4

1.2K 38 6
                                    


İkisi arasında geçenlerin üzerinden birkaç gün geçmişti. Poyraz sürekli birileriyleydi, Aleyna hariç herkesle buluşup paylaşımlar yapıyordu. Aralarında olanları bilen tek kişi Emin ise bu paylaşımları ona gösterip duruyordu. Ne kadar umursamaz görünmeye çalışsa da acayip sinir oluyordu.

Emin'e anlatması çok da uzun sürmemişti.. yedikleri içtikleri ayrı gitmiyordu. Emin duyunca Aleyna'dan bile abartı bir tepki vermişti. Onun da aklı almamıştı Poyraz'ın davranışlarını.

"Seninki yine geziyor." Emin'in gülerek söylediği şey ile Aleyna elindeki çatal ve bıçağı bırakarak gözlerini devirdi. Emin, kendisi ve Aleyna Çalışkan ile akşam yemeği yiyorlardı.

Aleyna Çalışkan tuvalete gittiği zaman söylediği için ikisi rahatça konuşuyorlardı. "Ben biliyorum bu mekanı, bizim oralarda."

"Ne yapalım yani?" Aleyna biraz sinirle sorduğunda ağzındaki lokmayı yutup ona döndü.

"Gidelim biz de? Hem eğleniriz, hem de biraz gözüne gözükürsün."

"Niye ona görünmek isteyeyim ben? Saçmaladın."

"Tamam Aleyna.. eğleniriz sadece. Abi yemin ederim bıktım aynı rutinden."

Aleyna biraz düşündü. O sırada Çalışkan da yanlarına gelmişti. "Noldu bunun surat beş karış?"

"Bizim oralarda bir mekan var oraya gidelim eğlenelim dedim."

"Olur!!! Gerçekten o kadar sıkılıyorum ki birkaç gündür ilaç gibi gelir. Ha Aleyna?"

Aleyna umutsuz vaka arkadaşlarına iç geçirerek baktı. İkiye birdi, çoktan ikna olmuştu.

Poyraz mekandaydı. Kemik kadro arkadaşlarıyla bir masanın başında toplanmışlardı. Eğleniyordu. Hiçbir şeyi takmazken arkadaşlarıyla yaptığı saçma salak muhabbetler, bel altı şakalar onu güldürüyordu.

Birkaç gün sonra ilk defa o eski umursamaz Poyraz gibi hissetmeye başlamıştı. Aklında sadece önündeki içkisi, yanındaki arkadaşları vardı. Arada birkaç kadının kendisine alıcı gözle baktığını fark etmişti ama bu onun tarzı değildi.

Her şey planına göre mükemmel ilerlerken kalabalığın içindeki o sarı parlak saçları gördü. Kırmızı ve yeşil ışığın baskınlığını kurduğu ortamda bile tanımıştı onu arkasından. Güzel vücudunu sımsıkı saran minicik bir elbise giymişti. Ondan tarafa döndüğünde ise ön profiline baktı. Straplez elbisesinden ve daracık elbisesinden dolayı büyükçe bir dekoltesi vardı. Yana attığı saçlarıyla koca halka küpeleri de gözüne ilişti.

Nefes kesiciydi. Her şey tam takır ilerlerken yine çıkmıştı karşısına. Üstelik bu halde, üstelik yanında bir adamla.. yanında bir adamla mı?

Kaşları iyice çatılırken arkasından gelen uzun boylu yüzünü net göremediği esmer adama baktı. Aleyna ile beraberlerdi.

Sonrasında ise Emin olduğunu anlamasıyla rahat bir nefes verdi. Yine de tam rahat değildi. Aleyna'nın bu kadar çekici bir şekilde böyle bir ortama girmesi onu delirtebilirdi. Yanına gitmeliydi. Ama gitmeli miydi? Kendine ondan uzak durup umursamayacağına dair söz vereli çok uzun bir zaman olmamıştı. Şimdi dayanamaması, gülünçtü. "Sikerim böyle işi."

Arkadaşlarına birkaç şey söyleyip masadan ayrılırken tek odağı yeşil ışıkların altında aheste aheste etrafa bakınan kızdı.

Emin'in elini onun beline atmasıyla adımları biraz duraksadı. Emin'i severdi. Severdi sevmesine de, bu saçma salak hareketleri de neydi?

Aleyna ise bu hareketiyle Emin'e döndü. "Kısmetini kapatacaksın, çek şu elini."

"Oğlum ben tutmasam saldırırlar sana!"
Aleyna dediklerine gülerken Emin uzakta gördüğü surat ile hemen kulağına bir şeyler fısıldadı. "Seninki hemen sağ çaprazımızda, acayip hızla buraya geliyor."

heaven can wait |alpoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin