Bölüm 2

88 17 16
                                    


"Sessiz ol" dedi Murat. "Anneannem gece biraz rahatsızlandı da! Yeni uyuyabildi."

Küçük adımlarla Murat'ın odasına kadar yürüdüler. Mehmet'in merakı giderek artarken siniri biraz olsun yumuşamaya başlamıştı bile.

"Ne oldu?" dedi Murat odasının kapısını kapatıp kendini bir sandalyeye attığında. "Telefonda dediklerinden hiçbir şey anlamadım!"

"Sen çağırdın beni" dedi Mehmet. "Hatırlamıyor musun?"

"Tüm gece anneannemle ilgilendim!" diye cevap verdi Murat. Sonra gözleri dalıp gitti kısa bir an. Her halinden sahiden de gece boyu uykusuz kaldığı anlaşılıyordu. Elini alnına götürüp başını ovalarken devam etti sözlerine. "Belki uyku sersemiyken aradım bilmiyorum. Ama..."

Murat cümlesini devam ettirememişti. Boğazında düğümlenen şey yutkunmasını da konuşmasını da engelliyor olmalıydı. "Anneannem..." dedi neden sonra zar zor çıkan titrek bir sesle. "Güya tıp öğrencisiyim ama elimden hiçbir şey gelmiyor."

"Anlıyorum!" dedi Mehmet. Murat son bir aydır anneannesiyle kalıyordu. Neredeyse 100 yaşında sevimli ve cana yakın bir kadındı Gönül Hanım. Yanakları son 3 ay öncesine kadar öylesine tombul ve güzeldi ki insanın onları uzun uzun sıkıp, öpesi gelirdi içinden. Gerçi her ne kadar iyice zayıflamış olsa da hala öyleydiler Murat için. O hala anneannesinin yanaklarını günde defalarca öpüp kokluyor, onu elinden geldiğince huzur içinde tutmaya çalışıyordu. Fakat herkesin bildiği bir şey vardı ki yaşlılığın getirdiği onlarca yükten sonra Gönül Hanım'ın bedeni iflas etmek üzereydi.

"Bakıcı kadın bugün de izinli" dedi Murat. Konuşması biraz daha düzelmiş uykusu da iyice açılmıştı. "Annem de babamın yanında hastanede kalıyor biliyorsun. Bugün anneannemin yanından ayrılamam."

"Anlıyorum!" dedi Mehmet bir kez daha. "Ama..." dedi daha sonra ve devam etti sözlerine, "Dediğim gibi beni sen çağırdın. Fotoğrafını çekmem için yalvardın üstelik. Ben de eski bir şeyler buldun ve bana göstermek istiyorsun sanmıştım."

"Çok garip!" dedi Murat. "Aslında sana göstermek istediğim bir şey var ama arayan ben değildim. Off ya da bendim bilmiyorum beynim zonkluyor artık."

Sonra da eli çekmecesine uzandı. Biraz karıştırdıktan sonra 2002 – 2003 yıllarından kalma gibi görünen dijital bir fotoğraf makinesi çıkardı.

Mehmet şöyle bir inceledi makineyi. "Güzel eski bir kamera ama nesini göstereceksin anlamadım. Çok da eski değil ki? En fazla 15-20 yıllık."

"Aynen öyle!" dedi Murat. "Çok eski değil. İlk çıkan dijital kameralardan bile değil. Ama sana göstermek istediğim daha başka."

Sonra iki tane pil çıkarttı az önceki çekmeceden ve pilleri makineye taktı.

Düğmesine bastığında makine tamamen Mehmet'in de beklediği gibi objektifini dışarıya çıkartarak açıldı. "Bak..." dedi Murat. "Biliyorsun tüm dijital kameralarda birkaç cümlelik da olsa kullanım talimatları yer alır. Bu makinenin talimatlarını oku lütfen."

Mehmet kamerayı eline aldığında hemen ekranına çevirdi gözlerini. İlk önce garip hiçbir şey çekmedi dikkatini ama yazıları okumaya başladığında ilk gözüne çarpan şu oldu.

Zaman seyahati için tarih girip deklanşöre basın.

"Zaman..." diye mırıldandı sonra "Zaman seyahati mi?"

"Aynen öyle!" dedi Murat. "Doğru okudun!"

"Biri gırgır geçmek için sonradan eklemiştir bu yazıları!" diyerek ayağa kalktı Mehmet. Sonra da yazıların devamını sesli bir şekilde okumaya devam etti.

*Zaman seyahati için tarih girip deklanşöre basın.

*Fotoğrafı çekilen kişi veya kişiler(en fazla üç kişi olabilir) makinenin tarih sekmesi hangi zamanı gösteriyorsa oraya gidecektir.

*Hangi zamana giderseniz gidin olduğunuz yer hemen hemen aynı kalır. Dünya üzerindeki koordinatlarınız sadece birkaç metre değişebilir.

*Ekranın sol üstünde kaç hakkınız kaldığı görülmektedir. Haklar sıfırlandığında makine kendini imha edecektir.

*Geçmişte yaptığınız bir değişiklik –her ne olursa olsun- alternatif bir gerçeklik yaratacaktır. Ancak neden olduğunuz bu alternatif gerçekliğin başlaması için içinde bulunduğunuz takvim yılının bitmesi gerekmektedir.

*Jagerof Sidrat-Lorean Araştırma Merkezi başınıza gelecekler yüzünden hiçbir sorumluluk kabul etmediğini beyan eder.

"Ne garip" dedi Mehmet. "İnsanın sahiden de inanası geliyor." Sonra ekranı çekime hazır konuma getirdi ve tarih kısmına baktı. "24 Aralık 2023 saat 07:40" yazıyordu. Bir hafta öncesi. Sol üstte ise 5 rakamı vardı. Kalan hakkınız 5.

Ve Mehmet kamerayı Murat'a doğrulttu. Murat'ın kafası hala biraz dağınıktı aslında. Anneannesi, gece boyu biriken yorgunluk... Bir an Mehmet ile göz göze geldi. Onun ne yapacağını anladığında çok geçti. "Hayır!" diyebildi sadece. Ve aslında o kelime bile yarım kalmıştı.

Mehmet deklanşöre bastı.

Tüm oda flash ışığı ile aydınlandı.

Son PozHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin