İkimizde yüzümüzü aynı yere çevirmiştik. Hemen karşımızda duran arabanın farları sönmeden ön taraftaki iki kapı açıldı. Edward'ın yüzü iyice gerilmişti. Yüzüne baktığımda çenesini sıkmış gözlerindeki bal rengi simsiyah olmuştu resmen. Kolumu kavradığı elini iyice sıktı. Artık canım yanmaya başlamıştı , yüzümü buruşturdum.
-Hey, canımı acıtıyorsun. Bırak kolumu
-Kes sesini, şimdi arkama geç dedi sert bir ses tonuyla
-Hayır, bırak beni ben eve gidiyorum dedim elinden kurulmaya çalışarak
Kafasını bana çevirip sertçe baktı. Ve o 2 saniyelik bakış beni ciddi anlamda korkutmuştu. İnatlaşmayı sevmiyordum, ama bu sersemden emir almak beni çıldırtıyordu resmen. Kendini ne zannediyordu ? Yada beni ne zannediyordu kölesi falan mı ?
Kolumu daha sert sıkıp, tek bir hamlede beni arkasına attı. Kolumu hala bırakmamıştı. Neredeyse tuttuğu bileğim terlemek üzereydi.
Sessizce olup bitenleri izlemeye koyuldum. Başka çarem yoktu zaten.
Adamlar gittikçe bize yaklaşıyordu. Biri kel diğeri hafif kır saçlıydı. İkisinin de boyu uzundu.
Üzerlerinde takım elbise vardı ve silah olduğuna da yemin edebilirdim.
Edward acaba ne işe bulaşmıştı. Kumar ? Fidye ? Hırsızlık ? Haraç ? Salaklaşma elena, çocuk müthiş anlamda zengin. Sence bunları yapabilir mi ?
Adamlar iyice yaklaştı ve Edward'a merhaba şeklinde başını salladı, Edward'da aynı şekilde karşılık verdi.
-Kız bizimle geliyor dedi kır saçlı olan adam. Yuh ! ben ne alakaydım ya ? Acaba bizi sevgili mi sanmışlardı. Of kesin beni götürüp bu ahmaktan fidye isteyeceklerdi. Ahh bu başıma gelenlere inanamıyordum.
-Şey biz sevgili değiliz, onu götürün benim bu ahmakla hiçbir ilgim yok. Gerçekten sadece bu evde çalışan birsi.. cümlemi tamamlamadan Edward'ın alev alev yanan gözleriyle karşılaştım. Önüne dönerek;
-Kız benimle hiçbir yere de gelmiyor, sorun neyse bana söyleyin dedi. Kahvaltıda yürek falan mı yemişti bu ? Bu ne cesaretti..
-Patron kızı bekliyor. Zorluk çıkarma gençadam dedi sertçe ve beni kolumdan tutmaya çalışınca kolumu çektim.
-Bırak beni ya, gelimiyorum hiçbir yere diyerek Edward'a sokuldum.
Ne yapayım yani ? Beni götürmelerine izin mi verecektim. Tabii ki hayır.. Edward elini bileğimden indirip ellerime kenetledi. Yine ne yapmaya çalışıyordu bu sersem ?
-Kız benimle. Gerçekten uzadı bu konu beyler. Benim sevgilimi kimse yanımdan alıp gidemez. Şimdi derhal burayı terk edin. diyerek bana döndü ve göz işaretiyle yürümemi söyledi.
Onlardan birkaç adım daha uzaklaştıktan sonra elimi çekmeye kalkıştım ama Edward sıkıca tutuyordu.
-Ne yapmaya çalışıyorsun ? dedim fısıltı şeklinde
-Kes sesini ve yürümeye devam et dedi o da eğilerek ve devam etti;
-İkna olduklarını pek sanmıyorum ve şuan peşimizden geliyor olabilirler dedi. Arkama dönüp bakma isteği uyandırdı bende ve gerçekten de sakin adımlarla geliyorlardı.
-Geliyorlar Edward ! Edward arkamızdalar şeklinde cırladım ve yüzüme korku hücrelerimi saldım.
-Tamam bi dur sakin ol , şimdi beni iyi dinle tamam mı ? Üç dediğimde arabaya doğru koşucaz ve izimizi mümkün olduğunca kaybettirmeye çalışıcaz üç dediğimde..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seksi Bakıcı
Acak''Ben siyahın her tonuyum Elena, ben sonsuzum. Ben sonsuz bir çıkmazdım'' ''Sen iyi birisin, kaldır artık o perdeyi..'' ''Perde yok Elena, sen varsın.'' Hayatınızın dönüm noktaları vardır, yaşadığınız olaylar ya sizi bir çıkmaza sürükler yada ömür b...