6

1.2K 44 18
                                    


"Eve bomba mı düştü?" Aleyna'nın alay eder gibi konuşmasıyla salonuna baktı Poyraz. Onun için çok dağınık değildi, alt üstü akşamdan birkaç tabak, yerlerde birkaç kitabı ve ps kolları, ve.. tamam biraz dağınık olabilir.

"Abartma."

"Sen kahvaltıyı hazırla, ben toparlarım buraları."

"Yok, ben hallederim."

"Açım Poyraz. Kahvaltı istiyorum."

"Tamam, emredersin."

Poyraz'a sözünü dinlettirdikten sonra salondaki dağınıklığı toplamaya başladı. Çabucak düzenledikten sonra salonla birleşik olan mutfakta iş yapan adama çevirdi bakışlarını.

Giydiği sıfır kollu siyah dar üstünden dolayı kolları ve sırtı belirgindi. Geniş omuzları derin bir iç çekmesine sebep oldu. İnkar edemeyeceği kadar çekiciydi.

Yanına gidip arkasındaki tezgaha yaslanarak onu izlemeye devam etti. Kollarını kavuşturdu ve onun bir şeyleri doğramasını izledi. Aptalca hareketleri olmasaydı, şımarık ve alaycı olmasaydı.. diye düşündü. Tabii bu düşünceler onun sesiyle toz oldu. "Daha ne kadar bana için giderek bakacaksın acaba?"

Güldü. Her zaman kendisine zıt gitmesi zaten alıştığı bir durumdu, şaşırmıyordu artık.
"Kendini kandırma." kalçasını tezgahtan ayırdı ve yanında bitti. Bu sefer dirseğini tezgaha yaslamış, yüzünü de avcuna koymuş yandan onu izliyordu. Bu duruşuyla beraber gerilen vücudu ise Poyraz'ın dikkatini çekmişti, işini yarıda bırakıp ona baktı. Üstündeki ince askılı öne eğilmesiyle beraber bollaşmış göğüs dekoltesine sebep olurken, kalçasını geriye doğru atmasıyla zaten mini olan kot eteği iyice yukarı çekilmişti. Bakışlarını fark edince ona baktı sarışın.

"Ne?"

"Öyle durma."

Aleyna ona anlamaz bakışlar atarak duruşunu düzeltti. Neden onu dinlediğini bile bilmezken etrafta yapacak bir şey aradı. "Ben ne yapmalıyım?"

Poyraz düşünürcesine etrafına baktı.
"Aç dolabı, sevdiğin bir şey varsa çıkart. Doğrama pişirme işlerini ben hallederim."

"Vay.. erkek seni."

Aleyna'nın dediğiyle gülerken doğradıklarını bir tabağa yerleştirip masaya koydu. O sırada Aleyna da dolaptan birkaç şey koyup yerleştirmeye başlamıştı.

Bir süre sonra masayı hazırladıklarında ikisi de  karşılıklı oturmuştu. "Doyurur mu seni?"

"Doyurmazsa hayatın biter."

"Seni doyurmak da zor şimdi.."

"O ne demek ya?"

Poyraz ellerini ben bilmem dercesine havaya kaldırdığında Aleyna da kaşlarını çatmış yemeğe başlamıştı. "Yalnız daha dün beni bulamayacaksın dedikten sonra bugün evime gelmen, biraz tutarsızsın sanki ha?"

"Çok istediğim için gelmedim."

"Ne için geldin?"

"Açtım çünkü."

"Evinde de hazırlayabilirdin."

"Üşendim? Sana hesap mı veriyorum ya ben şuan."

"Üşendin.. yada beni arkadan süzme düşüncesi hoşuna gitmiştir."

"Of! Egonu çek de seninle konuşayım."

"İnkar etme, bakışlarını hissedebiliyordum."

Aleyna odağını onun yüzünden çok yemeğine verip bir yandan cevap vermeye çalışıyordu.
"Önümde duruyordun."

heaven can wait |alpoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin