BUZ VE ATEŞİN ŞARKISI (+18) (Kısım I)

93 10 9
                                    

Merhaba, bu kısmı lütfen okuyun^^ Bölümün önemli bir kısmı  +18 sahneler içermektedir. Rahatsızlık duyacaklar için bu kısmın başına ve sonuna * işareti koyacağım. Dilerseniz atlayabilirsiniz^^ İyi okumalarrr <3

Görsel: Morrigan&Eamon

Taş geçit, Morrigan'a Şato'nun geniş balkonunu anımsatan bir kaya çıkıntısında nihayet bulmuştu. Oldukça yüksek bir dağın çıkıntısı üzerinde duruyor olmalılardı, sis ve bulut kümeleri önlerindeki gökyüzünü ve dağın eteklerinde ne olduğunu görmelerine engel olacak kadar yoğundu.

"Haydi gelin, şurada aşağı inen oyma bir merdiven var." Nimue, Morrigan ve diğerlerinin gizli geçidin onları getirdiği yer karşısında duydukları şaşkınlığı atlatmalarına fırsat vermeden üzerinde durdukları kaya çıkıntısının sağ tarafına doğru seğirtmişti bile.

Hep birlikte şifacının durduğu yere doğru gittiklerinde Morrigan şöyle bir aşağı baktı.

Esasen yüksekten korkmazdı, hatta tırmanma becerilerinin kullanışlı olabileceğine inanan Edric yüzünden oldukça sarp kayalıklarda tırmanış yaptığı da olmuştu. Ancak ilk üç basamak dışında merdivenin devamı bile görünmüyordu. Üstelik güvenlik namına sahip oldukları tek şey de artık kurumuş gibi görünen bir sarmaşıktı.

"Şey, ölmek için çok genç hissediyorum." Alvaro kayanın kenarından uzaklaşıp geriye doğru adım atarken gürültülü bir şekilde yutkundu.

"Kesinlikle katılıyorum. Aşağo inmenin başka bir yolu yok mu gerçekten?" Envy'nin çatık kaşlarına ve aşağıyı görmeye çalışırken eğilen figürüne bakılırsa sorun yükseklik değil, sisin ardında ne olduğunu göremiyor oluşuydu.

"Biraz ürkütücü olduğunu kabul ediyorum ama bana güvenin, bu yol tamamen güvenlidir. Binlerce yıldır kullanılıyor, siz ne ilk olacaksınız ne de son."

Alvaro "Kulağa kesinlikle son olabilirmişiz gibi geliyor." diyince hep birlikte güldüler.

Riona simyacı prense bakarken gülüyor olsa da Morrigan, yüzündeki dalgın ve düşünceli ifadeden prensesin kendisi için değil ama Alvaro için farklı bir yol olmasını umduğunu görebiliyordu. Tabii onun bazı şeylerin farkında olmadığından oldukça emindi.

Eamon'ın yüzünde de kız kardeşininkinin benzeri bir ifade vardı. Merdivenin başında diz çöküp parmaklarıyla kayaya oyulan basamakları kontrol ederken yüzü hoşnutsuzdu ve kaşları çatılmıştı.

"Fearghal, Odhran?"

"Tamam, tamam... Ben hallederim. Gençler geleneklere hiç saygı duymuyor, öyle değil mi?"

"İlk sefer için anlaşılabilir sanırım." Nimue anlayışla gülümseyerek omuz silkti. Morrigan şöyle bir etrafına bakınca Fearghal'i parmakları arasında parıldamaya başlayan yeşil büyüyle birlikte uçuruma doğru ilerlerken görmenin herkesi belirgin bir biçimde rahatlattığını kolaylıkla söyleyebilirdi.

"Alar!" Eski Dil'e ait sözcüğün büyümekle ilgili bir anlamı olsa da tam anımsayamıyordu.

Gri, yekpare kayanın kılcal çatlaklarından bir hışırtı eşliğinde fışkıran yeşil sarmaşıklar kıvrılıp uzadı ve birbirlerine dolanarak kalın halatlar oluşturdu.

Esnek dallar birbiri üzerine gelip örülürken zikzak şeklinde, bulutların arasından aşağı doğru kaybolan bir merdiven şekli almaya başlamışlardı. Saniyeler sonra, Morrigan'ın bilekleri kadar kalın sarmaşıklarla liflerden örülmüş ve döne döne aşağı doğru inip bulutların yuttuğu merdiven tamamen hazırdı.

Taşa oyulmuş şekilsiz ve kaygan merdivenden çok daha güvenli göründüğü de kesindi.

"İtiraf etmeliyim ki böylesi çok daha iyi. Airen Klanı adına teşekkür ediyorum, komutan." Nimue, Feaghal'e doğru hafifçe başını eğdi. "Şimdi buyurun, siz köyümüzde misafirimiz olurken genç prenses ve prens de öykülerini anlatır bizlere." Her zamanki çevikliğiyle basamakları inerken sesi bulutların arasında dağılıyordu.

Şafak Kraliçesi (Gecenin Varisi Serisi #2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin