriyordum.
Bir anda bu kadar iyi olması beni şaşırtmıştı . Bir yandan bu düşüncelerle boğuşup bir yandan da kendimi odama doğru sürüklüyordum.
İnanılmaz bir şekilde yorulmuştum üzerimdeki hırkayı çıkarıp yatağın üzerine fırlattım. Ardından tuniğimi çıkardım ve şortumu da çıkarıp iç çamaşırlarımla kendimi banyoya attım. Aynada kendime öylece baktım. Gözlerimin etrafında mor halkalar oluşmuştu. Gerçekten çok yorulmuştum. Hem ruhen hem de bedenen...
Hala aklımdan çıkmıyordu. Düşünmekten kendimi alamıyordum. Birkaç dakikalığına da olsa kendimi bu düşüncelerden kurtarabilirdim öyle değil mi ? Öyle de yaptım. Soğuk suyla tenimin buluşmasına izin verdim..
Ahh su gerçekten çok soğuktu. Ama buna çok ihtiyacım vardı. Banyodan çıkıp bornozumu giydim ve kemerimi sıktım ardından ufak bir havlu ile saçlarımı sardım ve banyodan çıktım. Dolabımı açıp baktım, hanı şu biz bayanların en çok kullandığı o tehlikeli cümle vardı ya ? Heh, ''Giyecek hiçbir şeyim yok''. Gerçekten de öyleydi değil m kızlar ? ;) Bizim hiçbir zaman giyecek hiçbir şeyimiz olmadı ve bu dolabımızın kapağı kapanmasa bile böyle olmak zorundaydı..
Üzerime siyah bir sütyen ardından da siyah spor atleti geçirdim. Altıma da kısa şort eşofman giyerek saçlarımı saç kurutma makinesi ile kurutmaya başladım. Kurutma işlemi bittikten sonra at kuyruğu yaptım ve ardından telefonumu şarja takıp yatağıma uzandım.
Mesaj bildirim sesiyle telefonu elime aldım
GÖNDEREN : BRADD
'' iyi geceler prenses :)''
Ah bu çocuktan iğreniyordum. Beni aldatmıştı hemde en yakın arkadaşımla. İlişkimizin bittiğini hala anlamıyor muydu bu ahmak ? Onun yüzünden değiştirdiğim kaçıncı hattı bu ? Bu sefer nereden bulmuştu numaramı ? Homurdanarak telefonu tekrar komidinin üzerine koydum. ve uykuya daldım..
Simsiyah bir oda.. Her yer simsiyah saçlarım açık ve karşımda yarısı kırılmış ufak bir ayna musluktan kovaya damlayan küçük su sesleri neredeydim ben ellerim bağlı bir sandalyenin üzerine otutturulmuştum ağzım açıktı ama bağıramıyordum. Aynadan yansımama baktım simsiyahtım. Saçlarım, üstümdeki t-shirt , ceket, pantolonum, ayakkabılarım hatta rujum bile.. Sonra uzaktan kapının açılırken ki gıcırtısı ve bal köpüğü gözleriyle Edward o iğrenç gülüşünü takınmıştı yine sersem herif ! Ne yapmaya çalışıyordu bu ? Bana yaklaştı ve kulağıma fısıldadı..
''Ben Edward Colon.. ve ben Elena, ben istediğimi alırım''
Gözlerimi sıkıca yummuştum. Ve açtığımda sadece iç çamaşırlarımla duruyordum. Çığlık atıyordum ama beni kimse duymuyordu. Sıçrayarak uyandım. Alnımdan aşağı küçük ter damlacıkları hışımla iniyordu.. Nefes alış verişlerim hızlanmıştı. Tanrıya şükür bir rüyaydı..
Annemin odasına girdiğimde hala uyuyordu. Saçlarını okşadıktan sonra anlına ufak bir öpücük kondurdum ve ufak bir not yazdım ''Annecim, joe ile okulda ufak bir işimiz var. Kahvaltı hazır, ilaçlarında hemen yanında.. Seni seviyorum. Elena''
Anneme yalan söylemekten nefret ediyordum. Ama uzun bir süre benim çalıştığımı öğrenmesini istemiyordum. Kahvaltıyı hazırladıktan sonra yukarı çıkıp hazırlandım. Kot eteğim ve üzerine giydiğim yarım bluz ile pekte dikkat çektiğim söylenemezdi. Zaten öyle bir amacımda yoktu. Çünkü yürüyen egonun bulunduğu o ahmak eve gidiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seksi Bakıcı
Diversos''Ben siyahın her tonuyum Elena, ben sonsuzum. Ben sonsuz bir çıkmazdım'' ''Sen iyi birisin, kaldır artık o perdeyi..'' ''Perde yok Elena, sen varsın.'' Hayatınızın dönüm noktaları vardır, yaşadığınız olaylar ya sizi bir çıkmaza sürükler yada ömür b...