Multimedia:enef
Bölüm parçası:cem adrian-beni hatırla
*************
Eflatundan;
Size herşeyi baştan anlatacağım.Benim annem televizyonda bir "tolk show"sunucusuydu babam ise "demir"holding in başındaydı amcam ile birlikte yönetiyordu...
Yaşadığım çevrede(ankara)çoğu kişi tarafından tanınıyordum ah o medya zaten çalkalanıyor bilmem kaç takipçili hesaplar facebooklar ask fm ler twitter lar falan filan(göz deviren emoji)işte onlar hepsi mutlu bir "aile"tablosu çizmek içindi...
Aslında annemi çok severim ama o babam olcak herifden tiksiniyorum.annemle kavga ederlerken duymuştum benden başka bir tane daha çocuğu varmış.daha doğrusu oğlu(!)ve bunu açık açık annemin yüzüne söylüyor ah benim gariban annemde sırf "ben"mutsuz olmıyayım diye içine atıyor ve o dışardan gözüken"mutlu aile tablosu"nu çiziyor...
annemin ölümüne gelirsek...
Benim annem albumin(böbrekteki idrar süzme kapsüllerinin tam olarak çalışmaması hastalığıdır)hastasıydı yani binevi böbrek yetmezliği...
Hastaneye yatırmıştık ve bir hafta sonra doğum günüm vardı doğum günüm geldiğinde ise o feci ağnı yaşadım
-flashback-
Heyecanla odaya girdim o gün sırf o gün 18 oluyorum diye annem üzülmesin diye yine mutluluk maskemi giymiştim...
Yüzümde kocaman bir sırıtışla(!)anneme sarıldım ve kulağına fısıldadım"hadi seni süsliyelim sultanım"güzelce giydirdim süsledim püsledim annemi...
"Eflatun hadi annecim pasta alda gel"
Sevinçle el çırptım çünkü annem bir aydır ilk defa bir şey istiyordu...
Bi koşu hastaneden çıktım ve pastaneciye gittim...döndüğümde ise,doktorlar annemin üstünü örtüyordu...
-flash back son-
Hızla göz yaşlarımı sildim ve sakince ayağa kalkarak yerdeki yarım izmaritleri umursamadan çıplak ayak yürümeye başladım
Aynanın yanındaki çekmeceyi açtım ve içindeki yırtık kağıt parçasını aldım
(Arkadaşlar müziği burda açalım 1.25)
"Merhaba meleğim biliyorum bunu yazdığım için bana çok kızıcaksın belki iyileşirimbelki iyileşemem kim bilir...
Olurda iyileşirsem bu mektubu yırt at ama okuyorsan...sonuna kadar sabırla oku...öncelikle ağlamanı istemiyorum ne olursa olsun "babanın"yanında dim dik durmalı ve destek olmalısın...okulunu tamamlayıp istediğin meslekte en yükseğe gelmelisin benim güzel kızım prensesim belki artık saçlarını okşayamayacağım belki öpemiceksin artık beni...ama ben hep ordayım solundayım bebeğim zaman zaman acını taşıyamıyacak omuzların ve düşüceksin biliyorum çok zor gelicek ama sen dim dik durmalısın bilyorum babanı sevmiyorsun eskisi kadar...senden son bir isteğim var meleğim"kardeşini"bul meleğim bul onu.
Seni çok çok seviyorum biricik kızım."
-annen manolya
Elimdeki kağıdı bir kez daha buruşturarak yere attım ve göz yaşlarımı serbest bıraktım..
Bir süre sonra kulaklarımı tıkamış ve deli gibi çığlık atar olmuştum,odamın kapısı hızla açıldı ve kim olduğunu görmediğim biri sıkıca bana sarıldı
"Eflatun kızım hadi bitanem kendine gel(!) hizmetçi doktoru ara(!)"diye gürledi babam...sesizce bir küfür savurdum ve kollarından ayrılarak ayağa kalktım oda benimle birlikte kalktı karşısına geçtim ve konuşmaya başladım "izmire halamın yanına gitmek istiyorum"
Onaylarcasına kafasını salladı ve odadan çıktı
"Bekle beni izmir eflatun demir geliyor"
***********
Eflatundan;
Babamla konuşmamızın üstünden bir hafta geçmişti ve evden tek bir ses çıkmıyordu.Gerçi daha iyi benim işime geliyor böyle olması açıkcası umrumda da değil o lanet adam Herneyse bu gün bu şehri bırakma vakti...hiçbir arkadaşıma veda etmeyeceğim haberleri bile olmayacak gidişimden böylesi daha iyi.
Odamda son kez gözlerimi gezdirdim ve son anda aklıma dank eden şey ile hızla komidimin çekmecesini açtım,işte ordaydı annemi mektubu...gözlerimin yandığını hissediyordum ama hayır şimdi olmaz hızla kafamı sağa sola salladım ve duygusallığımı dağıtmaya çalıştım annem haklı ben "güçlü bir kızım"
-ah hadi amaa kimi kandırıyorsun?herkese güçlü maskeni taka bilirsin ama beni inandıramassın buna-
Ah bende bu "iç ses"zımpırtısı nerde diyordum-,-
Hiçbir şey demeden odamdan çıktım ve kapıya gittim "babam"(!)beni kapının önünde bekliyordu
sakince derin bir nefes aldı "hazırmısın?"
Cevap vermeden kapıyı açtım ve çıktım. Bence cevabını almıştı lanet adam,ah tabi benim yediği bokları bildiğimi bilmiyor beyfendi...
************
Bir kaç saatlik uçak yolculuğundan sonra sonunda izmire geldim de beni almaya kim geldi amk?
-aysel
-emre
-fatma
-EFLATUN
-ina-
Ne eflatun mu!
Hızla kafamı o yöne çevirdim ve beni almaya gelen çirkin yaratığa(allah yazarınızı burda çarpmış olabilir)baktım,baktım,baktım...
İyiydi lan bu valla
Hani kibarlık olsun diye elimi uzatayım dedim
"Ben eflatun"
Bir elime bir bana baktı ve arkasını dönüp yürümeye başladı
"Öküz!"
Tınlamadı la beni-,- elimdeki bavulları çekiştire çekiştire peşinden gidiyordum ama inanın hızına yetişmek zor.
En sonunda durdum ve bağırdım
"Lan domuz!insan azcık centilmen olurda yardım eder hem sen kimsin lan beni niye sen alıyon halam nerde lan. Doğruyu söyle kadını yedin sıra banamı geldi lan domuz!"
Çığırmalarım ve insanların etrafımıza toplanmasıyla sonunda dura bilmişti beyfendi yavaşça arkasını döndü
"birincisi halan hasta evde ikincisi halanın arkadaşının oğluyum üçüncüsü domuz "anandır" çirkin ördek"
Evet sayın seyirciler perde ne ara açıldı ne ara ayağımdaki topuklu babeti çıkardım ve malum bölgesine vurmaya başladım bilmiyorum
"SEN KİMİN-hıçkırı-ANNESİNE -hıçkırık-HAKARET EDİYOSUN LAN "
Bi anda bağırmaya başladı
"LAN BANA DOKUNAMA-bi dakka sen niye ağlıyon kız?"
Hızla göz yaşlarımı sildim ve her kelimemde parmağımı sertçe omzuna geçirdim
"Çünkü-sen-gerizekalı-daha bir-hafta-önce-annesini toprağa-vermiş-bir-kıza-annesi-hakkında-hakaret ettin"
************
şu anda halamın evinde bana verilen odadayım...ve o çocuğun adını öğrendim"enez" adına sıçtığım
Beni bıraktığında uzun süre halamla dertleştik ki bu çok iyi geldi biraz olsun hafifledim ve şimdi eşyalarımı yerleştiriyorum..-acıhtığımmmmmmmmmm-
hah buyrun geldi gene gerkesiz-,-
"Merdivenlerden ikişer üçer atladım"demeyi çom isterdim ama ben bildiğiniz yerle bütünleştim arkadaşlar. Mutfaktaki halamın arkasına geçtim ve fısıldadım
"Hala"
"Ayyyyyyyyyy"
Kulaklarımı tıkamak için geç kalmıştım malesef.
Halam arkasına dönünce beni gördü ve rahatladı-_-
"Ay halacım ödüm koptu"
"Napıyım hala kaç kere seslendim duymadın(yalan)"
Halam bana güldü ve elime tost tabağını verdi "fırla salona fırla"
Halama gülümsedim ve salona geçtim kanalları zaplamaya başladım
Bir saat sonra kapı sesi geldi ama umursamadım nasıl olsa amcam yurt dışındaydı
Ama-
"ahhhhhhhh"
Bacağımdaki yanma hissi ile hızla ayağa kalktım
"Miyavvvvv"
Ah hadi amaaaa şefkatla gülümsedim ve yere çöküp kediyi kucağıma aldım(yazarınız kedileri pek sevmez ama genede kedi yapmak istedi) ve koltuğa oturdum
"Sendemi acıktın çirkin şey?"
"Eh senin kadar çirkin olmasada oda çirkin😎"
Öfkeyle nefes alıp verdim ve Yavaşça arkamı döndüm ona baktım enez'e
Derin bir nefes aldım ve ya sabır çektim
Kedicik kucağımdan atladı ve halamın yanına gitti enez önüme diz çöktü ve bacağımı eline aldı
-töbeeee kız töbe namus eldem gidicek bak vallahi-
Hızla bacağımı çektim "napıyon lan sen"
Kıkırdadı,bi dakka kıkırdadı demi o? Iyk!erkeklere hiç yakıştırmıyorum o "kıkırdama şeysini"
Tek kaşımı kaldırarak ona baktım
"Birazdan arkadaşlarım gelicek aynur teyzeye söz verdim senide aramıza alıcaz"ve ukalaca bir sırıtma-.-
Bacağımı sardı ve kapı çaldı
"Hadi bakalım gazamız mübarek olsun"
***********
Bu bölümü
simya_23
vampirdelisidampir
Tenisci-Radiolog
İthaf ediyorum desteğiniz için teşekkürler :))
(1056 kelime)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arafta kalmış renkler#Wattys2015 (eflatun serisi-1)
Genç Kurgu-Gri. hikayenin gri kızı eflatun demir,18 yaş gününde annesini toprağa vermiş bir genç kız.annesinden geriye kalan mektupta bulmasını istedikleri bir üvey kardeş. Nankör bir baba.peki ya herşey tepe taklak olursa ve herşey küçük bir yalan üzerine ku...