1. BÖLÜM (KAYGILAR)

232 24 9
                                    

Işıklar kapandı artık hiçbir sesli müzik yoktu. Sadece karanlık vardı ve derin Bir sessizlikle uzun zaman sonra ilk defa bu kadar rahat hissediyordum kendimi. Kalbimin içi huzur doluydu sanki. Şu an saat , dakika , saniye hiç umrumda değildi. Zira şu an beni uyutacak derecede sıcak bir ortamdaydım.

Neresi mi?

Tabii ki yatağımda...

Yastığımın altından bir ses geldiğinde ise irkildim. Elimi yastığım'ın altına koyduğum da ise telefonumdan 'Komutan babamm' yazısını gördüğümde ise irkildim. Hiç bu saatte aramazdı oysa.

Kesin yine birşeyler söyleyip, askeriye'ye gel diyecekti. Ve ben bunu söyleyeceğini bile bile telefonu açacaktım. Çünkü görev beklemez.

Mecbur telefonu açtım "Emret komutanım" dedim uykulu halime rağmen gür bir sesle.

İşte beklediğim o sözler...

"Çabuk askeriye'ye gel" dedi keskin bir sesle.

Uykudan yeni kalkmıştım ve babam da bunun farkındaydı. "Yarın gelsem sayın komutanım?" Dedim ne dediğimi bilmez bir şekilde.

Bir anlık şok yaşadım söylediğim bu sözle. Ben babama yani komutanıma böyle sözler söylemiştim...

Telefondan derin bir nefes sesi geldi kulağıma.

İşte bomba geliyor...

"ÇABUK ASKERİYE'YE GELL!" Öyle bir bağırmıştı ki telefonumu kulağımdan uzaklaştırmak zorunda kalmıştım.

Ve ardından meşhur cümlem olan.

"Emredersiniz komutanım"dedim keskin bir sesle.

Bu sözü duyar duymaz babam yine komutanlığını belli edip telefonu suratıma kapattı. Bundan nefret ettiğimi bildiği halde bunu yapıyordu eminim. Ama hiçbir şey benim sinirimi bozamaz.

Ta ki sıcacık yatağımdan çıkacağım aklıma gelene kadar...

Bunu her insan yaşamıştır.

Kendimi güvendim. Nefesimi tuttum. Ve yataktan hızlı bir şekilde doğruldu.

ANAM DONDUM KIZ...

Yataktan fırladığım gibi kıyafetlerimi üstüme geçirdim. Olmazsa olmazımız tabii ki de bir montu. Hemen montum da üzerime giydim. Telefonumu da yanıma aldım. Ve hızlı adımlarla anahtarımı alıp evden çıktım.

Babanla aynı evde yaşamıyor musun diye hiç sormayın... Ayrı ev tutacağım diye başının etini yediğim günü hiçbir zaman unutmadım.

Yani bundan bir 3 sene öncesine kadar...

Her şeyi bir kenara atıp unuttuğum şey aklıma getirdim.

Arabamın anahtarı...

"SİKTİR"...

Hemen koşar adımlarla evime doğru ilerledim. Cebim'den ev anahtarı çıkardım ve kapıyı açtım. Ayağındaki postaları çıkarmaya ihtiyaç bile duymadım çünkü çok acelem vardı...

Arabanın anahtarlıklarını masanın üzerinden alıp hemen evden çıktım.

Allah'ım çok geç kaldım. babam beni yağda kızartmadan, suda haşlamadan, çiğ çiğ yer vallahi...

Koşar adımlarla arabama doğru ilerliyordum ki, aklıma bir şey takıldığını fark ettim.

Arabayı nereye park ettim...

Arabayı aşağı sokan mı ? fark ettim yoksa yukarı sokağa mı. ?

Kesinlikle bu konuda bir doktora görünmem gerekiyor.

ATEŞ' İN ALEVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin