SEKRETER (+18)

BÖLÜM:14

İzlenmelere göre oy gerçekten düşük o yüzden bir sonraki bölüm için sınır koyuyorum.

30 oy 10 yorum yeterlidir.

İyi okumalar aşklarım ❤️❤️❤️

"Ne demek bulamadık Yavuz? Bana o piçi sağ bir şekilde getireceksiniz duydunuz mu? Aksi takdirde hepinizin tek tek canını alırım!"

Duyduğum bağırışmalarla gözlerimi açtım. Kaşlarım çatık bir şekilde etrafıma göz gezdirdim. Burası Bora'nın benim için hazırladığı odamdı. Evet,kurtulmuştum. Ama yaşadığım onca şeyden sonra kurtulduğuma bile sevinemez olmuştum.

Yataktan hiç çıkmak istemedim. Kadir denen adamın bana dokunduğunu hatırladıkça titriyordum. Yorganı kafama kadar çekip ağladım.

Bunların hepsi Bora yüzünden olmuştu. Onun hasımları yüzünden ben kaçırılıp üstüne bir de taciz edilmiştim. Yüzünü bile görmek istemesem de şuan evinde kalıyordum. Biraz kendime gelince hemen bu evden gidicem!

Bir süre sonra kafamdaki yorgan yavaşça aşağıya indirildi. Göz ucuyla baktığım da Bora korkuyla bana bakıyordu.

"Afra,iyi misin ne oldu? Neden ağlıyosun?" Sinirle kalkıp oturur pozisyona geçtim.

"Ne mi oldu? Bir de soruyor musun? Senin yüzünden ne hale geldim Bora. Tabi nereden bileceksin ki sen değil mi? Eminim ben kaçırıldıktan sonra çok güzel bir hafta geçirmişsindir,umurunda da olmamışımdır. " Sakin olmam için elimi tutmaya çalıştı. Geri çekince üstelemedi.

"Seni o evden ben çıkardım,seni umursamasam oradan çıkarır mıydım Afra? Bak iyi değilsin güzelim, biliyorum çok kötü şeyler yaşadın ama bunların benimle hiçbir ilgisi yok. Ben böyle olmasını ister miydim sanıyorsun? Sana dokunduğunu duyduğum da ne hale geldim haberin var mı? O orospu çocuğu benim düşmanım olabilir. Ama yemin ederim bunların hiçbirinin yaşanmasını istemezdim. Ne olursun beni suçlama. Sana söz veriyorum o iti elime geçirdiğim gibi tek kurşun ile kafasını patlatıcam!"

O da iyi değildi. Yaşadığım şeylerden kendini suçlu görüyordu. Ki bence görmeli de zaten. Ama düşündükçe gerçekten onun bir suçu yoktu. Yine de o anı unutamıyordum. Bir yanım Bora'yı affetmek istese de diğer yanım ona çok sinirliydi. Boranın konuşması bittiği gibi ağlamaya başladım. Beni göğsüne çekmek istedi ama ani refleksle kendimi geriye çektim. Kadir bana dokunduktan sonra, Bora'nın dokunuşundan bile rahatsız olmaya başlamıştım. Bora da bu durumu anlamış gibi boynunu eğdi. Kendimi toparlayıp derin nefes aldım.

"Yanında olduğum sürece hep zarar görücem bunu sende farkındasın. O beni yine bulucak, yine kaçırıcak. Bu,senin yanında olduğum sürece hep böyle devam edecek Bora. Bana iyi gelmiyorsun. Bana zarar veriyorsun anla artık. Gitmek istiyorum buradan." Hızla başını sallayıp gergin bakışlarını öne sürdü.

"Hayır, Afra! Öylece beni bırakıp gidemezsin. Yanlız kalmak istersen söz veriyorum bir santim bile yakınında durmam, yüzümü bile görmezsin. Ama gitmene izin vermem. Bu sefer koruyamadım seni o kadirden ama bir daha kılına zarar veremeyecek. Gerekirse evin dört bir yanına koruma koyarım, yine de sana zarar vermesine izin vermem. Bu bir kere oldu, bir daha olmayacak!"

"Senin bir kere oldu dediğin olay benim taciz edilmeme neden oldu. Günlerce aç, susuz kaldım. İstersen evin etrafına binlerce koruma koy Bora, ben yine de senin yanında kendimi iyi hissetmiyorum. Değil senin yüzünü görmek, senin evinde bile durmak istemiyorum." Son sözümü söyleyip ayağa kalktım ve banyoya gittim. Kapıya yaslandım ve dizlerimin üzerine çöküp ağladım. Bora sesimi duymasın diye musluğu açtım. Kaç dakika ağladım bilmiyorum. En sonunda duşa girip, Kadir'in öptüğü ve dokunduğu yerleri derimi yüzercesine yıkadım. Ağlaya ağlaya yıkandıktan sonra bornozumu giyip banyodan çıktığımda Boranın hala gitmediğini farkettim.