"Ya Güven ne yapıyorsun?!" diye bağırıyordu Neslihan odaya doğru çekilirken. Güven ise ona cevap vermiyor odanın kapısını kapatıp kilitleyerek Neslihan'ı arasına alıyordu.
"Sevgilimi kaçırıyorum.. tabii şuanlık bu kadar kaçırabildim." diyerek ellerini beline, başını ise boynuna gömerek kokusunu içine çeker. "Çok özledim ne yapayım?"
Neslihan ise istemeden de olsa Güven'in elleri arasından kurtulmaya çalışıyordur. "Hastanedeyiz farkındaysan. Bir gören olacak."
"Kim görecek Neslihan? Bizi görüp şikâyet edecek kimse yok hastanede."
"Sen öyle san." der Neslihan gözlerini yana devirerek. "Bakma bütün çalışanlar bana saygılıymış gibi davranıyor da hepsi dedikodumu yapmak için an kolluyor. Birisi görse ağızdan ağıza çocukların kulaklarına gider."
"Neslihan.." der Güven oldukça sakin bir sesle. Bir yandan da saçlarıyla oynuyordur. "Biraz sakin mi olsan sevgilim? Çok düşünüyorsun, düşünme. Düşünmek insanı eylemsizleştirir."
"Nasıl düşünme Güven? Ebeveynler düşünmeden hareket edemezler."
"Ya onu kim söylemiş? Benim annem babam düşünmüş mü beni sokağa bırakırken? Senin baban düşünmüş mü bizi ayırırken?"
"Biz onlar değiliz Güven.. biz onlar gibi değiliz. Olamayız da.. Bizim içimizde kötülük yok, ondandır ya bütün kötülükler bizi bulur." der Neslihan, Güven'in koltuğuna otururken.
"Tamam biz kötü değiliz ama benim bahsettiğim şey o değildi. Hem ben sana kötü bir şey yapmadığımızı söylemiştim."
Neslihan başını iki eli arasına alır. "Tamam haklısın.. düşünmeyeceğim hiçbir şeyi."
Güven, Neslihan'ın arkasına dolanıp boynuna sarılıp öper. "Çok geriyorsun kendini, sal biraz. Masaj yapayım mı sana? Eski günlerdeki gibi." der ellerini omzunun üzerinde gezdirirken.
Neslihan heyecanla Güven'e döner. "Yapar mısın gerçekten? Ameliyattan çıktım her yerim ağırıyor."
"Yaparım tabii ya.." der Güven Neslihan'ın omuzlarını ovarken.
"Hatırlıyor musun eskiden de hep beni böyle hastanede bir odaya kaçırır masaj yapardın." der gülümseyerek.
Güven'de bir yandan gülümsüyor bir yandan da masaj yapıyordur. İkisi de eskilerin tozlu sayfalarında olan anlardan birine gitmişlerdi bile.
flashback
Neslihan acilden çıkmış koridorda yürüyorken bir anda kolundan tutulup sağa doğru çekilirken bulur kendisini. Ne oluyor demeye kalmadan kapı kapanmış, sırtı ise kapıya yaslanmıştır. Odanın içi karanlık olduğu için kim olduğunu göremiyor ama anlıyordur. Nefes alışverişinden, kendisine dokunuşundan, kokusundan.. Güven'dir. Onu bu hastanede kolundan tutup odaya çekecek başka kim vardır ki?
"Güven ne yapıyorsun? Mesai saatleri içerisindeyiz." diyip odanın ışığını açar. "Hem babam görse ne diyeceksin?"
"Özür dilerim güzelim ama dayanamadım ne yapayım? Aynı hastanedeyiz ama yüzünü bile göremiyorum." diyerek saçlarını geriye doğru atar. "Özlüyorum seni.. her an, her saniye."
Neslihan kollarını Güven'in boynuna dolayıp gözlerini sıkıca yumar. "Bende seni özlüyorum aşkım ama biraz daha dayanmamız lazım. Hem akşam aynı eve gideceğiz zaten. Ne gerek var böyle aksiyonlara?"
Güven ellerini belinden çekmeden kafasını Neslihan'ın yüzünü göreceği hizaya getirir. "Yabaniyim ya ben ondan, ruhum aksiyon seviyor." der gülerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prenses ve Yabani
Fanfiction20 yıl sonra yolları tekrar kesişen Neslihan ve Güven'in tek bölümlük hikâyeleri..